2023 Cumhuriyet'in 100. Yılı Anıtı Fikir Projesi Yarışması'nda, Cirit Avcı Architecture & Design'ın "İZ" isimli projesi, üçüncü ödülü almaya layık görüldü.
Cumhuriyetin geçmişe ve geleceğe dair “İZ”i
Modern Türkiye Cumhuriyetinin ilke ve devrimlerinin mekansal hafızada bıraktığı “İZ”.
“Cumhuriyet sözcüğü, “kamusal şey”, “kamusal mesele” anlamına gelen ve bir bütün olarak devleti ifade etmek için kullanılan Latince “res publica” teriminden gelmektedir. Terim, MÖ 509’da kralların devrilmesinden MÖ 27’de Roma İmparatorluğu’nun kurulmasına kadar uzanan antik Roma Cumhuriyeti’nin anayasasına atıfta bulunarak modern anlamını geliştirmiştir.”
Cumhuriyet, Anadolu'da kökleri 12 bin yıl öncesine dayanan yaşamış tüm kültürlerin senteziyle oluşan bilgi birikim ve kültürün, modern ilke ve düzenler ile kavuşmasıdır. Köklerini geçmişten alan Cumhuriyet aynı zamanda geleceğe dair gençliğe bir çağrıdır. Bu anlamda Cumhuriyet bir yönetim şeklinin yanı sıra bir süreç olarak da tanımlanabilir. Başlangıcı 1923 olan Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli adımlarından biri ise yarışma alanı olan Çaldağ Tepesinde atılmıştır. Kurtuluş mücadelesi için yola çıkan Mustafa Kemal ATATÜRK 1919'da Ankara’da Çaldağ Tepesi üzerinde binlerce meşaleyle karşılanmıştır. Bu anlamda Kurtuluşun ilk ateşlerinden biri burada yakılmıştır. Proje alanı bu perspektifte daha anlamlı ve özeldir.
Yaklaşım
Yarışma alanı, barındırdığı bir çok topografik eşik ile zorlu bir konumda yer almaktadır. Alan 1293 metre ile civardaki en yüksek tepe olması sebebiyle üzerinde birçok radyo ve televizyon anteni barındırmaktadır. Bu antenlerin sayısı ve niteliği alanı daha da kullanılmaz hale getirdiği saptanmıştır. İkincil olarak alanın daha öncesinde maden ocağı olarak kullanılması topografik olarak zor eşiklerin oluşmasına neden olmuştur. Alanda oyuk, çukur, ve uçurumların oluşmasına sebep olmuştur.
Mevcut arazideki konut yapıları ve ilk etapta korunması istenilen yapılar olduğu düşünüldüğünde alanda bazı stratejik planlamalar ve etaplamaların yapılması gerekmektedir.
Etaplama
Alan istenilenler ve mevcut yapı durumu üzerinden 3 etaplama bölgesi ve sürecine ayrılmıştır.
1. Anıt
2. Anıt ve Yakın Çevresi
3. Anıt ve Belediye,Bakanlık Yapı Alanları
1. Anıt
Etaplamada, Anıt yapı ölçeğinde tasarıma uygun bir şekilde uygulanması sürecidir. Şartnamede belirtildiği gibi Anıt, mevcut yapılar ve radyo televizyon kuleleri yerinde korunarak onlardan ayrı ve bağımsız bir bölgede tasarlanmıştır.
Anıt bu sayede 2. ve 3. Etaplamaya kadar geçen süreçte tasarlanıp uygulanabilecektir. Mevcut yapı ve radyo kulelerinin kullanımına etki etmeyecek biçimde dolaşım kurgusu ile tasarlanmıştır. Anıta, bir obje olmasının ötesinde kendi içindeki bütüncül yapısı ile çevreden bağımsız olarak üstlendiği fonksiyonları topografyayla kurduğu eşsiz ilişkiyle tasarlanmıştır. İncelikli içe dönük ve dışa açılan mekan kurgusu ile çevre yapılardan etkilenmemesi için topografyada sırtı yaracak bir biçimde lineer konumlandırılmıştır.
