"New York ve Dubai'deki işler için hazırda beklemekteyiz"

07 Ekim 2011

Ofisinizin kuruluşu oldukça eskiye dayanıyor. Henüz öğrenciyken, 1998 yılında kuruyorsunuz Erdem Mimarlar'ı…

SE: Resmi olarak kuruluşumuz o zamana dayanıyor. Herhalde genelde bütün mimarlık bürolarında böyle bir oluşma aşaması oluyor. Bizim meslek hayatımız da okul yıllarında başladı. Ben, 1992 yılında Turgay Ateş'in ofisinde başladım çalışmaya. Öğrencilik yıllarımda da firmalara serbest el perspektif hizmeti veriyordum. O zaman bugünün bilgisayar teknolojisi olmadığı için perspektif hizmeti sınırlı sayıda kişi tarafından veriliyordu. 500'e yakın suluboya perspektif çizdim o yıllarda.

GE: Ben de daha hazırlıkta okurken Selanik'teki bir yarışma için Sunay'a yardım etmiştim.

SE: Öğrenciliğimizden beri kendimizi sürekli çalışma hayatının içinde bulduk.

Az önce 1998'in resmi kuruluş tarihiniz olduğunu söylediniz. Son dönemde listenize New York ve Dubai şubeleri de ekleniyor. Bu süreç nasıl gelişti?

SE: Dubai'de ortağımız diyebileceğimiz yakın bir arkadaşımız yaşıyor, adı Kaan Tuna. Kendisi çok yetenekli bir mimardır. O Avustralya'dayken, internet vasıtasıyla Kore'de düzenlenen bir yarışmaya katılmıştık birlikte. Sonra işbirliğimiz gelişti ve zaman içerisinde Katar'dan ve diğer Arap ülkelerinden sık sık aranmaya başladık.

Özellikle beğendikleri bir proje var mıydı?

SE: Bir üniversite kampusu, birkaç tane de kentsel tasarım boyutunda projemiz vardı. Kaan, çalışmak üzere Dubai'ye taşınınca, orada şube açma fikri gündeme geldi. New York ise Günay'ın bir dönem orada bulunmasıyla aklımıza düştü. Bu arada diğer bir yakın arkadaşımız Uğur Kara vasıtasıyla da New York'ta bir irtibat ofisi oluşturduk.

GE: Dönem dönem biz de fiziken orada bulunuyoruz. Bir iş potansiyeli doğduğu anda hazırda beklemekteyiz.


"Yurtdışı yarışmalarında ödüller sembolik ama değerlendirme süresi bazen aylaru buluyor"

Türkiye'deki ulusal yarışmalara ancak burada bir ofisiniz varsa katılabiliyorsunuz. ABD'de de böyle bir durum söz konusu mu? 

SE: Burada bir yarışmalar yönetmeliği var ve her şey daha katı. Jüri oluşumu, ödül dağılımı vs KİK'e göre yapılıyor. Orada böyle bir zorunluluk yok. Bizde yarışmalar genelde belediyeler veya diğer devlet kurumları tarafından açılır. ABD'deki yarışmaları ise özel kuruluşlar düzenliyor ve her yarışmanın formatı tamamen farklı. Orada o kadar çok yarışma açılmadığını da fark ettik bu süreçte. Güncel yarışmaları internetten rahatlıkla takip edebiliyoruz. ABD'de son olarak New York Times Square için düzenlenen yarışmaya katılmıştık. Birinci ödüle çok paralel bir proje ürettik ama sadece tek bir ödül verildi.

GE: O açıdan buraya kıyasla daha kıt davranıyorlar. En fazla üç ödül veriliyor.

SE: New York'taki yarışmaya 100'e yakın proje başvurmuştu, tek ödül verdiler.

GE: Az sayıda ödül veriyorlar ama tüm katılımcıların projeleri yarışmanın internet sayfasında yayınlanıyor. Bizde o kültür henüz yerleşemedi. Sadece ödül alanları görüyoruz. Orada ise her yarışma için üşenmeden ayrı bir web sayfası hazırlanıyor. Katılımcılar ve jüri üyelerinin geçmişleri ile ilgili bilgiler veriliyor. Kitapçığı basılıyor ve kaybolmuyor. Katılımcılar arasında bulunmanız bile çok değerli bir katkı. Bu, bir noktadan sonra oradaki iş ortamları için de referans olmaya başlıyor.

SE: Ödül tutarları da bizdekilerle kıyaslanmayacak derecede sembolik kalıyor. Üç ya da en fazla on bin dolar ödeniyor. Buna rağmen jüri süreci bizdekine göre çok daha uzun sürüyor. Bazen 3 ay boyunca gelen projelere bakıyorlar. Bizde ise, 100 – 150 milyar liralık ödüle 3 günde karar verebiliyor.


Mesleki Seçim ve Mimarlık Yaklaşımı
Yarışmalar ve Uygulamalar Üzerine
Mimari Ekip
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :