34 Solo organizasyonuyla 13'üncü kez izleyicileriyle buluşan PechaKucha Night (PKN) İstanbul, kentin kültür sanat ajandasına yön veren yaratıcı isimleri Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) sahnesinde bir araya getirdi. Küresel Şehirler Haftası'na denk gelen ve "Curating Istanbul" teması altında gerçekleşen gecede; etkinlik organizasyonu, fotoğraf, moda, dijital tasarım, güncel sanat, internet sitesi ve sosyal paylaşım ağları gibi çok farklı alanlardan uzman isimler, son dönemde hayata geçirdikleri ve yakın vadede gerçekleştirmeyi planladıkları işleri paylaştılar.
Kültür endüstrisinin gelişimi için ihtisaslaşma çağrısı
Future Generation (FG) ve Lounge FM'in koordiatörü Orkun Bozdemir'in müzikleriyle başlayan gecede, 34 Solo'dan Nurten Meriçer'in açılış konuşmasının ardından sahne alan ilk isim, organizasyon şirketi The Partners'ın kurucusu Fırat Kasapoğlu oldu.
"Yaratıcı Endüstrilerin Yapısı" başlıklı sunumunda İstanbul'un kültür sanat altyapısındaki eksikliklere vurgu yapan Kasapoğlu, mimarlara ihtisaslaşma çağrısında bulunarak; "Mimarlar doğru sahneler tasarlasın, biz de içerik üretelim" dedi. İstanbul'da yaşanan genel kaos ortamının kültür endüstrilerinde de mevcut olduğuna değinen Kasapoğlu; çözümün paydaşların bir araya gelmesinden, doğru datalar elde edilmesinden ve belli standartların oluşturulmasından geçtiğine değindi.
Halkı kucaklayan Tasarım Bienali
Gecenin öne çıkan isimlerinden biri de, Kasım ayında İKSV tarafından ilki gerçekleştirilecek olan Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali'nin direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu'ydu.
"İstanbul için bir etkinlik tasarlamak" başlıklı sunumuna, bienal teması olan "Kusurluluk" ile başlayan konuşmacı; etkinliğin ana sergi mekanlarının Karaköy Rum İlkokulu ve İstanbul Modern olduğunu hatırlatarak, bunun dışında kentin diğer noktalarına da yayılmak istediklerini ekledi. Bienalin, izleyicisi ile internet sitesi yerine blog üzerinden iletişime geçmeyi tercih ettiğini ifade eden Özkaraoğlu, böylelikle herkesin katılımına açık bir etkinlik amaçladıklarının altını çizdi.
İstanbul'u tepe tepe kullanıyoruz, peki başedebiliyor muyuz?
Usta fotoğrafçı Murat Germen, "İstanbul'la Baş Etmek" temalı sunumunu, kentin farklı noktalarına odaklanan kadrajları üzerinden yaptı. Spontane (kendiliğinden olan düzen), mutasyon/metamorfoz, katman, biraradalık, kalabalık/huzur, terk edilmişlik, işgal, geri dönüşüm, daimi inşaat gibi anahtar kavramlar ile nitelediği İstanbul'un sürprizli bir kent olduğunu dile getiren Germen, "İstanbul yedi tepedir, belki de bu yüzden tepe tepe kullanılır" diyerek sunumunu tamamladı.
"Stil tasarlamıyorum, iyi görünmenizi sağlıyorum"
"İstanbul'da Moda"yı ele alan Benan Bal ise, sekiz yıllık tekstil deneyiminin son üç yılını vakfettiği erkek modası konusunu 6 dakikaya sığdırmaya çalıştı. Modanın ne anlama geldiğini ve kendisinin bizler için ne yaptığını anlatan sunumunda Bal, modanın geçici, stilin ise kalıcı olduğu tespitini bir kez daha hatırlattı.
"Hepimiz değişmek, farklı görünmek ve dikkat çekmek isteriz. Ama önemli olan stil sahibi olmaktır" diyen Benan Bal, kendi yaptığı işi ise stil tasarlamaktan öte, "erkeğin en iyi şekilde görünmesini sağlamak" şeklinde özetledi. Bal'ın Damat Tween için tasarladığı, çantaya dönüşebilen çift yüzlü mont dikkat çekiciydi.
