Kurukahveci Mehmet Efendi'nin "Kahve Kültür Merkezi'nde", Olcay Aydemir moderatörlüğünde gerçekleştirdiğimiz Mimarın Göbeği söyleşimizin konuğu Seda Özen Bilgili oldu.
©mimarizm.com
20. yüzyılın başından beri markalaşmaya ve mimariye verilen değer, Zühtü Başar’dan, İhap Hulusi’ye, 150 yıllık bir kültür ve kent mirası ile günümüze ulaşan Kurukahveci Mehmet Efendi... Seda Özen, Han Tümertekin, Yeşim Bakırküre, Bülent Erkmen, 21. yüzyılda markaya daha da değer katanlardan.
Kurukahveci Mehmet Efendi'nin 150. yılında, Eminönü’nde bulunan yeni binanın yapımı ve Kadıköy’deki mağazanın yeni yerine taşınmasına dair tüm hikâyeye Mimarın Göbeği'nde yer verdik. Dr. Y. Mimar ve Restorasyon Uzmanı Olcay Aydemir moderatörlüğünde, Y. Mimar, Restoratör, Özen Mimarlık Mühendislik Kurucularından Seda Özen Bilgili'nin konuk olduğu söyleşi Kurukahveci Mehmet Efendi'nin Eminönü Tahmis Sokak'ta yer alan yeni binasında gerçekleşti.
Söyleşiye dair kısa başlıkları buradan okuyabilir, tamamını ise YouTube kanalımızdan seyredebilirsiniz:
©mimarizm.com
Söyleşi, Seda Özen’in; mimarlık gibi mesleklerin, aileyle olan ilişkiyle sürdürülmesi, bilginin ve deneyimin aktarılmasının önemine vurgusu, babasından aldığı ahşap sevgisini anlatmasıyla başladı. Olcay Aydemir ile birlikte mesleki olarak da kesiştikleri, fiziksel olarak ayakta kalan örneklerden biri olan, çekimi hemen önünde gerçekleştirdiğimiz duvarın koruma sürecini Özen şöyle aktardı:
"Biz İstanbul denilen alandayız. İstanbul dediğimiz alan bugünkü Fatih’e denk geliyor ve burası açık bir mimarlık müzesi, yaşayan açık bir höyük gibi. Burada elinizi nereye atsanız tarih fışkırıyor. Bulunduğumuz yerde var olan bina, depreme karşı dayanıksız olduğu için kaldırılmış. Çalışmaya başladığımızda, bitişiğimizdeki komşumuzun niteliksiz hale gelmiş duvarının tarihçesini araştırdığımızda, bir han duvarı olduğunu gördük ve duvarın ayakta durmasını sağladık. Bir 16. yüzyıl duvarıydı çünkü, örgü stilinden. Sizin gibi bir koruma kurulu ve işverenimiz sayesinde duvarı iyileştirdik ve bir değer olarak kazandırdık. Ve yanına, onunla yarışmayan Han Tümertekin’in koordinasyonunda bir Kahve Kültürü Merkezi ortaya çıkardık."
©Özen Mimarlık Mühendislik
(.....)
Söyleşi, Seda Özen'in Kadıköy’deki binanın çalışmalarını paylaşmasıyla devam etti:
"İçinde bulunduğumuz bina ile ilgili hikâye; yine benim gibi eski esercilikten buralara gelen, önce Topkapı Sarayı’nda çalışan Zühtü Başar’ın, 1932 yılında köşedeki binayı yapmasıyla başlıyor. Kadıköy’deki dükkân daha sonra açılıyor. Aslında Kurukahveci’nin Kadıköy’de iki dükkânı var. İlk açılan, buradaki Art Deco üsluptan … Kadıköy’de aslında çok da nitelikli olmayan bir yapı var. O cepheyi Altan Bilim Beyefendi yapmış ve mimari gezilerin de rotasında yer alan bir Art Deco yapı. Yakın bir zamanda, Kurukahveci çevrenin güzelleşmesi için yanlarındaki, uygulamasını yakın zamanda tamamlamış olduğumuz, diğer binayı kiralıyor. Tescilli bir bina, dosyasında 80-90’ların basit, kısmi bir çizimi yer alıyordu. Birtakım süslemelerle karalanmış ama çok fotoğraf da yoktu. Yapının rölevisini aldıkça içimizde birtakım hissiyatlar oluştu, altında orijinal cephenin durup durmadığına dair. Kuruldan rica ettik, altından bir cephe çıkacağını tahmin ettik çünkü. İzin verdiler, cepheyi söktük ve baktık ki özgün tarihi cephe duruyor. Kitabeyi, süslemeleri ve bir baykuş figürü bulduk. Ve koruma kurulu kararı değişti.
©Özen Mimarlık Mühendislik