İstanbul Bienali ve diğer festivallere kıyasla İTB'nin Danışma Kurulu'nda yer alan isimler daha ön planda yer alıyor. Bu bilinçli bir seçim mi? Ulusal ve Uluslararası Danışma Kurulu nasıl belirlendi?
Danışma Kurulu'nu ön planda tutmak gibi bir amacımız olmadığını belirtmek isterim. Kişilerin kendilerinden ve temsil ettikleri alanlardaki başarılı çalışmalarından kaynaklanan bir duruş olabilir. Öncelikle tamamen zaman tasarrufu ve verimli bir çalışma ortamı yaratmak adına yerel ve uluslararası olmak üzere iki farklı kurul kurmayı planladık. Elbet bir araya geldikleri ortamlar yaratacağız.
Seçimler için pek çok ismi bir arada değerlendirdik, araştırdık, soruşturduk ve seçtik. Bunların, farklı disiplinleri ve pratikleri temsil eden, yönetimsel olduğu kadar uygulama alanında da oldukça deneyimli, eleştirel bakış açısına sahip ve kendi alanlarında önde gelen çalışmalara imza atmış, belli bir düşünselliği de ortaya koyabilmiş kişiler olmasını arzuladık. Ortaya çıkan ekibin beni fazlasıyla tatmin ettiğini söylemeliyim.
Bununla beraber oldukça katılımcı ve herkesi kollayan bir etkinlik tasarlamış durumdayız. Bu sebeple söyleyecek sözü olan pek çok kimseyi de göz ardı etmedik. Birebir görüşmelerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor. Çeşitli alanlarda küçük beyin takımları oluşturmayı ve farklı fikirleri de almayı hedefliyoruz .
Aralık ayı başında gerçekleşen ve Danışma Kurulu üyelerinin çoğunun konuşmacı olarak katıldığı "Uluslararası İstanbul Tasarım Sempozyumu"nun bienale nasıl bir katkı sağlaması planlandı?
Sempozyum, bienalin ilk ön etkinliği. Hazırlık sürecinde pek çok ön etkinliğimiz olacak. Önce tasarım hakkında konuşmak istedik. Farklı ilgilerden davet edilen konuşmacılar tasarımın ilişkide olduğu pek çok farklı alan hakkındaki görüşlerini ve çalışmalarını paylaşacaklar. 29 konuşmacının getirdiği bir zenginlik olacak öncelikle. Daha önce benzerlerinin sadece belirli üniversitelerin organizasyonu olarak gerçekleştiği bu etkinlik, bunlardan farklı olarak hem çok nitelikli bir uluslararası konuşmacı seçkisi hem de disiplinler arası yapısı ile öne çıkıyor. Bienale yakışır bir biçimde "Neden Tasarım, Neden Bienal" sorusunu sorduğumuz sempozyum sonunda pek çok farklı düşünce edinmiş olacağız.
Sunumları, "Tasarım ve Genetiği", "Tasarım ve Mikro – bileşenleri", "Tasarım ve Makro – bileşenleri", "Tasarım ve Kent" başlıkları altında topladık. Bu şekilde aslında çerçevenin ne denli geniş olduğunu ifade edebilmek istedik. Etkinlik sonrasında yapılan sunumları yayımlamayı planlıyoruz.
Özetle sempozyum, bienal hazırlıklarının ilk etkinliği olarak aslında nasıl bir ortamda bulunduğumuz gerçeğinin küçük ölçekli bir göstergesi olacak. Bir bilgi paylaşım platformu oluşacak ve yaratıcı endüstrilerin tüm aktörleri için açık bir buluşma/ konuşma ortamı sağlanmış olacak.