Sokak Bizim Derneği, adı üzerinde, "Sokak bizim, sokaklarımızı geri istiyoruz!" diyor. Özel araç sayısının giderek kontrolden çıktığı ve toplu taşıma altyapısının ve dolayısıyla da bilincinin yeterince gelişmediği, dayanılması güç kent yaşamına dikkat çekiyor. Araçların işgal ettiği sokak ve kaldırımların yaya, bisikletli, engelli, çocuk, yaşlı vb. kullanıcıların önceliğinde planlanması, erişilebilir bir kent bilincine ve yaya haklarına yönelik yerel yönetimlerin dikkatinin çekilmesi, sokakların geri kazanılması adına sokak kültürünün ve sokağın varlığının yeniden hatırlatılması ve bu alanların sorunlarına yönelik alternatif çözüm üretiminin katılımcı bir süreçle izlemesi gerekliliği konularında etkinlikler ve projeler gerçekleştiriyor.
Derneğin oluşum sürecine ve etkinliklerine katkıda bulunan arka planını öncelikle sunmakta fayda var… İstanbul'da düzenlenen "Towards World Carfree Cities" konferansında bir pilot proje fikri olarak doğan "Ayda Bir Gün Sokak Bizim" etkinlikleri, 2007 senesi itibariyle düzenli olarak gerçekleştirilmeye başladı. Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği desteği ve çoğu gönüllü öğrencilerden oluşan bir ekip, bu etkinliklerle sokakların bizim olduğunu hatırlatmaya başladı.
Ekip, yerel yönetimler ve etkinliklerin gerçekleştiği yerlerdeki mahalleli ile ortak çalışarak trafiğe kapatılan sokağın algılanışını ve farkındalığını sağlamayı amaç edindi. Bu etkinliklerde çocuklarla gerçekleştirilen trafik eğitimi, spor ve sanat faaliyetleri, müzik ve tiyatro gösterileri ile kaynaşan mahalleli sokağı doyasıya yaşayarak, mekanın değişen fiziksel ve psikolojik algısını deneyimledi. Ardından her süreç, ilgili yerel yönetim ile paylaşılarak, sokağın durumu, sakinlerinin şikayet ve ihtiyaçları aktarıldı.
Etkin projeler üretmek ve ekibi kurumsallaştırmak isteyen gönüllüler, Nisan 2010'da ‘Sokak Bizim Derneği'ni kurdu. Dernek, sokaklar dahil kentte etkin ve sağlıklı kamusal mekanlar oluşturulması, mevcut durumun sağlıklaştırılması ve erişilebilir kent adına fikirler üretmeye, projelendirmeye devam ediyor. Bu konularda risk altında bulunan yerlere dikkat çekmeyi ve mevcut projelere destek olmayı da sürdürüyor. Ekip üyeleri, uluslararası konferanslara katılmaya ve World Carfree Day etkinliklerine katkı sağlamaya devam ederken, bir yandan da İstanbul'da sokak kültürünü, erişilebilirliğini ve kamusal mekanların varlığını tehlikeye atan projelere karşı duran oluşumlara destek veriyor.