Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç Mimarlık mezunuyum. İlk stajımı ikinci sınıfta üç aylık bir sürede yaptım. Ofis ve şantiye ortamı ile ilk karşılaşmam burada oldu. Benim için çok önemli bir süreçti, çünkü meslek hayatımda ne istediğimi anlamamı sağladı. İkinci stajım Galata’da bir restoran ve otel şantiyesiydi. Tarihi bir alanda, geçmişi çok eskiye dayanan bir yapıda çalışmak çok güzel bir deneyimdi. Proje yürütücülerim iç mimar ve grafik tasarımcısıydı. Bir proje üzerinde farklı disiplinlerin çalışmasının, süreci ve çıkan sonucu ne kadar zenginleştirdiğini burada gördüm.
TeamFores’e öğrenciliğim devam ederken başvuru yapmıştım. Serter Bey ile görüşmemizin ardından çalışmaya başladım. Bir süre derslerim devam ettiği için haftanın üç günü ofiste bulunuyordum. Mezun olduktan sonra ise sürekli olarak gelmeye devam ettim. İki yıldır burada çalışıyorum.
TeamFores’in çalışırken çokça öğreten bir ofis olduğunu düşünüyorum. Kendi aramızda yaptığımız sohbetlerden ve ofisimizde bulunan kaynaklardan keyifli bir bilgi akışı içinde olmak beni mutlu ediyor. Ofiste genç bir ekiple çalışıyoruz ve birbirimizle olan iletişimin çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ofis benim için sadece çalıştığım bir mekan değil aynı zamanda sosyalleştiğim, zaman geçirmekten keyif aldığım bir ortam.
Ofisteki iç mimari projelerde bulunuyorum. Genellikle, bir projenin tasarım sürecinde yapılan işlerin çoğuna dahil oluyorum. Bir projeye başlarken genellikle tüm ekip proje için araştırmalara başlıyoruz, kavram tartışıyoruz. Ardından yine ekipçe eskiz sürecine geçiyoruz ve fikirlerimizi kağıt üzerinde biraz daha mekansallaştırarak tartışıyoruz. Bilgisayarda çizim ve görselleştirmeye geçtiğimiz süreçte ise proje ekibi olarak kendi aramızda iş bölümü yapıyoruz. Fikir aşamasından son sunuma kadar bir projede bulunmak benim projeyi daha çok sahiplenmeme ve daha keyifli çalışmama sebep oluyor.
Şu an iki proje ile ilgileniyorum. Biri şantiye aşamasına geçtiğimiz Kuveyt’te bulunan bir deneyim merkezi. Diğeri ise henüz tasarım sürecinde olduğumuz bir ofis projesi.
En beğendiğim projelerden biri Narhisar Evi. Sadece 2 duvarı ayakta kalabilmiş bir yörük evi kalıntısı üzerinde güncel yöntemlerle, çağdaş bir bakış açısıyla tasarlanmış bir proje. Beni heyecanlandıran tarafı ise var olanı mümkün olduğunca koruyup ve yeni anlamlar yüklenmiş olması oldu.