Birlikte yaptığınız ilk proje hangisiydi?
Ayça Taylan: İlk ortak çalışmamız Yerce Mimarlık’la beraber başladı. ZAAS’ın tohumları da o dönemde atıldı diyebiliriz.
Zeynep Şankaynağı: Ayça’yla aynı zamanda çok iyi arkadaştık ve tipik bir sergi gezme rutinimiz vardı. Sonrasında sergi üzerine oturup konuşmaktan, fikirlerimizi paylaşmaktan çok keyif alırdık. ZAAS kaçınılmazdı diyebiliriz yani.
AT: Şimdi de bu paylaşımları aynı şekilde devam ettirmeye çalışıyoruz ama Zeynep artık çoğunlukla Datça’da. Halen burada, yanımda olsaydı tabii ki çok mutlu olurdum ama teknolojinin nimetlerinden faydalanarak bu açığı kapatıyoruz. Skype üzerinden sürekli haberleşiyoruz. Şimdi Datça’da çok farklı bir hayatı, kırsaldaki yaşamı deneyimliyor; aynı zamanda yerel malzemeleri ve yapı tekniklerini keşfediyor. Ben de şehirde olup bitenleri takip etmeye çalışıyorum. Böyle olunca paylaştıklarımız daha da zenginleşiyor. Zeynep orada çok mutlu bana kalırsa…
ZAAS ofisinin bulunduğu bina
ZŞ: Öncelikle Datça’ya birtakım hayat sorgulamaları sonrasında yerleşmeye karar verdiğimden bahsetmeliyim. Şehirle, toplumla, genel yaşayışla ilgili birçok şeyi sorgulamaya başladım ve sonrasında bir anda tüm hayat sistemimi değiştirme kararı aldım. Bu yaşadığım iç yolculuk, sonrasında somut bir yolculuğa dönüştü. İstanbul’dan yola çıkarak Kaş’a kadar bütün kıyıyı gezdim. Aylar süren, romantik bir geziydi bu. Yerleşeceğim yeri seçmek için karış karış, köy köy tüm kıyıyı dolaştım. En sonunda Datça’da karar kıldım. Buna, tıpkı Mimar Sinan hikayesinde olduğu gibi, ilk görüşte aşk diyebilirim. Datça çok bakir ve küçük olması nedeniyle benim için doğru yer. Bununla birlikte, kültür düzeyi çok yüksek bir kesim yaşıyor burada. Şehirden kaçıp buraya yerleşmiş birçok yazar ve çizer var. Bu nedenle sosyal paylaşım anlamında da çok besleyici.
Yaş ortalaması nasıl? Genç yaşta böyle bir yere yerleşmek insanı zorlamıyor mu?
ZŞ: Yaş ortalaması önceleri oldukça yüksekti ancak son zamanlarda giderek artan bir genç nüfus var. Ben insanları yaştan bağımsız değerlendiririm, bu nedenle yaş benim için sosyal yaşantımda bir veri değil. Entellektüel insan yoğunluğunun fazla olması ise zaten zorlanmaya mahal vermiyor ve tam olarak ihtiyaç duyduğum sakinlik seviyesinde yaşıyorum.
Meslek açısından neler söyleyebilirsin? Bahsettiğin bu topluluğun içerisinde mimarlar da var mı?
ZŞ: Çok az meslektaşımız var. Bu da bizim Ayça ile bu bölgede birçok farklı şey yapılabileceğimizi düşünmemizin nedenlerinden biri. Burada çok hızlı gelişen bir yapılaşma süreci olması ile birlikte ne yazık ki yapıların çoğu ciddi bütçeler harcanmasına rağmen nitelikli olarak tanımlayabileceğimiz düzeyde değil.