Van Kadın ve Yöresel Sanat Kampüsü için Dolmus Architekten tarafından hazırlanan projeyi geliştirmek amacıyla DEPO'da düzenlenen çalıştaya katılan Selin Biçer, etkinlik sonrası notlarını Mimarizm ile paylaştı.
Van Kadın ve Yöresel Sanat Kampüsü için Dolmus Architekten tarafından hazırlanan projeyi geliştirmek amacıyla DEPO'da düzenlenen çalıştaya katılan Selin Biçer, etkinlik sonrası notlarını Mimarizm ile paylaştı.
Van Kadın ve Yöresel Sanat Kampüsü'nü tartışmaya açan çalıştay, 3 Mayıs 2014 Cumartesi günü İstanbul Tophane'de bulunan DEPO'da gerçekleştirildi.
Hisar Anadolu Destek Derneği (HADD) ve Van Belediyesi ortaklığında ilerleyen proje ile, şu an işlemekte olan Kadın Kilim Atölyeleri'nin desteklenmesi bekleniyor.
Fotoğraf sanatçısı Enver Özkahraman 1999 yılında Van'da Kadın Kilim Atölyeleri'ni kurdu. Bu atölyelerin sadece kilim dokunan yerler olarak görülmeyip kadınların okuma yazma, ana çocuk sağlığı vb. konularda eğitim aldığı mekânlar haline gelmesi amaçlandı.
2010'da Ümit Kıvanç'ın hazırladığı Kızlar ve Kökler isimli videonun HADD'ın kurucularından Servet Harunoğlu tarafından keşfi ile derneğin katkısı da bu amaca eklendi. Destek vermek için kollarını sıvayan HAAD projeyi geliştirmek için 4 yıldır uğraşıyor.
Kızlar ve Kökler // Videonun uzun versiyonu için tıklayınız.
HADD, Van Depremi'nin ardından belediye ile görüşüp prefabrike atölyelerin kurulmasında katkıda bulundu. Kadın Kilim Atölyeleri'nde yaklaşık 130 kadın hem üretiyor hem de tecrübeli eğitmenlerin gözetimi altında eğitim görüyor.
Van Belediyesi tarafından tahsis edilen 5 arsaya kurulan kilim atölyelerinde üretim devam ediyor. Bu başarılı girişimin devamı için yeni bir merkez yapılması kararlaştırıldı. Süphan'daki atölyenin yakınına yapılması planlanan bu merkez, yöreye özel ancak ölmekte olan zanaatların devamı ve ileriye taşınması için bir kampüs niteliği taşıyacak.
Kadın Kilim Atölyeleri, İsviçre'de çok ilgi çeken bir proje haline gelmiş ve atölyeler İsviçreli misafirlerini ağırlamış. Bu sırada eskiden beridir Van'a ilgisi bulunan mimar Gani Turunç'un ortakları arasında yer aldığı Dolmus Architekten de projeye dâhil olmuş…
Çalıştayda projeyi anlatan Turunç, geleneğin gelecek nesillere aktarılması gerektiğine dikkat çekerek, özellikle kadınlar için istihdam olanağı yaratan projenin "idealist işi / uğraşı" olduğunu vurguladı ve "kadınlar bu proje ile kilim dokurken aynı zamanda iç dünyalarının dışa vurumunu da sağlamış oluyor" dedi.
Turunç, sunumu sırasında projede mimara neyin düşeceğini ve nasıl yeni bir yorum elde edebileceğini irdeledi. Kural, özgür mekân, tesadüf / doğaçlama ve ihtiyaca göre oluşan mekânları, projeyi oluşturan ana kararlar olarak açıkladı. Van ve çevre illerdeki periferilerde yapı üretim sürecini de aktaran Gani Turunç, önce arazinin sınırlarının duvarlarla çevrildiğini, daha sonra ihtiyaç kadar alanın inşasının yapıldığını ve gerek duyuldukça, yeni yapıların eklendiğini açıkladı. Bölgede yaşayanların genelde kerpiç ya da taş evler inşa ettiklerini söyledi.
Projede ilk etap olarak arsanın çevresi ve şehirle ilişkisinin düşünüldüğü kaydeden Turunç, noktasal tipolojiye ayak uyduran bir yaklaşım izlediklerini belirtti. Arazinin içinde eski bir sulama kanalının bulunduğunu ve bu izin, peyzajı şekillendirdiğini de sözlerine ekledi.
Peyzajla şekillenen avlunun yapıyı şehrin gelecekteki yoğunluğuna karşı, bir geleneksel iş hanı misali, koruyacağına değinen Turunç, projede kilim atölyelerin yanı sıra diğer el sanatlarının üretileceği atölyelerin de kurulmasının düşünüldüğünü anlattı.
Atölyelere ek olarak sergi / müze, dershane, kreş, sanatçı rezidansları, mescit vb. alanların yerleştirilmesi gibi fikirler de mevcut...
Bu çalıştayın esas amacı ise, Dolmus Architekten tarafından hazırlanan avan projeyi geliştirmek ve içini doldurmaktı. Çalıştay sırasında, "Proje halkla ve çevresiyle nasıl bütünleşir?", "Proje nasıl tanıtılır?" gibi sorular gündeme geldi.
İlk oturum sonunda projeye dair şu başlıklar tartışıldı:
• Proje organik büyümeli
• Merak uyandırmalı
• Proje neden çevresine kapalı ve bölgedeki yapılarla aynı?
• Eğitim alacak kişiler için yaş sınırı olmamalı
• Sürdürülebilir olmalı
• Kadın ve erkek eşit erişebilirlikte olmalı
• Araştırma, sergi, etkinlik, kütüphane, misafirhane, geleneksel sanatlar gibi ek fonksiyonları içermeli.
Daha sonra çalıştayın katılımcıları üç gruba ayrıldılar. Gruplara çalışmayı kolaylaştıracak sorular soruldu. Sorular şu 4 ana başlık altında toplandı:
1/ Projenin içeriği
• Projenin öngörülen içeriği yeterli mi?
• Başka neler olabilir?
• Mahalleye katkısı neler olabilir?
• "Kampüs" mahalleye ne kadar açık ya da kapalı olmalı?
• "Kadın" dışında faaliyetlere açık olmalı mı?
• Kampüsün "yönetimi" ne şekilde olmalı?
• Proje nasıl "sürdürülebilir" kılınabilir?
• Projenin kimliği (kampüs, merkez, vs.)
• Yerel yönetim ile dönüşüm nasıl koordine edilebilir?
2/ Mimari proje
• Projenin içeriğinin yapıya yansıması ne kadar başarılı?
• Öngörülen kullanım alanlarının arasındaki uyum yeterli mi?
• Sunulan projenin kütlesel ve biçimsel algısı yeterli mi?
• Yapıda ekolojik önlemler ne olabilir?
• Yerel kaynaklar ve malzemeler neler?
• Yapı uygulamasında yerel ve mahalli ustaların katkısı nasıl olabilir?
• Mahallelinin katılımını sağlayacak mimari, yapısal mekânsal öneriler neler?
3/ Proje tanıtım ve iletişim
• Projenin iletişimi nasıl ele alınmalı?
• Yerel halk ve kullanıcı grubu ile iletişim nasıl ele alınmalı?
• Kamu kurumları ile iletişim nasıl olmalı?
• Potansiyel bağışçılar kimler / hangi kurumlar olabilir? Nasıl yaklaşılmalı?
• Yurtdışında bir iletişim gayretine girilmeli mi?
4/ Katkıda bulunabilecekler
* * *
Gruplar çalışmalarını tamamladıktan sonra moderatörler tarafından sunumlar yapıldı.
