Paris'in kültürel altyapısını kent geneline yayma politikası ile hayata geçirilen projelerden biri olan filarmoni binasının çileli sürecini ve yapının neler vaadettiğini, O Paris Bu Paris yazarı Ezgi'den dinliyoruz...
Paris'in kültürel altyapısını kent geneline yayma politikası ile hayata geçirilen projelerden biri olan filarmoni binasının çileli sürecini ve yapının neler vaadettiğini, O Paris Bu Paris yazarı Ezgi'den dinliyoruz...
Sanata erişimi farklı sosyal sınıfların hizmetine açmak için Paris'in "posh" mahallelerinden uzaklaşmayı hedef alan birçok proje Paris belediyesinin gündeminde çoğu zaman baş sıradadır. Paris'in merkez mahallelerinde (arrondissement) yüzyıllar içerisinde yoğunlaşmış opera, konser salonları, müze ve sanat galerileri konumları gereği elit bir sınıfa hizmet etmiş, Paris'i çevreleyen (çoğunlukla kuzey) mahalle sakinlerinin ilgilerini çekmeyi başaramamıştır. Gittikçe daha kozmopolit bir profil çizen Paris'in son hedefi aktif sanat hayatını şehrin merkezinden alıp kültürel dokusu daha hareketli mahallelere götürmektir.
Bu nedenle 1980'lerin başından itibaren, belediye ve kültür bakanlığı dünyaca ünlü mimarlara uluslararası önemde yapıların inşaatını teslim etmiştir. Büyük değişim 19. arondismanın göbeğindeki Villette Parkı'ndan başlamıştır. Eski bir kesimhane olan La Grande Halle de la Villette ve Villette Parkı günümüzdeki düzenleme ve görünümüne 1983 yılında ünlü mimar Bernard Tschumi sayesinde kavuşmuştur.
Bu büyük değişimin devamında Pulitzer ödüllü mimar Christian de Portzamparc'ın 1995 senesinde açılan Cité de la Musique'i ile yeni bir kültürel hayata başlayan park, 2015 senesinde yine Pulitzer ödüllü mimar Jean Nouvel'in Philharmonie de Paris yapısıyla Avrupa'nın en önemli kültürel sitesi haline gelmiştir.
Villette Parkı'na son katılan Philharmonie de Paris, yapımına başlandığı tarihten açılışındaki ilk konserine kadar mimarı Nouvel'in gerek tasarımı gerek inşaatındaki problemleriyle döneminin en çok konuşulan yapısı olmuştur. Kültür Bakanlığı ve Paris Belediyesinin organize ettiği yeni filarmoni binası yarışmasında 98 proje arasından sıyrılıp kazanan Jean Nouvel, 2009 yılında başladığı projesinin bu kadar çok sorun çıkaracağını bilseydi tahminimizce bu işe hiç girişmezdi. 390 milyon euroluk bütçesi (izin verilen bütçe 170 milyon euroydu) ile dünyanın en pahalı filarmoni binası olan yapının inşaatı, çıkan anlaşmazlıklardan dolayı 2010 senesinde 1 seneliğine durdurulmuştur. Sadece bir konser salonu olarak tasarlanmayan yapı büyük sergilere ev sahipliği yapacak kapasitede sergi salonuna da sahip. Dış cephesi 34000 geometrik kuş figürüyle kaplı devasa bir mozaikten oluşan Philharmonie de Paris aynı zamanda geceleri cephesine konser ve sergi programlarının yansıtıldığı bir yüzeye de dönüşüyor.
Yapının en çarpıcı kısmı ise 2400 koltuklu La Grande Salle'i. Yine Fransa'nın en büyük klasik müzik konser salonu olan mekan, gerçek üstü iç balkonları, asimetrik bir montaj içerisinde akustik ayarlı geometrik ve hareketli oturma yapılandırmaları ve dev yüzer panelleri ile bizlere bulutların üzerindeymişiz hissi veriyor. Akustik uzmanı Sör Harold Marshall tarafından düşünülen iç mekanda ses düzeni o kadar mükemmel ki salonun neresinde oturursanız oturun sanki sahnede müzisyenlerle berabermişsiniz gibi yakın hissettiriyor.
Jean Nouvel 14 Ocak 2015'te açılış konserine her ne kadar protesto nedeniyle katılmamış olsa da bizler kısa süre önce muhteşem bir konser deneyimi yaşadık ve sizlerin de böyle bir şansı kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
O Paris Bu Paris bloguna ulaşmak için tıklayınız.