Ankara’da New Orleans Esintisi: Louise Restoran

Pınar Ersü, Y. İç Mimar-Aydınlatma Tasarımcısı / 26 Eylül 2019

Daha sokaktan binaya yaklaşırken kendinizi New Orleans’ta hissettirecek, içeri girer girmez özgün tasarımı ve fondaki caz müziği ile sizi büyüleyecek Louise’de, dünya mutfağının en iyi örneklerini hoş sunumlar ve birbirinden güzel kokteyller eşliğinde deneyimleyebilirsiniz.

Louise markasının yaratıcılarının deyimi ile, ilhamını Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Louisiana eyaletinde yer alan New Orleans’ın en eski yerleşim birimi French Quarter’dan alan restoran, 2016 yılında, Beliz Görgül Interiors tarafından tasarlanıp, 2019 yılının başlarında ise misafirlerine yeni bir heyecan getirmek amacıyla yenilendi.

Ankara'da New Orleans rüzgarları estiren Louise, mekana girer girmez farklı konsepti ile sizi sarmalıyor. Tıpkı New Orleans‘ın Fransız, İspanyol ve Karayip gibi farklı kültürleri bir arada barındırması gibi, Louise de çeşitli malzeme, doku ve renklerin bir arada kullanılmasıyla misafirlerine her köşesinde farklı bir deneyim sunuyor.

New Orleans’ın belirgin mimari dili; yeşilliklerle dolu ferforje balkonları, kolonyal dönemden miras döküm kolonları, tropikal iklimin hediyesi rengarenk kepenkleri ve caz dolu avlularının kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Beliz Görgül, kullanıcıların keyifle zaman geçirip, her köşesinde renkli bir anı biriktirmesine aracı olacak zenginlikte bir mekan tasarlamış.

Çok büyük bir alan olmamasına ve iddialı renkler kullanılmasına rağmen, özenle düşünülen tasarım öğeleri, duvarlarda yer alan aynalar, perde ve ferforje korkuluklar ile yaratılan yarı geçirgen mekanlar sayesinde ferah ve içe dönük bir atmosfer yaratılmış. Lüks detaylara, parlak yüzeylere ve birbirinden şık mobilyalara, bitkiler ve ağır perdelerin eşlik etmesiyle ortaya “rüyalardaki evin salonu” tadında, keyifle zaman geçiririlecek bir sosyalleşme ve misafir ağırlama mekanı çıkmış.

Oldukça doygun ve güçlü renklerin cesurca kullanıldığı tasarımda, zıt tonların oluşturduğu kontrast, mekana dinamik bir atmosfer sağlamış. Şık ve alışılmışın dışında bir malzeme paleti oluştururken, aynı zamanda sıcak ve samimi bir ortam yaratmayı başaran Görgül, tasarım sürecine farklı sanatçıları da dahil etmiş; merdiven yanındaki duvarı yağlıboya ile Uğur Öztek renklendirirken, Sinem Yıldırım ise alt katlardaki özel odalarda New Orleans gündelik hayatından sahneleri duvarlara resmetmiş. Hatta bu duvar resimleri ile Louise Restoran projesi, ‘Restaurant & Bar Design Awards’ yarışmasında yakın zamanda finalist oldu.

Alt katta yer alan odalar, özel günlerde farklı grupları ağırlamak için düşünülmüş. New Orleans tarzı lüks bir malikanenin ziyafet odasından esinlenen “Mansion Room”, konser ilanlarıyla dolu duvarlarıyla bir jazz kulübünü çağrıştıran “Jazz Room” ve Mardi Gars Festivali’nin kutlandığı rengarenk avludan ilham alan “Mardi Gras Room”, misafirlerin keyifle zaman geçirebilecekleri birer görsel deneyim olarak tasarlanmış.

Mardi Gras Room

Mansion Room

Menüdeki yemek ve içecek seçenekleri de en az iç mekan kadar renkli, çeşitli, göze hitap edecek nitelikte ve bir öneride bulunulması oldukça zor. Eğer yolunuz Louise’e düşerse menüde yer alan kokteyllerden birini önden sipariş edip, arkasından Tavuk Galantine söyleyip, kapanışı ise etkileyici sunumuyla S’More Pie ile yaparsanız pişman olmazsınız. Louise'in lezzetli menüsü ve davetkar iç tasarımı bir kez daha oraya gitmenizi sağlayacak.