Portfolyonuzda farklı ölçeklerde işler göze çarpıyor. Sanırım firmalar için özel tasarımlar da yapıyorsunuz.
Ayça Taylan: Evet showroom ve mağaza gibi projelerin yanı sıra mesela stant tasarımları da gerçekleştiriyoruz. Mobilya tasarımlarımız da bu işlerle başladı, çünkü stant tasarımında malzemeyi yakından tanımak önem kazanıyor. Yerce Mimarlık ile ortak projelerimizden biri olan Yataş stant tasarımında, Japon mimarisinde öne çıkan ‘masura’dan yola çıkmıştık. Son derece kısıtlı bütçe ile yaratıcı çözümler ürettiğimiz ve sonuçta çok uygun maliyetler içerisinde kalan bir projedir o. ‘En iyi stant ödülü’ alarak takdir edilmesi de bizi çok sevindirmişti.
.jpg)
Bir de ‘microliving’ konsepti ilgimizi çekiyor son zamanlarda. Zeynep’in de sadeleşme sürecine girişiyle, ‘daha azla yetinme’ / ‘küçülme’ üzerine düşünmeye başladık.
Zeynep Şankaynağı: Evet, küçülerek daha minimal yaşama hali oldukça ilgimizi çekiyor. Datça’daki yaşamım da zaten bu yönde ilerliyor. Daha az tüketmeye yoğunlaşmak; hayata ve mimarlığa bakışımızı yalınlaştırmak gibi konular üzerine eğiliyoruz.
Yaşam felsefenizi iş felsefenize de aktarıyorsunuz bir anlamda…
ZŞ: Kesinlikle. Her ölçekte iş üretebiliriz; yeter ki kendimizi ifade edebileceğimiz, mimarlıkta yeni bir açılım yaratabileceğimize ilişkin heyecan duyabileceğimiz bir konu olsun. Microliving konusu, yani küçük alanlarda yaratılabilecek tasarımlar, üretme isteğimizi besliyor.