2. Anıt ve yakın çevresi
2. Etaplama sürecinde niteliksiz ve sayıca fazla olan televizyon kulelerinin kaldırılması ve hepsinin tek bir kulede birleştirilmesi öngörülmüştür. Bu sayede anıt ve çevresinin kent ölçeğinden algılanması kolaylaştırılarak silüetteki kötü görüntüsünden kurtarılmak istenmiştir. Ayrıca Anıtın sadece yapısal olarak değil toporafya ile kurduğu ilişkiden açığa çıkan bağlamsallığını güçlendirmek adına olumlu bulunmuştur. Alanın bu sadeleştirme ile sadece gelip geçilen bir yer olmaması, peyzajın sürekliliği ve anıt ile kurduğu ilişkiyle tümden bir deneyim mekanı olması düşünülmüştür. Bu kapsamda mevcut konut yapılarının 2. etaplamada kaldırılması önerilmiştir. Anıtın lineer kurgusunu destekleyen peyzaj çalışmalarının yapılması önerilmiştir. Pasif ve aktif peyzaj müdahaleleri ile alanın ekolojik yapısı desteklenmiştir. Alanın mevcut izohipslerinden yola çıkılarak tüm alanı dolaşan anı rotası oluşturulmuştur. Anı rotasına eklemlenen anıta paralel olarak alternatif rotalar ve anı bahçeleri tasarlanmıştır. Alanı ulaşım ve İleriye dönük etaplamadaki Belediye ve Bakanlık yapılarını da beslemesi amacıyla alan sınırında araç ve yaya yolu tasarlanmıştır. Tasarlanan rotalar ile yapıt ve çevresinin erişilebilirliği ve bütüncüllüğü güçlendirilmiştir.
3. Anıt ve Belediye, Bakanlık Yapı Alanları
3. ve son etapta Anıt, çevre peyzaj kararları ve mimari diline uygun olarak topografyaya paralel yerleşen Bakanlık ve Belediye yapıları tasarlanmıştır. Bu kapsamda ihtiyaç programında belirtilen 20.000 m², Belediye ve 55.000 m² Bakanlık alanı projenin Güney Batısında konumlandırılmıştır. Bu sayede mevcutta bulunan niteliksiz taş olacağı çukur alanlarının yapı inşası için kullanılması düşünülmüştür.
Anıtın gösterişsiz yalın dili ,bu yapıların tasarımında da devam ettirilmiştir. Toprağı ve eğimi kullanan yapılar kademeli ve birimsel olarak topografyaya oturacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece çevre ve silüetten anıtın tekil ve yalın hali algılanması istenilmiştir.
1 veya 2 katlı yapı tipolojisiyle, yeşil çatılı birimler halinde tasarlanan yapılar ODTÜ Ormanı ve Eymir Gölüne doğru konumlandırılmıştır . İki kurum yapılarının komşu olması ve Anıttan olabildiğince uzak dururken, Anı rotasıyla bir anlamda anıta da temas edebilmektedir. Manzaraya yönelen yapılar setlenerek araziye oturmasından dolayı manzarayı engellememektedir. Ayrıca yapıların bir araya geliş biçimi ve yapısal geçirgenliği nedeniyle kampüs niteliğiyle çalışması istenmiştir. Birimsel ve modüler oluşuyla yapım ekonomisi düşünülmüştür.
Mekan, Deneyim, Süreç
Cumhuriyet devletin idare şeklinden daha fazlasını ifade etmektedir. Kamusal mesele olarak tariflenen halkın yönetimi; yaşayan bütüncül bir süreçtir. Halklar süreçleri içinde bulundurdukları bir sözleşme olan Cumhuriyet çatısı altında yaşarlar . Bu çatı sürecin zorluğuna göre şekil alır. Cumhuriyet ise süreçler boyunca koruyucu ve birleştirici çatı görevi görür .
19 Mayıs 1919 da başlayan ilk kıvılcım 29 Ekim 1923'de Cumhuriyet çatısı altında birleşmiş ve güçlenmiştir. Bu anlamda resmi olarak miladı olan bu tarihin 100 Yıl süresince bir çok zorluklardan, süreç ve dönemlerden geçmiştir. Bu süreçlerin ayrı olarak değil, bütünün parçaları gibi birlikte ele alınması süreci daha iyi tariflemektedir.
Tasarımın bu anlamda süreci anlatması, mekansal kurgusu ve atmosferiyle deneyimi bir bütün olarak aktarması istenmiştir. Sürecin deneyimi aktaran unsuru olarak Cumhuriyetin bize bıraktığı “İZ” görülmüştür. Bu anlamda başlangıcı belli ilerleyen sürecin arkasında bıraktığı “İZ” in tanımı yapılmak istenmiştir.
