Bir Şeyler Üreten İnsanların Sergisi...

Yasemin ŞENER / 27 Kasım 2012

Tasarım ve Mimarlıkta Açık Kaynak

Açık kaynaklı tasarım kavramı, Grima'nın "Adhokrasi" sergisinde önemli başlıklardan biri olarak tüm derinliğiyle öne çıkıyor. Sergi, güncel örneklerin yanı sıra, açık kaynak kullanımının tasarımda ve mimarideki ilk örneklerini de anmayı unutmuyor:

İtalyan tasarımcı Enzo Mari'nin 1974'te Milano Galerisi'nde açtığı "Kendi Kendine Tasarıma Yönelik Bir Öneri" başlıklı sergi, açık kaynaklı tasarım fikrinin ilk örneklerinden biriydi. Sergide ziyaretçilere mobilya satmak yerine, kendi mobilyalarını üretebilmeleri için 2 dolar karşılığında bir el kitabı satmayı tercih eden Enzo Mari, bu kanaldan tasarımcının göz ardı edilen sosyal sorumluluklarını hatırlatmayı ve 20. yüzyıl sonu tasarım endüstrisinin tüketiciye dayattığı pasif rolü eleştirmeyi hedefliyordu.

13 adet masa için ham tasarım, kitap kutuları, yataklar, sandalyeler ile birlikte eskiz ve açıklamaların yer aldığı sergi kataloğunun bir kopyası, kitapta yer alan tasarımlardan birkaçının uygulamasıyla birlikte Adhokrasi sergisinde de yer alıyor.


 "Kendi Kendine Tasarıma Yönelik Bir Öneri" sergisi


Sergide yer alan bir diğer açık kaynaklı mimari girişim ise, 1970'lerde Brezilya'ya yerleşerek kendi konutlarını kendileri inşa etmek isteyen sivil halkla işbirliği yapan Hollandalı mimar Johan van Lengen'in daha geniş kitlelere ulaşabilmek için kayıt altına aldığı tasarım talimatlarından oluşan, kısa süre içinde baskı ve fotokopi versiyonları ile tüm Latin Amerika'ya yayılan kitabı.


  Carlo Ratti'nin Domus dergisi için bir Wikipedia sayfası olarak oluşturduğu, halen çevrim içi olan Açık Kaynak Mimarlık Manifestosu

Açık kaynak mimarlığın bir de manifestosu mevcut. Konu açık kaynak olunca manifestonun da açık kaynaklı olarak üretilmesi hayli doğal... Carlo Ratti de Domus dergisinin 2011 yılında kendisinden bu konuyla ilgili istediği görüş yazısını kaleme alırken işte tam da bu yöntemi izleyerek, bir Wikipedia sayfası oluşturmuş ve içeriğe katkıda bulunmaları, değiştirmeleri ve tartışmaları için bir gruba davet göndermiş. Farklı kişilerin yorumlarıyla oluşturulan bu sayfa 21. yüzyıl için yazılan ve sürekli evrilen bir manifesto olarak hala çevrim içi durumda. Manifesto, İstanbul Tasarım Bienali'nde dinamik bir açık kaynak tuval ile somutlaşıyor; servo motorlu, asılı yazı makineleriyle gerçek zamanlı olarak güncellenen bir duvar resmine dönüşüyor.

Brükselli tasarımcılar tarafından oluşturulan "OpenStructures" girişimi ise Adhokrasi sergisinin en etkileyici konuklarından biri. İnternet çağında ortaya çıkan ağ ekonomisinin en kuvvetli tarafının tüketiciyle üretici arasındaki kar amaçlı aracıların bertaraf edilmesi gerçeğinden yola çıkan OpenStructures projesi, herkesin herkes için tasarım yapabildiği modüler bir konstrüksiyon modelinin olabilirliğini araştırıyor.


  OpenStructures

Başka bir kişi tarafından tasarlanan ve paylaşılan bileşenlerin, ihtiyaca göre düzenlenerek başkaları tarafından kullanabildiği ve yerel bir FabLab'de isteğe göre basılı öğelerin karışımından nihai nesneyi bir araya getirebildiği bu platform, 21. yüzyılda kutsanmış tasarımcının alanı ve doğası ile ilgili soruları ortaya atıyor. Bu çerçeve Adhokrasi sergisinde iki projeyle, "OS Waterboilers" (Açık Kaynak Su Isıtıcı) ve "OS Coffee Grinders" (Açık Kaynak Kahve Değirmeni) ile örneklendiriliyor.

Sonraki sayfada: Üç Boyutlu Yazıcılarla Kendi Kendine Üretim...


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :