C.A.M. Galeri'den Levent Binat: "Burası da o eski dinamiğine ulaşmak üzere"
03 Temmuz 2009
Kendinizi ve C.A.M Galeri'yi biraz tanıtabilir misiniz?
Eşim Sevil Binat ile birlikte 17 yıldız Contemporary Art Marketing isimli, C.A.M. olarak andığımız bir sanat galerimiz var. Galeri daha önce Nişantaşı'nda idi; altı yıldır da Asmalımescit'de şubemiz var. Buranın geleceğini gördük, sanat çevresi olabileceğini tahmin ettik. Nitekim yanılmadık. Burada sanatçılar hoşça vakit geçiriyorlar; etraf sanat galerileri ile dolmaya başladı. Bunun dışında sanatçı galerileri geldi. Dolayısıyla Asmalımescit'e gelmiş olmaktan çok memnunuz.
Peki gözlemlediğiniz bu değişimi bizim için özetleyebilir misiniz?
Beyoğlu, biliyorsunuz, bundan 35-40 sene önce çok düzgün bir yerdi. Herkesin kıyafetine özen göstererek çıktığı bir yerdi. Fakat ne oldu? Son 35 yıl içerisinde Beyoğlu eski hüviyetini yitirdi. O güzelim binalar harap hale geldi; pavyonlar, barlar yüzünden gece hayatı, hatta çirkin gece hayatı öne çıktı Beyoğlu'nda. Dolayısıyla bohemler dışında gerçek sanatçılar Beyoğlu'ndan çekildiler, uzaklaştılar. Ne zamanki –bundan herhalde 9-10 sene önce- Vitali Hakko Bey'in de çabalarını anmadan geçilemeyecek biçimde, Beyoğlu'nu düzeltmek ve yeniden ayağa kaldırmak üzere çalışmalar başladı. Her şehir, ne olursa olsun, eski güvenliğine kavuşuyor. Bu 5 sene de olabiliyor, 50 sene de 180 sene de... Times Square New York da eskiden uyuşturucu satıcılarının gezdiği bir yerdi. Bir belediye başkanı geldi ve Times Square bir sanat merkezi olma yolunda adım attı. Burası da o eski dinamiğine ulaşmak üzere. Güzel lokantalar açılıyor; yeni gençlik akın ediyor. Daha ziyade üniversite mezunu ya da üniversitede okuyan insanların rağbet ettiği bir semt oldu. Biz de burada daha ziyade genç sanatı sergilemeye çalışıyoruz; bundan da çok mutluyuz.
Peki burası sadece bir sergi alanı mı, yoksa başka işlevleri de var mı?
Burası bir sergi alanı. Biz çağdaş sanat ile ilgili bir kuruluşuz ve çağdaş sanat sergilemeyi seviyoruz. Yılda aşağı yukarı 7-8 sergimiz oluyor. Bunun 4-5'i solo sergi oluyor; bazen de grup sergileri açıyoruz. Yaz aylarında çalışmalarımıza bir-bir buçuk ay ara veriyoruz. Zaten okullar kapandıktan sonra burası, daha ziyade lokanta muhiti hüviyetini kazanıyor. O aralar biz de ara veriyoruz. Bunun dışında yılda 10-10,5 ay çağdaş Türk sanatından kesitler sergilemeye çalışıyoruz.
Peki galerinizden daha önce haberdar olmayıp, Asmalımescit'te yürürken "Burası neresidir acaba?" diyerek girenler oluyor mu?
Burada üzücü bir şeye temas etmek istiyorum. "Burası neresidir" diyerek girenlerin %70-80'i yabancı oluyor. İsmimizi bilen yerli çok sayıda insan geliyor elbette. Ama adımızı duymamış olan, dışarıda afişlerimizi, asılmış olan sergi bayraklarımızı görenler yabancılar oluyor.
Asmalımescit'in "Sakin"leri, Sakin Durmayan Bir Kentselliği Anlatıyor
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın