Tate Modern'daki sergiye ve bundan sonra Ürdün'de gerçekleşecek olan sergiye vesile olan vakıfla nasıl bir araya geldiniz?
Tate Modern'ın küratörleri doğrudan benimle iletişime geçti. İki sene önce Beyrut'ta "Rulers and Rhythm Studies" (Cetveller ve Ritim Araştırmaları) çalışmamı sergilemiştim. Benimle birlikte aynı sergide yer alan bir sanatçı Londra'daki sergiyi hazırlıyordu ve uzun süre bu konuda araştırma yaptılar. Biri Ürdünlü biri Polonyalı iki küratör... Benden de detaylı bir portfolyo istediler ve o çalışmalar üzerinden hangisinin sergiye katılabileceğine karar verdik.
"Out of Place"de; Türkiye, Suriye, Filistin ve Romanya'dan birer sanatçının işleri sergilendi. Hem sergiden hem de uygulamasından çok memnun kaldım. Dıştaki galeride yer aldığı için, yoldan geçenlerin de görebildiği bir çalışma oldu.
"Rulers and Rhythm Studies", Cevdet Erek.
Serginin yer aldığı "Level 2 Gallery"nin önceden belirlenmiş bir teması var mı?
"Level 2" içerideki müze birimlerinden ayrı bir mekan. Nehir tarafından ayrı bir girişi var ve Fransız kökenli bir koleksiyoner tarafından finanse ediliyor. Gördüğüm kadarıyla, daha önce aynı sergi salonunda genç nesilden, daha deneysel sanatçıların kişisel sergileri gerçekleştirilmiş. Bir nevi "project space" (proje mekanı) olarak kullanılmış.
Bizim sergiyle beraber, ilk kez başka bir kurumla -Orta Doğu'dan bir enstitüyle- ortak proje yürütülmüş oldu.
Kurumlar arası işbirliği dışında, "Out of Place"i önceki deneysel sergilerden ayıran ne oldu?
"Out of Place" deneysellikten çok, belgesel özelliği ağır basan bir sergi. En azından, diğer üç çalışma bu nitelikteydi. Benimki ise gerçek hayat için yapılan bir öneri. Onun için de girişte, biraz daha ayrı bir mekanda konumlandırıldı. En güzel tarafı dışarıdan da, az önce belirttiğim gibi dışarıdan görülebilmesiydi. Aslında tamamen dışarıda olmasını tercih ederdim ama kışın Londra'da dışarıda sergilenmesinin hiçbir faydası olmayacaktı. Çünkü orada gölge ve ışık diye bir şey yok. Yazın Ürdün'e giderse ve bu arada Arapça yazı uygulanabilirse güzel olacak. Zaten en sevdiğim, işin hiçbir zaman bitmemesi ve yeni gideceği yere göre değişmesi.