Katastrofik Megapol Döngüsüne İstanbul'dan Bakmak

mimarizm.com / Amber EROYAN / 18 Ocak 2013


"Sergiye eşlik eden harita, İstanbul periferisine ait ilk rehber"

Fotoğraflara eşlik eden periferi haritasındaki lekeler bu müdahalenin büyüklüğünü açıkça ortaya koyuyor.


Evet, haritanın amaçlarından biri, İstanbul'un 8 bin yılda yaşadığı dönüşümle bunun ardından gelen 100 yılda yaşanan gelişim arasındaki farka dikkat çekmekti. Tabi bu bilinen bir gerçek ama günlük hayatımızın geçtiği mekanın boyutlandırılması açısından önemliydi.



Bu konuda bilgi aldığım kişilerden birisi Jean-François Pérouse idi. Sahayı iyi bildiği için projenin gelişmesinde çok beyin açıcı oldu. En çok heyecanlananların başında da yine o geliyordu. Sergiye eşlik eden metinlerde onun ve Merve Ünsal 'ın imzası bulunuyor.

Ölçeği ve fotoğrafların mekansal boyutunu algılayabilmek için üretilen bu haritayı da Superpool ile birlikte hazırladık. Gerçekten şanslıydım çünkü herkes çok güzel işler ortaya çıkardı ve ‘Kabul' üçlü bir çalışmanın bileşkesine dönüştü.

Haritada, basit bir fotoğraf paftasının ötesinde ulaşım bilgilerine de rastlıyoruz.

Bu aslında mütevazi de olsa, İstanbul periferisine ait ilk rehber. Panoramaya dair yeni bir önerme, yeni bir gezi güzergahı, kente yeni bir bakış… Tabi ki bilimsel anlamda bir sürü harita üretilmiştir ama sanatsal bağlamda oluşturulan ve daha çok kişinin ulaşabileceğini düşündüğüm ilk çalışma… Ziyaretçi yarın öbür gün olur da buralara gitmek isterse, mekanların toplu ulaşım bilgileri haritada mevcut. Dolayısıyla bu periferi haritasının hem tarihsel bir kayıt, hem de bir rehber (guide map) olması açısından önemli olduğunu düşünüyorum.




Sergideki fotoğraflar arasında İstanbul'daki kentsel dönüşüm bölgeleri de var. Kuzeydeki toplu konut alanları; Ataşehir, Ispartakule ve Ayazma . Bu tabi serginin tek izleği değil ama medyadan, hafızamızda bölük pörçük yer eden bu yerleri bir bağlama oturtmayı ve bütün bu dönüşüm zincirinin halkaları içerisinde yer almalarını istedim.

Mimari fotoğraf genelde tek bir yapıya odaklanır. Bunlar ise ‘cityscape' ya da kentsel fotoğraf olarak adlandırabileceğimiz işler. Yapıların kent dokusuyla arasındaki ilişkiyi veya ilişkisizliği tanımlayan bir durum…

Çalışmanın üçüncü bileşenini oluşturan kitabın içeriğinden de bahsedebilir misiniz?


Jean-François Pérouse ve Merve Ünsal'ın metinleriyle desteklenen bir kitap hazırladık. Ben aynı zamanda, fotoğraf ve video alanında işler üreten REC Collective adlı sanat inisiyatifinin bileşeniyim. ‘Kabuk' (Shell), REC Collective'in üçüncü kitabı olacak. Şu anda bir ‘dummy book' (maket), finansmanını bekliyor. Sergide 10 tane fotoğraf yer alırken, kitapta 23 işe yer verdik.



Bu yeni kitap, ‘Memleket' (Homeland) kataloğunun bıraktığı yerden devam ediyor. Taşrada başlayan, yapılaşmanın giderek sıklaşıp ayrı bir faza geçtiği, kentsel mekanın içinde konumlandığı ve koptuğu, sosyal donatı sorunlarına işaret eden, sınıfsal ayrışmaya tekabül eden bir süreç… Burada ayrışma dediğim mesele, hem sosyal ayrışma ve siyasi çatışmayı hem de bunun oturduğu kentsel bağlamı kapsıyor.

Üçlemenin son parçası olması planlanan ‘kamusal alan' temalı gelecek serginiz hakkında bir ön bilgi alabilir miyiz?


Sürprizini koruması için üçüncü sergiyi çok fazla açıklamak istemiyorum. Genel hatlarıyla İstanbul'un çokmerkezliliği ve nüfus artışının birlikte getirdiği etkilerle ilgili bir çalışma olacak diyelim.


'Kabuk' sergisi, 10 Şubat Pazar gününe kadar Elipsis Gallery'de izlenebilir.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :