"Daha Güzel Bir Dünya İçin İyi Mimari"

16 Nisan 2025

Büyük ölçekli kentsel projelerden, tek konut ölçeğine kadar çeşitli büyüklükte ve konuda projeleriniz var. Uzmanlığınızı üniversite kampüsleri, oteller ve konutlar oluşturuyor. Bu süreç nasıl gelişti?

Başlangıçta, rggA Mimarlık olarak mimarlık pratiğini farklı ölçeklerde ve disiplinlerde deneyimlemek istiyorduk. Küçük ölçekli projelerle başlayan yolculuğumuz, zamanla daha büyük ölçekli, karmaşık ve çok paydaşlı projelere evrildi. Tasarım anlayışımız ve problem çözme odaklı yaklaşımımız sayesinde, süreç içerisinde farklı işverenlerle güçlü iş birlikleri geliştirdik.

Üniversite kampüsleri, oteller ve konut projeleri konusundaki uzmanlığımız, bu alanlardaki proje deneyimlerimizin artmasıyla doğal olarak gelişti. Eğitim yapıları ve kampüs projeleri, mimari tasarımın sadece bir bina ölçeğinde değil, aynı zamanda kamusal mekânlar ve kent ölçeğinde ele alınmasını gerektiren kompleks projeler olduğu için bizim için ayrı bir önem taşıyor. Otel ve konut projelerinde ise kullanıcı deneyimini ön planda tutan tasarımlar geliştirerek, mekânsal kaliteyi artırmaya yönelik yenilikçi çözümler üretmeyi amaçlıyoruz.

Bu süreç, hem akademik hem de profesyonel dünyadaki araştırma ve gözlemlerimizin bir sonucu olarak şekillendi. Çalıştığımız projelerde, mekânsal kaliteyi, sürdürülebilirliği ve işlevselliği temel alarak ilerliyor, farklı ölçeklerdeki projelerde edindiğimiz deneyimi bir sonraki tasarım sürecine aktararak kendimizi sürekli geliştiriyoruz.

Öniz Yaşam Konutları

Projelerinizden bahsedelim...

Fark etmişsinizdir ki çok çeşitli konularda çalışma şansı yakaladık. Bu durum aslında, belirli bir alanda tekrar eden üretimler yapsaydık daha mı az yorulurduk diye bir içsel eleştiriyi barındırıyor. Ama değişiklikten, farklı problemlerin geliştirdiği çözüm üretme becerimiz yönünden bakılınca da sevdiğimiz bir durum. Her projenin, önemine bakılmaksızın öne çıkarıp bahsetmek istediğimiz bir yönü oluyor. İlk aklıma gelen birkaç proje üzerinden soruyu cevaplamaya çalışayım. Örneğin, 30 adet bahçeli dubleksten oluşan Öniz Yaşam projemiz, katta lüks daire çözümü ile bahçeli müstakil konut çözümünün avantajlarını birleştiren, önemsediğimiz bir proje. Aynı proje, işveren için ilk düşündüğü konvansyonel konut tipolojisine göre maliyeti %30 artırırken, ciroyu iki buçuk kat artırdığı için ve arsa sahipleri açısından da aynı metrekareye rağmen satış hızı ve bedeli noktasında çok daha verimli bir portföye ulaştıkları için önemli oldu. 

Çayyolu’nda yaptığımız 31/23 projesinin ölçeğine rağmen, yüzyıllardır her coğrafyanın geleneksel yapı malzemesi olmuş tuğlanın, alışılmışın dışında, yaratıcı ve yeni bir tasarım anlayışıyla geliştirilen tasarımını önemsiyoruz. Bu proje, aynı zamanda farklı kullanım senaryolarına altlık oluşturması bağlamında esnekliği ile öne çıkıyor.

31/23

Yine Ankara’da Boston merkezli mimarlık firması AW liderliğinde geliştirdiğimiz 312 Vista Projesi’nin, yapı detaylarından tasarım incelmişliğine, çok uluslu şirketlerle iş birliği halinde, ilk tasarım eskizinden yapının teslimine kadarki süreçte üzerinde çalıştığımız örnek bir proje ve örnek bir süreç yönetimi olduğunu söyleyebiliriz.

İşlevsel çözümdeki basitliğine rağmen, birçok kavramsal ve kültürel konuyu sorunsal haline getirmiş cami projelerine yaklaşımımızı örneklendirmesi bağlamında İki Pınar camii için verdiğimiz proje önerimiz dikkat çekmek istediğimiz yapılardan.