Grup – 1
Nuri Çolakoğlu, Haluk Kaya, Yuvacan Atmaca, Bengü Gün, Sevim Sancaktar, Tansel Korkmaz
• Zanaata gereken önem verilmeli,
• Üretim / tasarım / karşılaşma / eğitim buluşmalı,
• Yerel / ulusal / uluslararası kurumlardan destek alınmalı,
• Destek fonksiyonlara yer verilmeli,
• İçine kapalı olmamalı,
• İnovatif olmalı,
• Tesadüflerle oluşan konut mimarisi projede tekrar edilmeli mi? Yoksa dışa kapalı, avlulu ve revaklı bir yapı olabilir mi?
• Külliye modeli halinde proje geliştirilebilir,
• Esnek mekânlar içermeli,
• Yunan akademilerinde olduğu gibi bir kurumsal kimlik oluşturulmalı,
• Sosyal medya aktif olarak kullanılmalı,
• Hiyerarşi yerine yönetim organizasyonu kullanılmalı,
• Üniversiteler için atölye ve staj alanı oluşturulmalı,
• Uygulama aşamasında üniversiteler de dâhil olmalı,
• Kalkınma Ajansı, Van Belediyesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, sponsorlar, uluslararası fonlar, İstanbul Politikalar Merkezi, Anadolu Kültür Derneği ve ÇEKÜL gibi kurumların desteği araştırılmalı.
Grup – 2
Figen Delibaş, Tanju Babacan, Dilek Bil, Pınar Öğrenci, Ülgen Semerci, Abdurrahman Çekim, Selin Biçer
• Hem kadın hem de erkek bu projede yer almalı,
• Eğitim ağırlıklı bir işleve sahip olmalı,
• Sinema, sergi, kütüphane, workshop, seminer, eğitim, internet hizmetleri de yer almalı,
• Satış odaklı ürünler için altyapı hazırlanmalı,
• Sürdürülebilir bir proje olmalı,
• Çevresel değerlere önem veren bir mimariye sahip ve bu konuya odaklı öncü bir kurum haline gelmeli,
• Çocuklar için etüt alanlarını içermeli,
• Yönetimsel açıdan bürokratik ve etik değerlere sahip olmalı,
• Yerel halkla projenin hangi işlevlere sahip olması gerektiği konusunda anketler yapılmalı,
• Projenin içeriği oturduktan sonra iletişim için ekipler kurulmalı,
• Peyzaj içinde giderek sayıları azalmakta olan dut ağaçları bulunmalı.
Grup – 3
Gül Günver Turan, Harun Harunoğlu, Nevzat Sayın, Elif Erül, Faruk Bil, Özden Demir
• Ekonomik, sosyal olarak kabul gören ve sosyal aklın buluştuğu bir yapı olmalı,
• Mahalleye neler kazandıracağı (modern iş bölümü, uzmanlaşma, ekonomik katkı, vb.) düşünülmeli,
• Kentsel dönüşüm sırasında arsanın değeri ve gayrimenkul ihtimalleri araştırılmalı,
• Kendinden sonraki benzer işlevdeki yapılar için örnek oluşturmalı,
• Rekabet, katılım, yayılma ve okuma yazma oranını arttırıcı etkisi incelenmeli,
• İnsanların desteğini almalı ve işlevi zaman içinde korunmalı,
• Proje için geçirgen bir kapalılık gerekli,
• Özel bir kollektif alan haline gelmeli,
• Projenin amacı kadının sosyal ve ekonomik gücünü arttırmak olmalı,
• Erkekler de projenin bir parçası olmalı,
• Yönetim için eş başkanlı bir sistem ve danışma kurulu olmalı,
• Projenin başarısı yerel yönetimin daha fazla desteğini sağlamalı,
• Kamuoyunda bilinir olmalı,
• Modüler büyümeye açık ve ekonomik olmalı,
• Yeni çağdaş ve sürdürülebilir olmalı,
• Duygusal bağ kurularak devamlı geliştirilmeli ve destek almalı.
Sunumların ardından çalıştaya son verildi. Ancak çalışmalar hala devam ediyor. HADD, Van'da projenin halkla buluşacağı bir çalıştay daha düzenlemeyi planlıyor.
Projeye katkıda bulunmak için ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.