Venedik ve Manhattan çölde birarada

13 Mayıs 2014

Yemen'in hemen her yerinde kendinizi tarihi bir filmin setinde gibi hissediyor, yönetmenliğinin yanı sıra iyi bir şair olan Passolini'nin neden bu ülkeye "Yemen, dünyanın en güzel ülkesidir. San'a, kum üzerine inşa edilmiş Venedik'tir" dediğini daha iyi anlıyorsunuz.

Bir dönem efsanevi kadın hükümdar Saba Kraliçesi Belkıs'ın yönettiği Yemen topraklarında, sayısız krallık hüküm sürmüş. Bu krallıklar içinde en önemlisi olan Saba Krallığı, M.Ö. 1000'lerden başlayarak, M.S. 4. yüzyıla kadar güçlü bir şekilde yönetmiş Yemen'i. Saba Krallığı sona erdiğinde başlayan kabile savaşları yakın tarihlere kadar sürmüş; ancak dışarıdan gelen saldırı dönemlerinde kesintiye uğramış ama asla bitmemiş. Yemen halkı tarihi boyunca Persler, Osmanlılar, İngilizler başta olmak üzere pek çok güçle savaşmak zorunda kalmışlar.

Savaşlarla geçen bir tarih, doğal olarak savunma içgüdüsünün önde olduğu mimari bir anlayış ortaya çıkarmış. Yedi, sekiz katlı kule evler, ulaşılması güç sarp dağlardaki köyler, kale görünümlü kasabalar, çevresi yüksek surlarla çevrili kentler tamamen bu içgüdüyle inşa edilmiş.