Sizce Türkiye’de tanınırlığınızı sağlayan ilk projeniz hangisi?
BŞ: New York ofisindeki meslektaşlarımız ile birlikte çalıştığımız, Tekfen Tower ofisimizin tanınmasına öncülük eden projemizdir. Aslında mimari projeler üzerinden farklı, iç mimari projeler üzerinden farklı bir tanınırlık var. Bunun yanında sektörün tanıması ve işverenin tanıması da farklılık gösteriyor. Aslında sektör mimari ve iç mimari olarak ayırmadan portfolyoya önem veriyor. İşveren tarafından baktığınız zaman da Tekfen projesi ile tanınmaya başladık. Ardından Bomonti’de inşa edilen yine yabancı bir yatırımcıya ait iki konut projemiz var; Bomonti Apartman ve Modern Palas. Anadolu yakasında Tahincioğlu Grubu için tasarladığımız ofis yapıları var: Palladium Tower, NidaKule Güney, Kuzey ve Batı.
Bomonti Apartman
Bomonti Modern Palas
İç mimari projelerimiz arasında ise Google marka değeri yüksek bir proje. Onun haricinde hep global ofis projelerinde çalıştık; Microsoft, Vodafone, Sanofi, KPMG, Allianz… Bu markaların bir çoğu ile çalışma sürekliliğimiz devam etti. Örneğin Allianz; kurumun İstanbuldaki merkez ofisinin iç mimari proje hizmetlerinden sonra, İzmir’de de hem binalarını hem de iç mekanlarını tasarladığımız bir ofis kampüsü yarattık. Bu kadar geniş bir portfolyaya sahip olmamız ve global ofislerle çalışmamızın avantajını kullanarak geçen sene Sofya’da VM Ware teknoloji firmasının 23 bin metrekarelik ofis binasının iç mimari tasarım ve tüm proje hizmetlerini yüklendik.
ZO: Sürekliliği olan diğer markalardan da Google, Vodafone ve KPMG yi sayabiliriz. Google için 2013 yılında Tekfen ofis kulesinde bir kat tasarlamıştık. Şimdi yine aynı binada ek bir kat daha tasarlıyoruz. Aynı şekilde, 2012 yılında Anadolu Yakasındaki ofislerini tasarladığımız KPMG grubunun geçen yıl tekrar Avrupa yakasında yeni bir ofise taşınmalarına destek olduk.
Vodafone
BD: Çok katlı ofis binaları tasarımı konusunda da Tahincioğlu aynı şekilde sürekliliği olan işverenlerimizdendir.
ZO: Aslında baktığınızda çalıştığımız işverenler ile sonrasında yeni projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu ofis içinde bir aile ortamı olması, arkadaşlık ilişkilerimizin ve enerjimizin çok yüksek olmasından kaynaklı. İşverenlerle de aynı enerjiyi yakalıyoruz.
Elbette her projenizin yeri ayrıdır ama en keyif aldığınız proje hangisi?
BŞ: Biz ekip olarak hem ofiste hem de ofis dışında birlikte çok vakit geçiriyoruz. Birbirine çok bağlı bir ekibiz. Swanke Hayden Connell Mimarlık, kurumsal bir şirket/ofis değil herkesin gerçekten gönlünü koyarak çalıştığı bir yuva. Hepimiz bu ofisi çok sahiplenmiş durumdayız. Ekonomiden dolayı iniş-çıkışlarımızın olduğu zamanlarda kimse benden bu kadar demedi. Herkes fikrini ortaya koyarak “daha fazla neler yapılabilir” diye baktı. Bu süreci birlikte atlatarak bir yerlere gelebileceğimize inanıyoruz. Başarılı olduğumuzda da bunu yine hep birlikte kutluyoruz.
ZO: Ailemizden çok burada vakit geçiriyoruz, uyumlu çalıştığımızı düşünüyorum.
Güncel projeleriniz arasında neler var?
ZO: Tasarımını tamamladığımız ve yakın zamanda inşaatı başlayacak olan Google Ofis projemiz var.
BD: Projelendirme sürecinin tamaladığımız ve mesleki kontrollüğüne devam ettiğimiz 2 ofis iç mimari projemiz var. Bunlardan biri Sofya’da, diğeri ise İstanbul’da.
BŞ: Yakın zamanda tasarlamaya başlayacağımız bir müstakil konut projemiz var. Londra ofisimizin çalıştığı 2 konut projesine de destek veriyoruz.
Bülent Dündar