312 Vista Projesi

İyi bir mimarlığın peşinden koştuğunuzu belirtmişsiniz, nedir peki iyi mimarlık?

Bu soru için teşekkür ederim. Bu yıl rggA olarak 10. yılımızı kutluyoruz ve mimarlık anlayışımızı anlatan, zaman içinde güncelleyerek geliştirdiğimiz pek çok metin oluşturduk. Özellikle bu yıl, "iyi mimarlık" kavramını tek bir cümlede nasıl ifade edebiliriz diye düşündük ve "Daha güzel bir dünya için iyi mimari" sloganını benimsedik.

Mimarlık, her zaman bir ihtiyacın veya talebin sonucu olarak ortaya çıkar. Ancak, işveren talepleri her zaman gerçek ihtiyaçlarla birebir örtüşmeyebilir. Bu noktada, gerçek ihtiyacı belirlemek ve işverenin beklentilerini bununla paralel hale getirmek kritik bir sorumluluktur. Fakat mimarlığın yalnızca bir işveren-çözüm ilişkisiyle sınırlı olmadığını da biliyoruz. Mimarlık, aynı zamanda kamusal bir disiplindir ve bu yüzden yalnızca işverenin gündeminde olan konularla değil, daha geniş çaplı mekânsal ve toplumsal meselelerle de ilgilenmek gerekir.

Bu çok katmanlı yapısı nedeniyle, mimarlık yalnızca estetik veya teknik bir mesele değil, aynı zamanda doğru soruları sormayı gerektiren bir düşünme ve problem çözme sürecidir. Biz rggA olarak, tasarım problemlerini tespit edip, bu problemlerin ortak kesişim kümesinde çözüm ürettiğimiz bir tasarım metodolojisinin peşindeyiz. "İyi mimarlık" bizim için, bu çok yönlü problemleri kapsayan, bağlamına duyarlı, sürdürülebilir ve insan odaklı mekânlar üretmek anlamına geliyor.

Projelerinizin tasarım süreçlerinde karşılaştığınız zorluklar ve bu zorlukların nasıl aşıldığı hakkında neler söylemek istersiniz? 

Projelerin çözüm bekleyen temel meselelerini bir yana koyarsak, bizi en çok zorlayan konulardan biri imar mevzuatıyla ilgili kısıtlamalar oluyor. Bildiğiniz gibi, mevcut mevzuat klasik parseller üzerinden şekillendirilmiş durumda ve günümüzde değişen yapı tipolojileri, büyüyen parsel ölçekleri ve yeni mekânsal gereksinimlere yeterince adapte olamıyor. Üstelik 2010’lu yıllarda başlayan merkezileştirme çabası, eski birikimleri ve bölgesel farklılıkları göz ardı eden, tek tipçi ve yetersiz bir sistemin ortaya çıkmasına neden oldu.

Biz, piyasanın istediği standart projeler yerine özgün çözümler üreten bir ofis olarak, zaman zaman kamu yararına geliştirdiğimiz önerilerin dahi yönetmeliklerle çeliştiği durumlarla karşılaşıyoruz. Bu noktada ciddi bir ikna süreci yürütmek, uzun süren yazışmalar yapmak ve bazen bürokratik engellerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Yönetmeliklerin katı yapısı, hem süreçleri uzatıyor hem de bazen projelerin gelişimini olumsuz etkileyebiliyor.

Tüm bu zorluklara rağmen, çözüm odaklı ve dirençli bir tasarım süreci yönetmeye özen gösteriyoruz. Kamu yararını ön planda tutan projeler geliştirmeye devam ederken, bu tür mevzuat engellerini aşmak için yaratıcı yaklaşımlar geliştirmek, işverenler ve yerel otoritelerle etkili bir iletişim kurmak bizim için büyük önem taşıyor. Ancak sektör genelinde, özellikle imar yönetmeliklerinin günümüz mimarlık pratikleriyle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

İki Pınar Camii

Öncelikli tercih ettiğiniz malzemeler var mı?

Yerel malzeme kullanımı konusunda hassasiyetimiz oldukça yüksek; bu hem yerel ekonomiyi desteklemek, hem çevresel sürdürülebilirliği sağlamak, hem de bağlamla kurduğunuz ilişki açısından bizim için önemli bir kriter.


rggA Mimarlık
Projeler/Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :