Kalabalık bir ofis olduğunuz için çalışanlar tasarım ve uygulama ekibi olarak farklı birimlere ayrılmış durumda. Organizasyonel yapınızdan kısaca bahsedebilir misiniz? Projenin başlangıcından sonuna kadar nasıl işliyor süreç ofiste?
Esin Tercan: Tasarım, uygulama ve taahhüt grupları şeklinde bir ayrım yaptık. Genelde taahhüt projelerini ben takip ediyorum. Tasarımdan uygulama aşamasına kadar, şantiye ve proje yönetimini yapıyorum. Mimari projelerde de işin mesleki denetim takibini Ahmet ve Erdal Abi birlikte yapıyorlar.
Ahmet Tercan: Yeni bir proje söz konusu olduğunda bir ekip kuruyoruz. Başlangıçta Erdal Hoca ile proje hakkında konuşup belirli yaklaşımlar belirliyoruz. İlk toplantıların ardından her proje için yaklaşık iki kişilik ekipler oluşturuluyor. Projeyi onlar yürütüyor. Biz de zaman zaman onlara destek veriyor, birlikte çalışıyoruz.
Nuri Çolakoğlu Gebze ÇİB Endüstri Meslek Lisesi / Gebze - Kocaeli
Yani tasarım sürecinde herkes inisiyatif alabiliyor.
Ahmet Tercan: Alıyorlar diyebilirim, fakat daha fazla üstlensinler istiyoruz.
Projeyi geliştirirken üç boyutlu tasarım programlarını kullanıyoruz. Uygulama projeleri ile entegre olabilen farklı program paketlerini de etkin biçimde kullanmayı hedefliyoruz.
ES Voleybol Maltepe Ofis ve Spor Kompleksi Projesi / Maltepe - İstanbul
"Projeyi adeta imar mevzuatı tanımları oluşturuyor"
Bünyenizde farklı disiplinlerden uzmanlar olduğunu görüyoruz.
Ahmet Tercan: Evet, iç mimarlıktan şehirciliğe kadar uzanan bir yelpazemiz var. Genellikle birinci aşamadan sonra işverenle görüşüp onay alıyoruz. Onaydan sonra uygulama projesi aşaması başlıyor. Bu aşamada biraz daha fazla bir araya geliyoruz. Zaten teknik çözümler konusunda çok tecrübeli ekipler oluşmuş durumda.
En önemli aşamalardan biri de resmi makamlarla olan ilişkiler… Yasal mevzuat ve uygulamaları tasarımı çok etkiliyor. İmar mevzuatı öyle tanımlar getiriyor ki sonuç itibariyle projeyi bu tanımlar oluşturuyor. Örneğin güncel olarak tasarladığımız bir spa salonu projesi TAKS, KAKS hesapları içinde çok değişikliklere uğradı ve mimari olarak değer kaybetti.
Erdal Özyurt: Allahtan ucu ucuna sığdı, olması gerekenden daha küçük bir salon olabilirdi.
Ahmet Tercan: Fakat salonun yardımcı mekanlardan fedakarlık etmek zorunda kaldık. Bunun da tesisin verimli kullanılmasında olumsuz etkisi oldu tabi ki. Mesela soyunma odaları küçük oldu.
Erdal Özyurt: Hakkımız olan alanı zeminde daha fazla kullanıp, yukarıda az kullanmamıza izin verilmedi.
Kentsel ölçekte; Kentsel Dönüşüm Yasası, 5366 gibi çok fazla esneklik tanıyan yasalar çıkarılırken günlük yaşamda ufak müdahaleleri tolere edemeyen bir imar mevzuatımız var. Denizi geçip derede boğulmak gibi bir durum…
Esin Tercan: Bireysel olarak başvurduğunuzda sizi çok zorluyorlar. Anıtlar Kurulu'nda tek bir proje için yıllarca mücadele ederken, bir bakıyoruz ortalıkta ne projeler kabul ediliyor, neler yapılıyor (gülüyor).