Londra'nın Mimarlık Danışma Kuruluna Star Mimar Desteği ya da "İstanbul'da Bu İşler Nasıl Yürür?"
E. Seda KAYIM
/ 09 Mart 2011
Londra Belediye Başkanlığına bağlı olarak ve "London Development Agency" (Londra Kalkınma Ajansı) bünyesinde faaliyet gösteren, yıllardır Londra için "projelerin ortaya çıkarılması, gelişmesi ve gerçekleştirilmesi" için çalışan "Design for London" (DfL), Birleşik Krallık'ın "kemer sıkma politikası" kapsamında kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya… DfL'in Londra kentsel hayatına katkılarını hatırlatan, aralarında Zaha Hadid, Jacques Herzog ve Daniel Libeskind'in de bulunduğu bir dizi star mimar da, söz konusu akıbetin önüne geçmek üzere kolları sıvamış durumda…
Amacı, "daha iyi bir kent şekillendirmek üzere ilçeleri, yerel aktörleri ve proje yapıcıları desteklemek" olarak açıklanan Design for London, çok daha yalın –ve bize yakın- bir tanım ile Londra metropoliten planlama işini üstlenen ve kentsel alanların şekillenmesine yönelik bir danışmanlık kurumu olarak nitelendirilebilir.
"Becton Loop" Master Planı; yayalaştırma ve rekreasyonel alan yaratmak üzere DfL'in kotardığı bir proje.
Dünyanın en önemli metropollerinden Londra'nın kentsel yaşam kalitesini yükseltmek üzere kurulan organizasyon, bugüne kadar "Greater London" olarak bilinen ve Londra bölgesinin yerel sınırları içerisinde kalan yüzü aşkın iyileştirme ve geliştirme projesine imza attı. Kurum, Richard Rogers'ın "küçük ancak çok yetenekli bir grup" olarak tanımladığı mimarlardan oluşuyor. Ancak DfL'in, küçük ölçeğine rağmen 2012 yılı itibariyle ve 320 üyesini kapıda bırakarak kapatılması düşünülen Londra Kalkınma Ajansı ile eş zamanlı olarak hizmetlerine son verileceği konuşuluyor.
Henüz geçtiğimiz sonbaharda ayyuka çıkan söylentiler üzerine sesini yükselten ilk mimar Richard Rogers'ın ardından planların rafa kaldırılmamış olması ise, bu kez Britanya sınırlarını aşarak uluslararası mimarlık dünyasını harekete geçirmiş bulunuyor.
Doğu Londra'nın "yeşil kuşağı"nı korumak üzere gerçekleştirilen planlama çalışmaları, DfL ve Londra Kalkınma Ajansı tarafından sergilenmişti.
Londra halkı ve Londra yerel yönetimine seslenen; Mario Botta, Alain de Botton, Ben van Berkel ve Kees Christiaanse'nin de imzalarının bulunduğu ve "DfL'in kapatılması bir trajedi olur" ifadesini içeren açık mektup, şöyle:
Dünyanın ilgi uyandıran kentleri, büyük kitlelerde ilgi uyandırır. Çekicidirler, çünkü sakinlerine ve ziyaretçilerine sunacakları çok şey vardır. Büyük kentler, ekonomik olarak güçlü olmalarına sırtlarını dayarlar, sosyal aktivitenin odaklarıdır; kültürel enerjiyi toplar ve dönüştürürler ve dünyanın en iyi yapıları ve mekanlarını sergilerler. Kısacası, neslimizin en büyük cazibe noktaları olarak tanımlayabileceğimiz şeye, kentsel çevreye sahne olurlar. Bu sahnenin ne kadar iyi olduğu, binaları ve mekanlarının kalitesine, onların nasıl tertiplendiği ve tertiplerin çeşitliliğine bağlıdır.
"Kentsel ölçekte tasarım rehberliği almak, "Design for London" demektir. Londra'nın en etkileyici geliştirme topluluğu ile çalışan DfL, kentsel nitelikleri beslemek, mevcut kent manzarasını iyileştirmenin yollarını aramak ve eski ile yeniyi, birbirlerine karşılıklı olarak fayda sağlamak üzere bir araya getirmek üzere kurulmuştur. Bunu tasarlayarak değil, ancak tasarım talimatlarının ve onların uygulanmasında görev alan insanların uyumluluğu ile, ortaklıklarına olanak tanıyarak ve paranın, Londra halkını ilgilendirecek şekilde harcandığından emin olarak sağlar. Bir makineyi çalıştırmak için harcanan benzin parası neye karşılık geliyorsa, bütçesi de kent için ona karşılık gelir.
Londra'nın kentsel alanlarına yönelik vizyon geliştirmek de, DfL'in işlevleri arasında.
"Design for London'ın (DfL) tehlike altında olduğu haberleri dünyaya (evet, dünyaya!) yayıldı. Pek çok sayıda farklı ülkenin mimarları olarak Londra Belediye Başkanı'nı, bu dikkate değer ekibi güvenceye almaya davet ediyoruz. Kendisinin, yetenekli tasarımcılardan oluşan bu küçük grubun işlerinin ne kadar geniş bir çevrede beğeni topladığının farkında olmasını diliyoruz. Londra, onu daha iyi bir kent haline getirmek için uğraşan böylesine becerikli, bilgili, yetkin ve yaratıcı bir organizasyona sahip olduğu için şanslı sayılmalı… Design for London'un kapatılması bir trajedi olacaktır.
Ben van Berkel
Mario Botta
Alain de Botton
Kees Christiaanse
Frank Gehry
Adriaan Geuze
Xaveer De Geyter
Zaha Hadid
Jacques Herzog
Daniel Libeskind
Renzo Piano
Peter St John
Rafael Vinoly
Woolwich bölgesi ve Gilett Square için geliştirilen kamusal alan projeleri.
Richard Rogers: "Ben söylemiştim!"
Britanya mimarlık sahnesinin en önemli figürlerinden "Sir" ünvanlı Richard Rogers'ın, bunca mimarı harekete geçiren ihtimallerden uluslararası basında ilk kez söz eden kişi olduğu ise bir kez daha vurgulanmalı.
2010 Ekimi'nde Building Design'a verdiği bir röportajda, Londra yerel yönetiminin bütçe kısıtlamalarının "felaket sözlerini fısıldadığını" ifade eden Rogers, öngörülü bir tavırla DfL ve Londra Kalkınma Ajansı'nın kapatılması ihtimalinin de gündeme getirilebileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Ünlü mimar "DfL'in hala var olabilmesi beni sevindiriyor. Çok küçük bir grup, ama çok yetenkli bir küçük grup… Ne var ki organizasyon büyütüleceğine, küçültülüyor" sözleri ile ilgili söylentilere işaret ediyordu. Üstelik, kendisinden yaklaşık altı ay sonra gelen açık mektuptan daha da sert ifadeler eşliğinde, kuruluşun kapatılmasının "1980'lerin kötü ‘Thatcherizm' günlerine dönüş" anlamına geleceğini ifade ediyordu. "Londra büyüklüğünde bir şehrin kamusal çevre ve onun tasarımından istifade etmeyeceği fikri, akıl alır gibi değil…"
Peki tüm bunlar İstanbul hakkında neler söylüyor olabilir?
İstanbul'un, bir metropol olarak Londra ölçeğinden küçük olduğunu iddia etmek, elbette mümkün değil. Öte yandan modern kent planlamasının "icat edildiği" bu coğrafya üzerinden İstanbul'un planlama ve kentsel alan problemlerini tartışmak da… Ancak her halükarda, Design for London gibi organizasyonel bir gövde ile İstanbul Metropoliten Planlama'yı (İMP) ve hatta Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı'nın faaliyetlerini ve üretim süreçlerini kıyaslamak, anlamlı olacaktır.
Önemli, ancak bu haberin kapsamı olmayan şekilde, İstanbul'a yönelik çalışan plan ve kentsel çevre üretimi kuruluşlarının Londra ve dolayısıyla DfL gibi örneklerden ders çıkarmaları gerekiyor. Örneğin DfL'in kapatılması hususunda yapılan yorumların büyük bir çoğunluğu, kuruluşun "plancı değil tasarımcı ve mimar çoğunluğu" ile kurgulanmasına yönelik olarak gelişiyor. Organizasyonunun yükümlülüklerinin plancılar tarafından üstlenilip üstlenilemeyeceği, işin yalnızca bir planlama sorunu mu yoksa daha genel anlamı ile bir tasarım problemi mi olduğu, DfL çalkantıları ile ayyuka çıkan tartışmalar konuları arasında yer alıyor. Bu noktada ise, İMP'nin üretim şemalarının halka arz edilmeyişi, dolayısıyla İstanbul'a yönelik olarak ortaya koyulan özgül planlama örneklerinin –bırakın üreticilerinin kimler olduğunu bilmek- kapsamlı bir kamusal incelemeye ve irdelemeye tabi tutulamayışı, özellikle dikkat çekiyor.
Britanya özelinde böylesi bir kurumun "gözden çıkarılması"nın doğurabileceği vahim sonuçlar ölçülüp tartıladursun, İstanbul için "böylesi bir kurum"un nasıl kurulabileceğini tartışmak için geç kalınmış gibi gözüküyor. DfL vakasından hareketle ise, kamusal alanda isim ve nüfuz sahibi mimarların en azından kentsel mekana sahip çıkmak adına daha fazla ses ve söz sahibi olmaları gerektiği anlaşılıyor.
İstanbul'da ve Türkiye'de mimarlık ve planlamanın kamusallaşması yolunda daha "çok fırın ekmek" yenmesi gerekiyor.
Bir de insan, "Bir gün uluslararası mimarlık dünyası da objektifini İstanbul'a çevirir ve 'buralı' sorunları böylesine benimseyip, tartışır mı?" diye düşünmeden edemiyor.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın