Kuzguncuk, sakinleriyle birlikte kendine özgü dokusu, kokusu ve duruşu olan bir boğaz köyü… Bunun yanı sıra, son yıllarda entelektüel nüfusun semte giderek artan ilgisi ve dizi-sinema ekranlarına estetik ve neşeli bir mahalle arka planı sağlaması nedeniyle insanların ilgisini çekmiş bir yerleşim. Her şeyin ötesindeü, boğaz öngörünüm bölgesi sınırları içinde bulunan ve sivil mimarlık örneklerine sahip olan kentsel bir sit alanı. Sokak ve mahalle kültürünün, esnafıyla ve sakinleriyle uyum içinde yaşadığı bir yerleşim…
Peki burada neler oluyor? Kuzguncuklular tarafından sevilerek ve kullanılarak varlığını koruyan, senelerce mahallelinin hatıralarında önemli bir yer edinen, nesiller geçtikçe yeni anılara ev sahipliği yapan Kuzguncuk Bostanı, yapılaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. İlk olarak bundan 20 yıl öncesinde olduğu gibi… Kuzguncuklular Derneği'nin deyişiyle; o zamanki protestolarda ailelerinin yanında bulunan çocuklar, bugünün yetişkinleri olarak yeniden savunmaya devam ediyor Bostan'ı.
Peki Kuzguncuklular, Kuzguncuk'u sevenler ve Bostan'ı savunanlar neler yaptı? Kahraman Bostan adı altında bir platform oluşturup, olan bitene dikkat çekmek adına öncelikle etkinlikler ve toplantılar düzenlediler. Çocuk, genç, yaşlı, yetişkin tüm mahalleli, tasarladıkları korkulukları Kuzguncuk sokaklarına ve Bostan etrafına dikti. Buradaki örgütlü mahalle kültürünün canlı bir simgesidir bu korkuluklar; kötü adamları kovalarcasına… Aynı zamanda bostan içerisindeki kullanımlarına, sohbetlerine ve bir araya gelmelerine devam ederek, orada yaşayan kişilere ve gönüllülere katılan sanatçılara açık bir kürsü oluşturup, bu alanın önemini anlatıp, alternatif bir çözüm yolu aramaya başladılar. Ve yükselen bu sesler diğer derneklerin ve gönüllülerin de katılımıyla giderek sesin ötesine geçti. Bostan'ı korumak adına imza kampanyası başlatıldı ve birçok kişi katıldı.
Sokakta yükselen bu sesler ve direniş aynı zamanda akademik ve profesyonel ortamda da etkisini gösterdi. "Bostana Alternatif Proje Girişimi" Boğaçhan Dündaralp, Tülay Atabey Onat, Berna Dündaralp ve Lale Ceylan'ı da kapsayan bir grup gönüllü akademisyen ve mimar tarafından oluşturularak, Bostan'ın korunmasına ve hatta daha da aktif olarak kullanılabilmesine ilişkin yöntemler ve tasarımlar sunuldu. Bu süreç, herkesin aktif katılımıyla gerçekleşti. Tepeden inme bir proje yerine, yaşayanların katılımıyla hazırlanan Bostan'a alternatif proje, alan için çok işlevli ve aynı zamanda varlığını sürdürülebilir kılan öneriler ile uygulama kolaylığı da sunan süreci açısından doğru bir örnek. Bostan'ın süreci, farklı disiplinlerin giderek artan ilgisini ve bu nedenle birçok farklı bakış açısının değerlendirmeleriyle destek toplamaya devam edecek gibi duruyor.
"Bostana Alternatif Proje Girişimi" hakkında daha detaylı bilgi için lütfen tıklayınız.
Süreç ile ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.