"Mimarlıkta da daha çok söz sahibi olabilmek için yıllanmak gerekiyor"
04 Kasım 2010
Ofisinizin işleyişini tanımlar mısınız? Örneğin aranızda artık katileşmiş bir iş bölümü var mıdır?
EÇ: Öyle bakmıyoruz aslında ama ister istemez bir iş bölümü oluşuyor. Bu da zamanla şekilleniyor.
EB: Ben Elvan'a kıyasla daha kolay işleri yapıyorum. (gülüyorlar)
EÇ: Avan proje ve üç boyutlu modellemeler, biraz daha Emin'in hakimiyetine giriyor. Uygulama ve finansal kısımlar ise daha çok benim üstüme kalıyor.
EB: Yani para isteyecekseniz Elvan'dan isteyeceksiniz. (gülüyor)
Peki çalışanlarınız ile kurduğunuz hiyerarşi nasıldır?
EÇ: Onlarla da aramızda kati bir hiyerarşi yok. Ofisi kurduğumuzdan bu yana da çekirdek bir kadro oluşturma niyetlisiyiz. Bizimle aynı dili konuşan, genel işleyişimizi artık öğrenmiş insanlarla, daha uzun soluklu çalışmayı istedik ama çok fırsat olmadı. Belirli bir sirkülasyon oluyor ve bunun sebebini de anlayabiliyorum.
EB: Biraz yaşla da ilgili sanırım. Doktorlar gibi bu meslek de… (gülüyorlar) Daha çok söz sahibi olabilmek için yıllanmak gerekiyor.
EÇ: Bu herkes için geçerli sanırım ama yaş ile birlikte daha çok güven telkin ettiğinizi "zannediyorlar". Ama akıl yaşta değil baştadır!
Çalışanlarınızı ne gibi kriterlere göre seçiyorsunuz?
EÇ: İstekli olmaları öncelikle…
EB: Nasıl bir eğitim almışlar, şu zamana kadar ne yapmışlar ve nerelerde çalışmışlar… Kişilik de çok önemli. Hangi okuldan mezun olduklarına da bakıyoruz. Mesela ben İTÜ'lü tercih ediyorum. (gülüyorlar)
EÇ: Ben öyle düşünmüyorum ama baktığınızda da şu an herkes İTÜ'lü!
EB: Mesela ben Kültür Üniversitesi'nde bir dönem ders veriyordum. Dolayısıyla oradan öğrencilerim var ve staja geliyorlar. Beraber yarışmalara girdik. Yani İTÜ'lü derken şaka yapıyorum tabi ki…
Onları kendi oyun alanınıza mümkün olduğunca dahil ediyor musunuz?
EB: Kesinlikle… Mümkün olsa, biz hiçbir şey yapmasak da her şeyi onlar yapsa diyebilirim! Sonuçta ne kadar katılımcı olurlarsa, kendilerini geliştirmek adına ve bu ofisi sahiplenmek adına daha iyi fırsatlara sahip olurlar.
EÇ: Öte yandan kalabalıklaşırsanız, belli bir disiplin oluşturmak gerekiyor sanırım. Ama biz bu düşünceyi oturtmaya çalışıyoruz. Herkesle arkadaş gibiyiz… Ama yeri geliyor, bunu suistimal edenler de oluyor tabi… Buna engel olmak da çok kolay değil. Yine de hiçbir zaman katı olmadık, despot olmadık ve gerçekten herkesin katılımcı olması için uğraştık.
Emin Balkış ve Elvan Çalışkan ile Daldan Dala Mimarlık Üzerine...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın