Mimarlık ve kentsel tasarım projelerinizi bir yana koyduğumuzda, geçtiğimiz yıl VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi'nin "Mutluluk Fabrikaları" sergisinde yer aldığınızı görüyoruz. Nasıl bir yol izlediniz bu çalışmada?
SE: O sergi için ‘Program Legosu'nun kısaltması olan ‘Prolego' adlı bir oyun ürettik. Küratör Saitali Köknar, AVM kavramını nasıl ele alabileceğimizi sordu. Aslında, sergiye davet ettiği her ofis için aklında bir fikir vardı. Biz de onun yönlendirmesiyle program kavramından yola çıktık.
AVM'lerde çok statik bir program söz konusu; hepsinde yeme-içme, spor, otopark, alışveriş vb birimler bulunuyor ve bunların çok belli bir mimari dili var. Food court yukarıda, sinema onun yanında, altta alışveriş, en altta beyaz eşyacılar, onun altında da otopark … Sergiyi ziyaret edenlerin bunun farkında olmalarını istedik ve bu programı dekonstrükte etmek için onlara ipuçları verdik. Yani kısaca, "Kendi AVM'nizi kendiniz yapabilirsiniz" dedik. Kolay anlaşılması ve oyunlu bir iş olması için daha fazla bir altmetin üretmedik.
DÇ: AVM'lerin programı çok tarifli ve içindeki kalıpları çok da kıramıyacağınız bir çerçeve sunuyor. Hazırladığımız oyuncak biraz da bunu anlatmak içindi; ne kadar değişik bir program yaparsanız yapın, aslında bağlayıcılar her zaman çok belirgin.
SE: Aslında en büyük oyuncu mimar. Biz de bu sergiside ziyaretçileri mimarın yerine koyduk. Yaptığımız işten çok memnunuz, çok net ve anlaşılır bir iş oldu.