"Nâzım 111 yaşında - Nâzım'ın Sanatı, Sanatçıların Nâzım'ı"

mimarizm.com / 15 Ocak 2013
"Nâzım 111 yaşında - Nâzım'ın Sanatı, Sanatçıların Nâzım'ı"

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi (CKM) Sanat Galerisi işbirliğiyle hazırlanan "Nâzım 111 yaşında – Nâzım'ın Sanatı, Sanatçıların Nâzım'ı" sergisi, 12 Ocak'ta Kadıköy Belediyesi CKM Sanat Galerisi'nde ziyarete açıldı.


Nâzım Hikmet'in sanatçı kişiliği ve eserleri ile sanatçıların Nâzım'a bakışını irdeleyen sergide ayrıca, hepimizin gönlünde şiirleriyle taht kurmuş olan büyük şair Nâzım Hikmet'in az bilinen ressam yönüne ve sanat dünyasında şiirleriyle olduğu kadar, resimleriyle de yeri olduğuna vurgu yapılıyor.

Sergide İbrahim Balaban, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Tankut Öktem, Mehmet Aksoy Yalçın Karayağız ve Memet Güreli'nin de aralarında bulunduğu 36 sanatçının resim ve heykelleri bulunuyor.


  İrfan Okan, "Aydınlıklardır önümüzde giden", tual üzerine yağlıboya, 2008

Sergiyle aynı adı taşıyan ve Yapı Kredi Yayınları tarafından hazırlanan sergi kataloğunda yazısı bulunan Turgay Fişekçi , Nâzım Hikmet'in resim sanatına yakınlığının kökeninde annesi Celile Hanım'ı izleyerek büyümüş olmasının yattığını belirtiyor. Nâzım Hikmet'in bir resim konusu olarak başka ressamlarca tuvallere aktarılması ise, ilkin annesi Celile Hanım'ın çalışmalarıyla başlar. Celile Hanım, oğlu Nâzım Hikmet'in epeyce portresini yapmıştır. 1930'lar Nâzım Hikmet'in şiirleri ve tartışmalarıyla ülke gündeminin baş sıralarında olduğu yıllardır. Basın ve sanat dünyasında çok sevilmekte, fotoğrafları, karikatürleri yayımlanmakta, ressam arkadaşları tarafından resimleri yapılmaktadır.


Mustafa Orkun Müftüoğlu, "Vasiyet", 2008

Nâzım Hikmet'i tuvallerinde en çok konu edinen ressamlardan biri İbrahim Balaban 'dır. Nâzım ile Balaban Bursa cezaevinde tanışırlar. Balaban, adam öldürmekten hükümlü, yirmi yaşında, üç yıllık ilkokul mezunu bir köylüdür. Nâzım'ın resim yapmasını izleyerek resme ilgi duymuş, yine Nâzım'ın yeteneğini anlaması ve özendirmesiyle ressam olmuştur. Günümüze dek aralıksız sürdürdüğü ressamlığı boyunca, çok sayıda Nâzım portresi yanında, temalarını Nâzım şiirlerinden alan tablolar da yapmıştır.

Nâzım Hikmet'i kişisel olarak tanımamış ama yapıtlarından ve kişiliğinden etkilenerek tuvallerinde yansıtan Ömer Uluç, Sezai Özdemir, İrfan Önürmen, İrfan Okan ve Caner Karavit gibi ressamlar, Nâzım Hikmet'in hapislik, sürgün gibi hayatının trajik yanlarını konu edinip yapıtlarına taşımışlar. Günümüzün büyük heykel sanatçısı Mehmet Aksoy'un Nâzım Hikmet'i konu edindiği heykelleri de bu sergide bulunan eserler arasında yer alıyor.

           
                 Yalçın Karayağız, 2007

Nâzım'ın esinlendirici gücü, yalnızca kendi ülkesinin insanları ya da uzun yıllar yaşadığı Sovyetler Birliği'yle sınırlı kalmadı. Japonya'dan Afrika'ya, Küba'dan Arjantin'e, güçlü bir vericinin sinyalleri gibi tüm yeryüzüne dağıldı.

Çağın büyük devrimcisi Che Guevara, 6 Temmuz 1958 günü, Meksika'da hapisteyken, ailesine yazdığı mektupta, Kübalı devrimcilere katılmaya karar verdiğini, belki de bu uğurda hayatını kaybedebileceğini açıkladıktan sonra şöyle der: "Şimdiden ölümümü bir başarısızlık olarak görmüyorum. Hatta Hikmet'in de dediği gibi, ‘Yalnız yarım kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim.'"

Nâzım Hikmet'in eserlerini bir katalogda toplamak ve daha sonra kurulabilecek bir Nâzım Hikmet müzesi için kaynak temin etmeyi amaçlayan "Nâzım 111 yaşında – Nâzım'ın Sanatı, Sanatçıların Nâzım'ı" sergisi, 7 Şubat 2013 tarihine kadar Kadıköy Belediyesi CKM Sanat Galerisi'nde izlenebilir.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :