İlk senelerde Amerika ile çok sıkı ilişkileriniz olduğunuzdan, sonrasında ise bu iş anlayışı ve tasarım kültürünü benimsediğinizden bahsettiniz. Bu anlayışın Türkiye koşullarına uyum sürecinde neler yapıyorsunuz? Ne gibi farklılıklar, zorluklar yaşıyorsunuz?
ZO: Londra ofisimizdeki çalışma sistemi ile bir kıyaslama yaptığımızda öncelikli olarak farklılık gösteren unsur proje süreleri; bizde süreçler çok daha hızlı ilerliyor. Londra'daki meslektaşlarımız ile uzun zamandır birlikte çalıştığımız için Türkiye’deki sisteme aşinalar ama proje üretim sürelerinin hızlı olması gerektiğini her defasında tekrar tekrar vurgulamamız gerekiyor. Bizim tamamladığımız etapların süreçleri onlara göre nerdeyse yarı yarıya zamanlarda oluyor. Onun dışında tasarım olarak ilk yıllarda daha fazla destek alıyorduk ama son 5-6 yıldır hemen hemen tüm tasarımlar İstanbul ofisinde gerçekleşiyor. Zaten genelde global işverenler ile çalıştığımız için işverenlerin beklentisi açısından herhangi bir farklılık yok.
BŞ: Tasarım anlamında baktığımızda bir farklılık yok. İyi, sürdürülebilir tasarım olması, hizmet edeceği kültüre cevap vermesi, bunların hepsi zaten global tasarım anlayışının bir parçası. Zeynep’in de söylediği gibi Londra ile çalışırken bizim en büyük yaşadığımız sıkıntı süreçlerdi. Avrupa’da ya da İngiltere’de tasarladığınız bir binanın yönetmelikleri ya da imar şartları buradakinden çok daha farklı olabiliyor. Her coğrafyaya göre yönetmelikler, kanunlar, kültürel ihtiyaçlar vs. değişiyor. Tasarım sürecini Londra ile birlikte yürüttüğümüz dönemlerde bizim onlara bu kuralları anlatmamız gerekiyordu. Bunları hep birlikte masaya koyup ona göre tasarımı hep birlikte yapıyorduk. Her dönemde güncel ve güçlü teknolojik altyapımız sayesinde 15 yıldır tüm dünyadaki ofislerimizle iyi ve hızlı bir iletişim içindeyiz. Tüm Aukett Swanke ofislerinin projeleri ortak bir iç havuzda saklanıyor. Böylece hepimiz diğer ofislerin çalıştığı projeleri bu havuzdan takip edebiliyoruz. Proje özelliğine göre ya da işverenin özel talebi doğrultusunda bugün de gerekli olursa Londra’dan destek alıyoruz.
ZO: Londra ofisimizin daha uzmanlaşmış olduğu tipolojide projelerimiz olursa; mesela hastane konusunda onlar bize göre daha tecrübeliler; Londra'daki meslektaşlarımızdan destek alıyoruz. Ayrıca benim önemli bulduğum konulardan birisi çizim standartlarımızın olması. Bu oldukça gelişmiş bir sistem ve tüm Aukett Swanke grubu aynı standartları kullanıyor. Bu şekilde bizler de yurtdışı projelerine kolay ve hızlı şekide destek olabiliyoruz. Tüm ofislerin projelerinde bir dil birliği oluyor.
BŞ: Böylelikle bizim de onlara destek olduğumuz projeler oluyor. Mesela İngiltere’deki meslektaşlarımızla Moskova’da bir kaç proje tamamladık. Bundardan biri davetli bir yarışmayla kazandığımız bir ofis projesiydi. Konsept proje sonrasında tüm proje üretim sürecini bitirdik ve binanın inşaatı da tamamlandı.
ZO: Daha sonra Cidde’de benzer bir yarışma projesi için Londra ofisimiz ile birlikte çalıştık.
BŞ: Global davetli yarışmalara farklı ofislerle katıldığımız durumlar olabiliyor ya da ofislerin iş hacmine göre herkes birbirine destek oluyor. Tabi bu çalışma sisteminin doğru kurulması ile kolaylaşmış oluyor.