Uluslararası İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer: "Bienal, kent ve kentli arasında yeni bir diyalog kurulmasını sağlıyor."
01 Ağustos 2008
Bienalin yerleşimi, etkinlikleri ve sergilediği işler vasıtasıyla kentin kullanıcısıyla kurduğu ilişki üzerinde ne gibi bir beklentiniz oluyor? Daha açık sormak gerekirse: Kent sakini yani ‘pasif kullanıcı', kentsel mekânı bir süreliğine de olsa yeniden tanımlayan bienale nasıl eklemleniyor? Bu katılımı hangi küratoryal/kurgusal süreçlerle kontrol ve takip ediyorsunuz? Ya da; ediyor musunuz?Etkinlik mekânları, bulundukları çevreye belirli bir hareketlilik getiriyor ve çevre sakinleri ister istemez bu hareketlilikten etkilenerek bienalin bir parçasına dönüşüyorlar. Bu noktadan sonra bienal izleyicisinden olduğu gibi o kent sakininden de "pasif kullanıcı" olarak söz etmek imkansızlaşıyor. Bir anlamda, bienalin kent sakininin hayatı üzerinde dolaylı da olsa bir etkisi söz konusu ve bu etkileşimden her iki taraf da besleniyor.
Fotoğraf: Serkan Taycan
Peki bienal, kentli olma bilincine bir katkı sağlıyor mu? Kent kullanıcısının bienalle kurduğu ilişki, kent ile kurduğu ilişkiye nasıl yansımaya başlıyor?
Bienal kent ve kentli arasında yeni bir diyalog kurulmasını sağlıyor. Burada kent sergilenen işler üzerinden izleyicisine yeni bir şey söylüyor, ama izleyicinin de kulak vermesi gerekiyor. Örneğin, bienali izlemek için İMÇ'ye ilk kez giden kentli de, İMÇ'deki esnaf da bienal sayesinde kentle yeni bir diyaloga girme fırsatını buldu. İstanbul'un 25 farklı mahallesini geceleri dolaşan Gecegezenler projesinin her mahallede karşılaştığı ilgi farklılık gösteriyor ve kent kullanıcısıyla Bienal arasında birbirini tanıma, tanışma ve anlamlandırma ilişkisi gelişiyor.
10. İstanbul Bienali'nden Gecegezenler Posteri
Son olarak: Bienalin ve İKSV'nin sanat etkinliklerinin kapsamına aldığı çok sayıda çeşitli medya var. Bunların kimisi (mekân ile birlikte tanımlanan/var olan enstalasyonlar gibi) oldukça içe dönük yerleştirme ve gösteriler; kimisi ise (Gecegezenler'de olduğu gibi) sokakta ve sokakla var olabilecek sınırlara sahip. Peki yarı kamusal ile kamusal arasındaki çizgi bienal/sanat etkinlikleri aracılığıyla nasıl muğlaklaşır?
Yarı kamusal ile kamusal alan arasındaki geçişkenliği sağlayan etkenlerden biri izleyicinin hareketliliğidir. Bienal, kamusal alanda belki de rastlantısal olarak seslendiği izleyicisini diğer etkinlik mekânlarına davet ederek yarı kamusala geçişini; konvansiyonel etkinlik mekânlarına alışkın izleyiciyi sokağa çağırarak da bu kez onun kamusal alana geçişini sağlıyor ve yarı kamusal ile kamusal arasında bir akışkanlık yaratıyor.
Festival Nedir, Ne Değildir?
Festival ve Kent İlişkisi Üzerine
Ünlü Kentler, Ünlü Festivaller
Bunları Biliyor Muydunuz?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın