Soydan Turşuları'ndan Murat Öğretmen: "Beşiktaş bölge bölge lüksleşiyor"
04 Kasım 2009
Soydan Turşuları'nın kaçıncı neslisiniz?
Ağabeyim Ahmet Öğretmen ile birlikte Soydan Turşuları'nın dördüncü nesilden sahibiyiz. Aynı zamanda doğma büyüme Beşiktaşlıyız. Daha önce Ortaköy'de oturuyorduk; son on yıldır da Beşiktaş'ın içindeyiz. 22 seneden beri de turşuculuk ile uğraşıyorum. Burası babamdan, onun babasından ve onun da babasından bize kalan 80-85 yıllık bir müessese… Padişahlık gibi nesilden nesile geçiyor anlayacağınız mesleğimiz. Dört yaşında bir oğlum var; o da devam ettirir ve beşinci nesile aktarırsa ne mutlu!
Peki Soydan Turşuları hep burada mıydı?
22 seneden beri burada, Şair Leyla Sokak'tayız. Ondan önce de balıkçıların karşısında Köyiçi Caddesi'ndeydik. Yaklaşık 50 sene evvel de, büyüklerimizin anlattığı kadarıyla, Köyiçi Caddesi'nin başındaymış dükkan. 40-50 yıllık müşterilerimiz var, sağolsunlar; onlar da anlatıyorlar: "Biz dedenin zamanında geldiğimizde, bu turşular tahta fıçılardan çıkarılırdı. Küçüktük; paramız olmadığında bize turşu suyu verirlerdi." Çok hikaye dinlemişimdir…
Sizin gözlemlediğiniz bu 22 sene içerisinde müşteri profilinizde bir değişim oldu mu?
Çok şükür olmadı. Olmamasının nedeni biz miyiz, yoksa ülkenin ekonomik şartları mı, bilemiyorum. Ama bizde güler yüz, kalite hiçbir zaman eksik olmadı. Babalarımızdan ne öğrendiysek aynı şeyi devam ettiriyoruz: Kalite, güler yüz ve iyi turşu.
Dolayısıyla gelen gideniniz hala eksik olmuyor…
Çok şükür. Düşünsenize, 22 sene önceki dükkanımızdan buraya geldiğimizde –ki arada 100 metre bile yok- endişelenmiştik. Ticaret sonunda… Ama sevenler hiç bırakmadı.
Peki sizin yaşamınız anlamında Beşiktaş nasıl değişti?
Çok fazla değişti. Elbette bu iyi bir şey… Ama değişim insanın temelinde, kökenindeyse iyi olmuyor. En azından ben böyle düşünüyorum. Eski Beşiktaş, büyüklerimizin anlattığı hali ile, sadece "Beşiktaşlı"ların semti imiş. Herkes birbirini çok iyi tanırmış; insanlar evden çıkıp işe giderken selam vermekten, tokalaşmaktan elleri yorulur, başları ağrırmış. Şimdi kimsenin kimseye selam verdiği yok. Onu bırakın, kimsenin kimseye saygısı da yok! Değişim güzel ama kökteki bazı şeylerin de değişmemesi lazım. Bu da benim gözlemim elbette… Görüntü olarak kötü ama içi de boş!
Öyleyse çevreniz ne kadar değişti?
Mesela bizim bulunduğumuz sokak, eskiden demirciler sokağıydı. Üç-dört tane demirci ustası varmış. Pek çok yer şimdi "lokantalar sokağı" oldu. Hatta Beşiktaş'ta sektör tamamen değişti; artık fast-food zincirlerinin himayesinde…
Sizce bunda tam olarak da ne etkili?
Özellikle öğrenciler… Çünkü Beşiktaş konum itibariyle üniversitelerin, liselerin arasında kalmış bir coğrafya. Ayrıca bankaların çok olması, merkezi oluşu ve bunun getirdiği kalabalık en büyük etkenlerden sanırım. Ama bu potansiyelin de olduğu anlamıma geliyor.
Çevredeki otel projeleri ile birlikte Beşiktaş'ın lüksleştiği söyleniyor. Bunun etkileri Beşiktaş Çarşı'da da hissediliyor mu peki?
Çok fazla değil. Duyuyorum, gözlemliyorum ama… Belki ona doğru evrilebilir; on-on beş sene sonra daha lüks bir yer olabilir burası. Ama şu an için böyle bir tehdit yok. Belki ancak bölge bölge bir gidişat söz konusu…
Beşiktaş'ta Neler Oluyor, Beşiktaş'ı Neler Bekliyor
Beşiktaş, "Yerli"lerin Gözünden
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın