"Sonsuz Olasılıklar ve Mahkum Olunan Özgürlük Halleri"

Aydan Öksüz, İletişim Danışmanı / 22 Eylül 2021
Ekinakis’in "Commune - Community - Communication" sergisi 16 Temmuz-5 Eylül tarihleri arasında Gru Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu. Urla’da sergiyi gezme fırsatı yakalayan İletişim Danışmanı Aydan Öksüz görüşlerini mimarizm okuyucuları ile paylaştı.

"A Mouthful" - "Peer Pressure II"

Hakikat kalıcı olansa şayet, sanat insanların giriştiği diğer tüm uğraşlardan daha hakiki olduğunu kanıtlamıştır. Kesin olan şudur ki, resimler de, şiir de müzik de zamanın yalnızca belirli bir noktasına değil bütününe, hem kendi dönemlerine, hem de bizimkine damga vurur; Jeannette Winterson, sanatı hakikatin bir yansıması ya da parçası olarak değil, kendisi olarak tanımlıyor. Sanat, hepimiz için söylenmeyen sözü, ulaşılmayan yolu ve daimi bir hesaplaşmayı kapsar. Zihnimizin içerisinde patlamaya hazır düşünceler, kalbimizle çelişen yollara girdikçe cesaretimiz kırılmaya, kendimize ve kendimiz dışındaki dünyayla temasımıza da zarar vermeye başlar. Hem kendine hem de dünyaya büyük bir yabancı olarak yaşamaya devam eden insan, kurtuluşunu, özgürleştiği ve çarpıştığı yaşamın içerisinde bulacaktır. Eğer bu arayışa razı ve başkalaşımları kabul ediyorsa sanat da özgürlüğe olan cesaretimizi sorgulamak için bir alan tanıyacaktır muhakkak.

Ekinakis’in ilk kişisel sergisi Commune-Community-Communication ile yolumuz bu soruların yanıtlarını ararken kesişti. Pandemiyle birlikte her şey hızla değişirken yeni olana yine aynı hızla adapte olmamızın ne kadar gerçek olduğunu sorguluyordum. Bunun adı uyum sağlamak mı? Hayatta kalma çabası mı yoksa belirsizliğin içerisinde süzülerek yolunu bulmak mı? Hepsi olabilirdi ama ben biraz bu hız meselesine fazla takıldım zira bahsedilen hız korkutucu, unutulmaya müsait, kolektif ve bireysel olan her şeyi o ‘kutsal hafızayı’ yok etmeye odaklıydı. Yangınlar, afetler, iklim krizleri ile başımıza bir anda geldiğini düşündüğümüz şeylerin arkasında ciddi bir duyarsızlığın, umursamazlığımızın ve tahrip olan bir hafızanın yansımaları olduğunu gördük. Değişim yavaş, sonuçları hızlı bir şekilde bizi içeriden parçalayarak etkisini göstermeye başladı.

"Shield"

Ekinakis’in, Urla’nın çağdaş sanat mekanı olarak konumlanan Gru Art Gallery’deki Commune-Community-Communication sergisini dolaşırken, zihnimde sürekli boomerang halinde dolaşan ve bir türlü ifade edemediğim kısmen şiirle, müzikle çözmeyi denediğim sorulara yanıtlar ararken, kimi zamanda onlarla yüzleşirken buldum kendimi. Bu kargaşa, yeni değil binlerce yıldır devam eden bir kaosun etkisiydi sanki. Kozmos’un sonsuzluğu ve kuşatılan zaman ve bu zamanın içinde ‘gelişmeye’ çalışan insanın mücadelesi. Ekinakis’in işlerinin her biri uzay-zaman-boşlukta yerini arayan, bazen bu yeri reddeden, dünyadan uzaklaşan kırmızı ışık gibi yerini yadırgayan, sonsuz mavi ışık olmaya çabalayan karakterleri buluşturuyor sanki. Kendi benliğine kavuşmak isterken, zamanla kendine yabancılaşarak başkasına ait olan bir benliğin parçalarını da görüyoruz bu yüzlerde. Düşüncelerimizin ne kadar kendimize ait olduğu, bizi kuşatan durumların, yönetim biçimlerine kabullenememe hallerini bağıran figürlerde anlatıyor bize Ekinakis. Maruz kaldığımız tüm kötülüklere başkaldırıyor, artık sesimizi daha güçlü çıkarmanın, haykırmanın zamanını gösteriyor işleri.

"Private Rooms II"

Commune-Community-Communication sergisi, iletişim kuramayan, nasıl iletişim kuracağını bilemeyen bireylere odaklanıyor. Eserlerin arasında gezinirken insan hakları ihlalleri, sosyal bozulmaların nedeninin, iletişimsizlik, farklı olana, ötekiye tahammülsüzlüğün etkilerinin olduğunu görüyoruz. Ekinakis’in sanatsal üretiminin erken dönemlerinde kullandığı one line drawing tekniğinde ortaya çıkan sessiz karakterlerin bu sergiyle artık haykıran, bağıran karakterlere dönüşmesi; eril tahakkümün, otoritelerin yıkıcı etkisinin, kadın cinayetlerinin, toplumsal ve ekolojik bozulmaların bir yansıması olarak çıkıyor karşımıza. Mute isimli eserinde kullandığı ipliklerle geçmiş ve gelecek arasında kurulan bağın kırılganlığını ve yükünü taşırken, tüm bunlardan kurtulmak için ise kendi devrimimizi yaratmaya, bastırılan, yok edilmeye çalışılan her düşüncemizin sesini açmaya davet ediyor. 

A Mouthful ve Mute işleri, Ritsos’un Görülmemiş Bir Çiçek Açma şiiriyle birleşti zihnimde; "haykırmak istiyordu - daha fazla dayanamayacaktı / sesini duyabilecek kimse yoktu orada; kimse duymak istemiyordu / Kendisi de korkuyordu sesinden, içinde boğuyordu sesini./ Patlamak üzereydi susuşu / birden, havaya uçtu gövdesinin parçaları..." diyerek görülmemiş bir çiçek açmaya tanıklık ettim.

"Mute"

Galeriden ayrıldıktan sonra, Urla’yı kuşatan yüz yıllık zeytin ağaçları arasında Antik Yunan’ı, Roma’yı ve birçok uygarlığa tanıklık etmiş imparatorlukları, barışı, yıkımları ve yeniden yaratılan sanatı düşündüm. Her şey hızlıca yok olurken, kendimizle kurduğumuz iletişimimizin başkalarıyla kuracağımız iletişimle, dönüşümün mümkün olacağını anladım yeniden. Geçmiş ve anılar, hepsi bizimle tekrar yaratılan gerçekler ise değişim de o kadar imkansız değil...

Commune-Community-Communicationizleyicisine şu soruyu soruyor? "Erkin baş döndürücü duruşu karşısında sorgusuz sualsiz bir şekilde biat eden topluluğun bir parçası olmak mı daha kolay, sürüden ayrılmak mı? Sürüden ayrıldığında dahi kendi özgür iradene kavuşabilir misin?" Sürekli bir iyiliğin peşinde koşmak yerine içimizdeki kötülükle, karanlık tarafımızla yakınlaşmak, kimi zaman da hesaplaşmak doğru iletişimin de kapılarını aralayabilir. "Sanatın tükenmez bilmez enerjisi yıpranmış bir dünya için kan naklidir’’ diyor Jeannette Winterson, tıpkı Ekinakis’in Private Rooms’daki figürler gibi kendi içinde çatışmaya devam ederken, kendimizi sorgulamaya, kendimizi kuşattığımız odalardan ayrılarak, yerinden edilmekten korkmadan, direnme cesareti gösterebilmenin önünü açarak, mahkum olduğumuz özgürlük bilinciyle kendimize shine on you crazy diamond şarkısındaki gibi "gel hadi uzak kahkahaların hedefi, gel yabancı / seni efsane, seni mağdur ve parılda" diyebilmelinin de umudunu yaşatıyor. 

Sergi alanından


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :