Kapadokya'nın günümüzden milyonlarca yıl önce başlayan hikayesinin ilk kelimesi kaostu. Yanardağlardan çıkan lavlar bölgeyi cehenneme çevirmeseydi, böyle bir cennet ortaya çıkar mıydı bilinmez.
Kapadokya'nın günümüzden milyonlarca yıl önce başlayan hikayesinin ilk kelimesi kaostu. Yanardağlardan çıkan lavlar bölgeyi cehenneme çevirmeseydi, böyle bir cennet ortaya çıkar mıydı, bilinmez.
İktidarları bitip de uslanınca dağlar, doğanın diğer zanaatkarları girmiş devreye. Yağmur, rüzgar ve akarsular şekil vermiş Kapadokya'nın donmuş ateş kayalarına. Milyonlarca yıl süren doğanın etkilerine bir de insan emeği ve aklı eklenince beyazdan kızıla, griden sarıya tüm renkleriyle Kapadokya'nın sıradışı coğrafyası çıkmış ortaya. Doğanın yarattıklarıyla, insanın kattıkları Kapadokya'yı ülkemizin en gözde tatil yöresi haline getirmiş. Burada insana zamanı unutturup, mutlu edecek o kadar çok şey var ki, saymakla bitecek gibi değil.
Yörenin fantastik görüntüsü ilk olarak ünlü İtalyan yönetmen Pasolini'nin dikkatini çekmiş. Konusunu mitolojiden alan "Medea" adlı filmin çekimleri 1969 yılında Kapadokya'da yapılmış. Sonrasında yerli yabancı onlarca film ve dizi çekilmiş bölgede. Kimi zaman "Dünyayı Kurtaran Adam" filminde başka bir gezegen, kimi zaman Nuri Bilge Ceylan'ın insan ruhuna yolculuk yaptığı "Kış Uykusu" filminde gerçek hayatın platosu oluvermiş.
*
Gerçeküstü görünümüyle son derece etkileyici oluşumların her yana yayıldığı Kapadokya'yı gezmeye Uçhisar Kalesi'nden başlamalı. Geçmişte saldırılara karşı gözetleme kulesi olarak kullanılan kale, tüneller ve pencerelerle delik deşik edilmiş. Günbatımında şahane manzaralar sunan Uçhisar'dan, Erciyes Dağı bile görülebiliyor.
Uçhisar Kalesi'nin hemen altından başlayan Güvercinlik Vadisi, Göreme'ye kadar uzanıyor. Bu vadiden yürüyerek yaklaşık bir saatte Göreme'ye ulaşılabiliyor. Güvercinlik Vadisi boyunca kayalara oyulmuş çok sayıda güvercin yuvası bulunuyor. Geçmişte bu yuvalardan toplanan gübreler, yörenin ünlü üzümlerinin yetiştirildiği bağlarda kullanılıyormuş.
Kapadokya gerek iklim şartları gerekse toprak yapısıyla üzüm üretimi için son derece uygun koşullar sunan bir coğrafya. Yerel üreticilerin yanına son yıllarda pek çok yeni üretici katılmış. Toprak yapısı ve iklimi daha çok beyaz şarap üretimine uygun olsa da Fransız uzmanlar danışmanlığında yapılan çalışmalar sayesinde kaliteli kırmızı şaraplar da üretilir olmuş.
*
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göreme Açık Hava Müzesi kayalara oyulmuş Bizans kiliseleri, şapelleri ve manastırlarıyla görülmeye değer. Karanlık Kilise, Göreme'nin parlayan yıldızı. Geçtiğimiz yıllarda restorasyonu tamamlanan kilisenin içinde yer alan freskler tek kelimeyle büyüleyici. Rahibeler Manastırı ve Aziz Basil Şapeli yörenin görülmesi gereken diğer mekanları.
*
Kızılırmak kıyısındaki Avanos, çanak çömlek gibi topraktan yapılan objeleriyle ünlü. Ayrıca Kızılırmak üzerinde düzenlenen gondol gezilerine katılabilirsiniz. Daha fazla heyecan isteyenlere ise sürat tekneleriyle yapılan adrenalin yüklü aktivite önerilir.
*
Bölgenin merkez yerleşimi olarak öne çıkan Ürgüp'te yerel taşla yapılmış pek çok tarihi yapı yer alıyor. Ürgüp onca turizm hareketine rağmen tipik Anadolu kasabası özelliklerini hala koruyor. Kimilerine göre Kapadokya'nın en büyük eksiği olan gece hayatının olmayışı, kimilerine göre ise bölgenin en büyük artısı. Burada geceler, keyifle yemek yenen masalarda yapılan uzun sohbetlerle son buluyor. Tabii turistler için organize edilen "Türk Gecesi" adı verilen şamataları saymazsak.
Bu arada söz yemekten açılmışken son yıllarda Kapadokya'da çok meşhur olan testi kebabından bahsetmeden geçmek olmaz. Her ne kadar Yozgat'a ait olsa da Kapadokya'da çekilen bir televizyon dizisinden sonra çok ünlü oluvermiş.
Zelve Vadisi, bölgenin en çok ziyaretçi çeken yerlerinin başında geliyor. Vadi boyunca kayalara oyulmuş kiliseler arasında Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise ve Geyikli Kilise freskolarıyla dikkat çekiyor. Keşişler vadiyi inziva yeri olarak kullanırmış. Zelve'nin çok yakınında bulunan Çavuşin'de, 5. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Vaftizci Yahya Bazilikası yine bölgede görülebilecek önemli eserlerden.
*
Kapadokya'da bir klasik haline gelen balon turları heyecan verici bir deneyim olmanın ötesinde unutulmaz görüntüler sunuyor. Daha gün doğmadan hazırlıkları başlayan ve güneşle birlikte yükselen balonlar, gökyüzüne renk katıyor. Balonun sepetinde olmak ise insana ürperti, korku, heyecan, neşe, keyif, özgürlük gibi pek çok farklı duygu yaşatıyor.
Kapadokya'da gelenek haline gelen ve olmazsa olmazlar arasına giren günbatımı izlemeleri ise Kızıl Vadi'de yapılıyor. Ürgüp-Göreme arasında kalan vadiye yukarıdan bakan tepe, günbatımı saatlerinde oldukça kalabalık oluyor. Bunun sebebi ise zaten kırmızı olan vadideki toprağın günbatımında iyice kızıla boyanarak tadına doyulmaz görüntüler ortaya çıkarması. Görsel zenginliklerle dolu Kapadokya'ya veda ederken de geziyi böyle bir görüntüyle taçlandırmak uygun düşer.
*
Nerede Kalınır:
Taşkonaklar Rocky Palace
Gedik Sk. No:8 Uçhisar
(384) 219 30 01
www.taskonaklar.com
Argos in Cappadocia
Uçhisar
(384) 219 31 30
www.argosincappadocia.com
4 Oda Cave Hotel
Esbelli Sk. No: 46 Ürgüp
(384) 341 60 80
www.4oda.com
Nerede Yenir:
Muti by Prokopia
Cumhuriyet Meydanı No: 26 Ürgüp
(384) 341 58 08
www.mutibyprokopia.com
Seki Restaurant
Uçhisar
(384) 219 31 30
www.seki.com.tr