“Sesin kendisi ve mekandaki durumu ilgimi çekiyor”

06 Mayıs 2011

Mimarlık disiplininden çağdaş sanat alanına kayman nasıl oldu?

Mimar Sinan Üniversitesi'nde mimarlık okudum. Öğrenciliğim sırasında ve sonrasında hocam Fatih Gorbon'un ofisinde çalışıyordum. İlk yüksek lisansıma MSÜ Bina Kürsüsü'nde başladım ve 3 ay sonra bıraktım. Çünkü istediğimin bu olmadığını fark ettim. Bence detaya girmek dışında çok farklı bir yöne gitmeyecekti.

Sonra İTÜ MİAM (Müzik İleri Araştırmaları Merkezi)'ın açıldığını öğrendim. Şu anki ismi "Ses Mühendisliği ve Tasarımı" olan bir bölüm açıldı ve ben de yüksek lisans eğitimime orada devam ettim.

Bu seçimde müzik grubun Nekropsi'nin etkisi oldu sanırım…

Tabi, seçimim tamamen müzik merakımdan kaynaklanıyor. Nekropsi, lise döneminde kurduğumuz bir gruptu. Mimarlık eğitimim süresince de yine grup çalışmalarım üzerinden müzikle ilgilendim. Ama MİAM'a girerken ilgi alanım biraz daha değişmişti. Sesin müzikteki kullanımından ziyade kendisi ve onun mekandaki durumu ilgimi çekmeye başladı. Elektronik müzik ve ses teknolojilerine kaydım. Bizim jenerasyonda yüksek lisansa giden çoğu insan böyle bir akış halinde başlıyor bölümüne. Ben de konu üzerine çok fazla düşünmeden girdim MİAM'a.

O dönemde bölüm yeni açıldığına göre içeriği biraz da siz yönlendirdiniz değil mi?

Evet, ben ikinci senesinde girdim ve 2000'li yıllar boyunca oradaydım. Daha sonra araştırma görevlisi olarak devam ettim, doktora çalışmamı da yeni tamamlamış bulunuyorum.

Bu kadar disiplinlerarası bir eğitimin sonrasında doktora tezinde hangi konu üzerinde çalıştığını öğrenebilir miyiz?

Doğrudan mimarlık üzerine çalışmaya başlamış olmama rağmen, sonradan zaman ve ritim eksenine kaydım. Tezin kabaca, ölçülen zamanın sesle ve ritimle ifadesi üzerine olduğunu söyleyebilirim. Ama burada müzikteki ritimden çok genel anlamda gündelik hayat ritimlerini düşünmek gerekiyor.

Gündelik hayatta içinde bulunduğumuz zamansal ilişkilerin ya da ritimlerin sesle ifadesi, ritmik paternler üretilmesi ve zamanımızın elektronik müzik estetiği ile ilişkilendirilmesi şeklinde özetleyebilirim.

Tamamen kişisel meraktan ortaya çıkan ve aslında dünyada belki de aciliyeti olmayan kuramsal bir konu. Ama sonuçta yıllar boyu merak ettiğim ve araştırmaktan zevk aldığım bir konu oldu.

 


Gündelik hayat ritimlerinin peşinden…
“Görünmezlik Taktikleri” üzerine…
Güncel sanat, hayat okulunda mı öğrenilir?
Tate Modern deneyimi
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :