"Türkiye’de yaygın görülen mimari anlayış, eski yapıların yeniden üretilmesi yönünde"

03 Şubat 2011

İlk yapınız "Avanos 5D" ile Ulusal Mimarlık Ödülleri'ne aday gösterildiniz. Bu sayede proje teklifi anlamında geri dönüşler aldınız mı?

Henüz böyle bir geri dönüş olmadı ama umarım olur. Sanırım bunun için belli bir süreye ihtiyaç var. Proje çeşitli ödüler aldı ve şu anda dergilerde ve internette yayınlanma aşamasında. Bu yolla da geri dönüş olabilir.

Peki bu proje üzerinden taze uygulama deneyimlerinizi paylaşabilir misiniz?

İnşaat sektöründe faaliyet gösteren bir aile şirketimiz var ve Avanos 5d de bu iş ile bağlantılıydı. Fakat her ne kadar aile işi de olsa, proje alım ve uygulamaya geçirme süreci, mezun olmamdan 9 yıl sonra gerçekleşti.

Sizin dışınızda ailede başka mimar var mı?

Anne tarafı ODTÜ'lü, baba tarafı İTÜ'lü mühendislerin ağırlıkta olduğu bir aile ama mimar yok. Annem sanat ve tasarımla çok ilgilidir, arkeoloji mezunu. Babam ise yüksek inşaat mühendisi.

Küçükken şantiyelere uğrar mıydınız?

Tabi, her pazar aile yemeğine gidip, dönüşte de muhakkak şantiyeye uğrardık. Öyle bir rutinimiz vardı. Bu mimarlık mesleği için iyi bir deneyim oldu. Çünkü sürekli değişik projelerin yapım aşamasını görüyor olmak bayağı bir şey katıyor insana.

Babanız ile birlikte çalışmak nasıl bir duygu?

Birlikte yürüttüğümüz projelerde babam işveren pozisyonundaydı. Tabi ki bu büyük bir şans ama zorlukları da var. Daha tecrübeli olduğu için, deneyimlerinden çok faydalandım. Statik ve uygulama danışmanım genellikle babam oldu.

Avanos'un uygulamasını yerel bir mimarlık ofisi mi üstlendi?

Uygulama, kendisi de inşaatçı olan işveren tarafından yaptırıldı. Önce yöreyi daha iyi bilen bir mimarla işe başlandı. İstenen verim alınamayınca, daha deneyimli şantiye şeflerinden birisi geldi.

Projeyi farklı kılan detayları olduğu için zorlayıcı bir süreç geçirmiş olmalısınız.

Şantiye İstanbul dışında olduğu için zorluklar oldu. Kontrolluk yapmak için ara ara gidip geldim. Detayları şantiyede birebir çözmek gerekiyordu. Özellikle taş detaylarını çözmek zor ama keyifli bir süreçti.  Birtakım farklı ya da eksik uygulanan detaylar da oldu. Mesela açılır kapanır güneşlik detayları, girişlerdeki posta kutusu detayları uygulanmadı.

Bunu öngörerek projeyi revize edebilecek olsanız, tasarımda değişikliğe gider miydiniz?

Gitmezdim sanırım. Zaten tasarımda değişikliğe gidilmesi gereken yerlerde uygulama sürecinde gerekli revizyonlar yapıldı. Projenin orijinalinde yığma taş ve çelik strüktür kullanmıştım, hatta doğramalar ve güneşlikler de ahşaptı. Şimdi başa dönecek olsam, belki bu konularda daha ısrarcı olurdum.

Yerel halkın projeye yönelik tepkileri nasıl oldu?

Proje ilk ortaya çıkarken, betonarme olduğu için, ‘modern' buldukları yönünde eleştiriler gelmişti. Sonra cephesi taşla kaplanınca sanırım yapıya ısındılar. Çevresindeki doğa ile ilişkisi bakımından da keyifli bir proje olduğunu düşünüyorum.

Projenin tamamlanmış haline bakıldığında, çevreyi bastırmayan hafif görünümlü bir yapıya benziyor.

Bence de öyle. Fakat Türkiye'de yaygın görülen mimari anlayış eski yapıların, ‘bugün'den fazla birşey katmadan, yeniden üretilmesi yönünde maalesef. 

Ulusal Mimarlık Ödülleri'ne aday gösterildiğinize göre, mimarlık çevresinden de olumlu eleştiriler almış olmalısınız değil mi?

Evet, mimarlık çevrelerinden olumlu eleştiriler aldım. Proje, Arkitera Arkiv seçkisine seçildi. Bunun yanı sıra World Architecture Community Ödülü'nü aldı ve Mies van der Rohe Ödülü'ne de aday gösterildi.

Ödüllerle aranız iyi, peki yarışmalara nasıl bakıyorsunuz?

Genellikle tek başıma çalıştığım için, yarışmaya zor vakit ayırıyorum ya da toparlaması zor oluyor. Bazen proje bazında ortak çalışma imkanı oluyor. Örneğin; İzmir Opera Binası ve Kıyısı, ODTÜ Meydanı ve Öğrenci Merkezi yarışmalarının sonuna doğru bu tür yardımlaşmalar olmuştu.  Ortak çalışabileceğim bir ekip olursa, daha fazla yarışma projesi yapmayı ben de istiyorum.



'İzmir Opera Binası ve Kıyısı', yarışma projesi

Bu anlamda ileride yanınıza yardımcı mimar almayı düşünmüyor musunuz?

Ortak proje üretmeyi çok istiyorum ama asıl problem, burada okumadığım için mesleki çevremin kısıtlı olması. Tasarımda iyi anlaştığım bazı mimar arkadaşlarım var ama çoğu yurt dışında. Buradaki mimar arkadaşlarla da yeni yeni tanışıyoruz, çalışma zamanını ve mekanını denk getirmek kolay olmadı. Yavaş yavaş oluşur diye düşünüyorum.



ODTÜ Meydanı ve Öğrenci Merkezi, yarışma projesi


A. Defne Önen ile
Projeler ve Diğer Çalışmalar
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :