Mamaklılar neden sözleşmeyi imzalamak istemiyor? Sözleşmede Mamaklıların aleyhine olan maddeler neler?
Amacı rant elde etmek olan bu proje Mamaklıların haklarını hiçe sayıyor. En önemlisi sözleşmede evlerin ne zaman ve nerede verileceği belirtilmiyor. Belediye evleri beş yıl sonra da teslim edebilir, on yıl sonra da, bir yıl sonra da. Yani sözleşme imzalayan vatandaşların başına her şey gelebilir. Sözleşme imzalatmaktaki amaç, evleri yıkmak! Belediyenin, vatandaşın evini yıktıktan dört gün sonra sözleşmeni iptal ettim, bu da arsanın parası, demeyeceğinin garantisi yok. Çünkü belediyenin sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkı var. Vatandaşın evi yıkılacak; vatandaşa evinin parasını değersizleştirilmiş bir arsa üzerinden ödenecek ve vatandaş belediyenin verdiği parayla yeni bir ev alamayacak!
Sözleşme belediye tarafından hazırlandı ve az önce de söylediğim gibi belediye sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip. Örneğin Belediye, 200 metrekarelik arsaya 80 metrekarelik bir daire vereceğini söylüyor. 190 metrekare yeri olan vatandaş da 10 metrekarelik yer satın alıyor. Ama bu 10 metrekarelik yeri belediyenin biçmiş olduğu raiç bedeli üzerinden alıyor. Belediyeler yer göstermiyor ki, vatandaş kendi kafasına göre arsa alıyor, satıyor. 200 metrekare yeri tamamladığında ise sözleşmeyi imzalıyor. Taksitleri ödeyemediği zaman ise belediye sözleşmeyi fes edebiliyor. Proje alanı dışında belediyenin biçmiş olduğu arsa bedeli 500 YTL iken, proje alanı içinde 200 YTL. Yani 200 YTL'ye sattığınız arsanızı tekrar almak isterseniz, 500 YTL ödemeniz gerek.
Eserkent Blokları
Peki, sözleşme imzalayanları belediye nereye gönderiyor?
Sözleşme imzalayanların evi tapuluysa geçici olarak, belediyenin yoksullar için yaptığı Eserkent konutlarına gönderiliyorlar. Genelde 1+1 daireler veriliyor sözleşmeleri imzalayanlara. 7-8 kişilik aile 1+1 daireye nasıl sığsın? Örneğin sözleşme imzaladığına pişman olan bir vatandaşımız var. Belediye ona 1+1 daire vermiş. Fakat bu aile 8 kişi. Adamın oğlu da evlenmiş. İki aile 1+1 eve sığamadıkları için o evi oğluna bırakıyor ve kendisi 450 YTL'ye kiraya çıkıyor. Bu arada belediye de borçlandığı 17 milyarı taksitlendirmeye başlıyor. Adam hem kira ödüyor, hem borç. Ne kadar dayanacağı belli değil. Eğer borçlarını aksatırsa belediye, üç kuruş para tutuşturacak eline sözleşmeyi fes edecek ve başının çaresine bak, diyecek.
Bunun gibi durumlar bir yıl içinde daha da çoğalacak ve insanlar sokakta kalmaya başlayacaklar. Biz bu mağduriyeti Dikmen Vadisi'nde gördük, Ankara Havalimanı'nda gördük...
Ayrıca, vatandaş sözleşmeyi imzalarken şöyle bir hesap yapıyor; belediyenin kendisine vereceği konutu daha değerli bir biçimde satabileceğini düşünüyor. Öyle bir şey yok, çünkü belediye evin tapusunu vermiyor ki! Ben sözleşme imzalayıp da pişman olmamış birini görmedim şimdiye kadar. Çünkü belediyenin bürosuna giden insanlar, kendi evleri yerine yapılacak olan maket evleri görüyor ve o evlerin kendilerine verileceğini düşündükleri için sözleşmeyi imzalıyorlar. Belediye vatandaşa doğru bilgi vermiyor. Yetkililer vatandaştan kaçıyor. Bürodaki memur, hangi mahalleden geliyorsanız size oradan konut vereceğiz, diyor. Fakat böyle bir şey sözleşmede yazmıyor! Toplantıda Dikmen Vadisi'nde de, Havaalanı Yolu'nda da aynı şeyleri dediklerini, fakat vatandaşa sözlerini tutmadıklarını, oralardan ev vermediklerini söyledim beldiye yetkililerine. Orada sonradan durum değişti , dediler. Bizim burada da durumun değişmeyeceği ne malum?
Ya tapusu olmayanlar?
Tapusu olmayan vatandaşlar da mağdur oldu. Devlet tapusu olsa da olmasa da vatandaşların hepsine Anayasa'ya göre ev vermek zorunda. Çünkü bu insanların evlerini yıktı beleriye! Tapusu olmayan vatandaşlara Doğukent'te ev verileceği söyleniyor. Sözleşme imzalanıyor, vatandaş borçlandırılıyor ama ortada tapu yok. Tapuyu ne zaman vereceksiniz? Ya vermezseniz? O vatandaş o zaman hangi kapıya gidecek?