Yapıtın topografyayı delip geçmesi ve tek bir aksta devam etmesi Cumhuriyetin kalıcılığı, sürekliliği üzerinden değerlendirilmiştir. Topografyada kimi zaman açığa çıkarken kimi zaman yok olan yapısı 100 yıl zaman sürecinde kavramların ele alıp sorgulanması ve dönemlere göre değişen fakat ilkelerinden taviz vermeyen güçlü yapısının bir sorgulaması olmuştur. Yapıtın güçlü aksı etrafına eklemlenen mekanların ise bu süreçte yaşanan dönemleri ve süreçleri aktarması açısından deneyim mekanları olarak tasarlanmıştır. Böylece Anıt, dışarıda tasarlanıp yerine koyulan bir obje değil yerin ruhu ve barındırdığı mekanlar ile bir bütün olarak tasarlanmıştır.Yapıtın deneyim mekanları sonrasında ulaşılan en uç noktasında açıldığı boşlukla, sürecin sonsuzluğu ve geleceğe dair her zaman umudun var olduğunu kullanıcıların hissetmesi istenmiştir. Sonda boşluğa açılan nokta topografyayı delerek , havada uçan bir şekilde manzaraya konsol çıkmaktadır. Bu sayede kullanıcılarda özgürleşme ve hafifleme duyguları yaratılmak istenmiştir. Yapıtın akssal yönelimi sayesinde Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk modern yerleşimi ,yapılarının ve aynı zamanda Anıtkabirin bulunduğu aksa açılmasıyla zor zamanlarda referans alınması gereken kurucu temel ilkelerin bir hatırlatması niteliğindedir.
Sürecin mekansal tariflemesi, yapıt sirkülasyon üzerine kurulmuştur.
Bu sayede sırasıyla girilen mekanlar ile bütüncül bir deneyim açığa çıkması istenmiştir. Yapıta, tüm alanı saran ve dolaşan Anı rotasından girilmektedir. Girişin topografyadan koparak uçan yapısı girişin tanımsallığı için referans olması amacıyla tasarlanmıştır. Böylece yapıtın çevreden algısı tariflenmiştir.
Yapıta sırasıyla açık, yarı açık ve kapalı alan hiyerarşisiyle girilmektedir. Böylece kullanıcılarda mekanın fiziksel deneyimin izinin kalıcılaşması istenmiştir.
Sırasıyla görsel etkileşim mekanıyla Cumhuriyet’in süreci ve dönemleri hakkında bilgilendirici bir alan sunulmuştur. Böylece tüm kullanıcılarının belirli düzeyde bilgiye sahip olarak mekanı deneyimlemeleri beklenmektedir. Ayrıca çeşitli zamanlarda sanatsal ve deneyimsel amaçlarda kullanılması amacıyla esnek bir mekan tasarlanmıştır. Aksta yer alan galeri boşluğu ve yarıklar ile peyzajın yapı içinde (zeminde) lineer devam ederken içinde barındırdığı heykel ve enstalasyonlar ile zengin mekan üretilmiştir.
Aksın sonunda yer alan Vista noktasıyla manzara ve Ankara’nın Kentsel önemli noktalarının (Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yapıları ve Anıtkabir'in) gözlemlenebilmesi istenilmiştir. Sonrasında sergi mekanıyla daha özelleşmiş heykel ve enstalasyonların bulunduğu hacim ile kullanıcıların kalıcı ve geçici deneyim yaşaması düşünülmüştür. Hacmin toprak altında tasarlanması ve tavan döşemesindeki modüler yarıklar ile gökyüzüyle kurduğu ilişkinin mekanı heyecanlandırmakta ve sürpriz ilişkiler yaratmaktadır.
Bir sonraki mekanda bulunan Hatıra Terası ile kullanıcıların bir anda karanlıktan aydınlığa geçmesi durumu içinde kalmaları ve doğayı hissetmeleri istenilmiştir. Döşemenin peyzajın üzerine konsollaşarak, yeşilin içinde var olma hali tasarlanmıştır.
Son olarak kullanıcıların anma mekanına varmaları kurgulanmıştır. Böylece tüm mekan deneyimlerinin sonunda, bu günlere ulaşılmasını sağlayan başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları ile kişi ve kurumların tekrar hatırlanması, anılmasına olanak sağlayan bir mekan kurgulanmıştır. Anıtın topografyada yok olan formuna zıt olarak anıtın kuleye dönüşmesi ve kentsel ölçekte algılanması istenmiştir. Kule 6 adet eşit doğrusal birimlerden oluşmaktadır. Cumhuriyetin temel 6 ilkesini simgeleyen birimler aralarındaki ilişkiyle üst ölçekten tek bir kule gibi algılanırken, anıta yaklaşıldığında 6 eşit birimin bir arada yükselen bir bütün olması hissiyatı ile tasarlanmıştır.