Mimarlık, "mimar" kimliğini bir tarafa bırakmak şöyle dursun, mimarlığı adeta özümsemiş olan İrem Senemoğlu'nun işlerine de kaçınılmaz olarak sinmiş. Öyle ki bu işlerde mimarlık, bazen bir çizginin ardından göz kırpıyor, bazen tuval olarak kullanılan ahşap ile birlikte etrafa ahşap kokusu yayıyor, bazen de sanatçının, son dokunuş olarak tuvallerin üzerine eklemlediği ahşap, pvc, metal parçalarında, vidalarda, asetatlarda, alçıpan bantlarında kendini gösteriyor.
Senemoğlu, resimlerinde de kullandığı inşaat malzemeleriyle ilgili şunları diyor:
"Kendi mimari çizgimi nasıl sanatla birleştirsem, diye düşündüm ve vidaları ya da metal parçalarını sadece dolapların üzerinde değil de başka yerlerde de gayet güzel olabileceğine karar verdim."
Aslına bakarsanız Senemoğlu mimari çizim yaklaşımını da resimlerine taşımış; eskiz yapmadan çalışmayan sanatçı bir tabloyu yaparken geçirdiği aşamaları şu şekilde anlatıyor:
"Aklımda olan şeyin önce eskizini hazırlıyorum. Sonra kullanacağım renkleri seçiyorum. Ondan sonra eskizi adım adım tuvale ya da ahşaba aktarıyorum. Genellikle akrilik boya kullanıyorum. Motifleri çiziyorum. Karelajları belirliyorum ve en son olarak da inşaat malzemelerinden hazırladığım diğer ekipmanları resmin üzerine oturtuyorum. Bence onlar küpe gibi… Hani, gece şık bir yere gideceksinizdir; giyinirsiniz, süslenirsiniz, saçlarınızı yaparsınız, diğer takılarınızı takarsınız, ama küpe takmazsanız eksik kalırsınız ya… Onun gibi işte."
İşlerini özellikle de inşaat halindeki bir mekan ile birleştirmek ve onları betonun grisi içinde görmek isteyen Senemoğlu, bir sonraki serginin nasıl olabileceğine dair de ufak bir tüyo veriyor: "Resimlerimi, bir mekan ile birlikte üç boyuta taşımak gibi bir düşüncem var. "
"imagination", Klaxon Kültür Merkezi'nde 31 Mart 2010 tarihine kadar görülebilir.
Sergideki eserlerin birkaçını görmek için lütfen ilerleyiniz.