Dijital tasarımın dördüncü boyutla buluşması; video mapping
Video mapping çalışmalarına odaklanan NOHLab'in çalışmalarından örnekler sunan Candaş Şişman, insan algısına dayandırılan fikirlerden sıyrılan işler yapmayı amaçladıklarını belirterek, dijital tasarımın resimsel boyutuna zamanı eklediklerini söyledi. Şişman; Yekpare, Struk, Flux gibi görsel-işitsel (audiovisual) işlerinden örnekler gösterdi.
Kendi yağıyla kavrulan bir sergi tasarlamak
Sanat eleştirmeni, akademisyen Fırat Arapoğlu ise dinleyicilerle, küratörlüğünü üstlendiği alternatif sanat sergisi "Halk için Haka Rağmen" deneyimini paylaştı. Farklı tarzlardan 6 genç sanatçı ile, iktidarların yarattığı baskının nasıl görünür kılınabileceği üstüne bir sergi hazırladıklarını dile getiren Arapoğlu, Kargart'ta gerçekleşen etkinliğin, kısıtlı bir bütçe ile kültür sanat ortamında nasıl yankı getirdiğini paylaştı.
Mimarlık Bienali 'ihtimalleri ve imkanları' ile geliyor!
PKN İstanbul vol.13'ün, bir diğer merakla beklenen etkinlik düzenleyicisi ise, 2013 Kasım'ında İstanbul'u Uluslararası Mimarlık Bienali ile buluşturmayı planlayan Genco Demirer'di. Küratörü henüz gizli tutulan bienalin temasının "İhtimaller ve İmkanlar" olarak belirlendiğini söyleyen Demirer, etkinliğin çerçevesi hakkında genel bir bilgilendirmede bulundu.
İki Şehir, Kanal İstanbul, Cendere Vadisi Yerleşim Planı ile Zaha Hadid'in tasarladığı Kartal-Pendik Projesi'ni bienalin imkanları arasında sıralayan Demirer, gerçekleştirmeyi planladıkları etkinlikler arasında şu başlıkları sıraladı:
- Dreams for Istanbul
- Bridges of Istanbul
- Gates of Istanbul
- Open Studios (Levent, Üstüdar, Beyoğlu)
- Diplomatic Istanbul
- Mimari Rotalar (Büyükdere, Galata, Sultanahmet)
- Mapping uygulamaları
- Gaudi Sergisi (son Dali sergisini düzenleyen Kült ile birlikte)
Kültürel etkinlik programınız itinayla hazırlanır
Mimarlık bienali malumatlarının ardından İstanbul'un kültür sanat ajandasını bizler için planlayan bugünbugece'nin stratejisti Serdar Paktin sahne aldı. İstanbul'da çok fazla etkinlik olduğunu, bunun hem kafa karışıklığınıa hem de kaybolmalara sebebiyet verdiğine dikkat çeken Paktin, bugünbugece'nin, "doğru ve güncel bilginin tek bir yerde toplanması" gerekliliğinden yola çıktığını söyledi.
Bugünbugece'nin, etkinlik bilgilerinin yanı sıra, o etkinliğin öncesinde ve sonrasında gerçekleştireceğimiz faaliyetler (araba park etme, yemek yeme vs) için yol gösterici bir program oluşturduğunu belirten Paktin, böylece kentlilerin günlük planlarını daha iyi bir şekilde kurgulayıp, arkadaşları ile anında paylaşabildiğini vurguladı.
Neden müzik, neden parti?
Gecede son sahne alan isim, etkinliğe müzikli bir başlangıç yapmamızı sağlayan FG Koordinatörü Orkun Bozdemir oldu. Temel motivasyonlarının müzik olduğunu söyleyen Bozdemir, doğru müzik ve doğru konsepti bir araya getirerek başarılı ve kalıcı etkinliklere imza attıklarını ekledi.
Electronica Festival, Chill-out Festival Istanbul, FG in the Park örneklerini veren Orkun Bozdemir, Lounge FM'in sadece bir müzik değil, bir yaşam tarzı ortaya koyduğu için süreklilik sağladığına dikkat çekti.
PKN Istanbul vol.13, yine Lounge Müzik Set nağmeleriyle sona erdi.