Festivallerin kente kattıkları devinim, elbette yalnızca yoğun yerleşim dokusunun mevcut olduğu şehir parçaları için geçerli değil. Festivaller, kullandıkları potansiyel ile en genel tanımıyla bir ‘non-place'i ‘place'e çevirebilirler. Bundan kasıt şu: Tanımsız, işlevsiz alanlar veya çöküntü bölgeleri, insanların, alt veya üst kültür sınıflandırmalarından bağımsız olarak sanatın / etkinliğin ve tabii ki kapitalin akması ile ‘bir yer' oluverirler; o ‘yer' artık kollektif hafızaya işler ve ilişki kurulan, anlam yüklenen, hatıralar biriktiren bir ‘yer' olur. Festival, kısa bir süreliğine de olsa kentsel olmayanı kente yaklaştırır; aralarındaki topolojik ilişkileri güçlendirerek, bir yağ lekesi gibi sürekli değişen yoğunluktaki ilişkiler ağının derişimini hızlandırır.
İngilizce'ye yerleşen son derece anlamlı bir deyim var: "No man's land" Gerçekten de tapu değil kentsel kullanım üzerinden düşünüldüğünde ‘kimseye ait olmayan' Ömerli, yukarıda anlatılanları örneklemek için iyi bir zemin oluşturabilir. Çevresinde yer alan uzun aralıklı yerleşimler ve tarih itibariyle henüz yükselen periferi bölgelerinden biri olduğu düşünülecek olursa, 2000 yılında gerçekleştirilen H2000 Müzik Festivali'nin mekanı olarak Ömerli, İstanbul'un sıkı kentsel ağına gevşekçe bağlanan lokasyonlardan biri idi. Hatta Ömerli çevresindeki en yakın yerleşimlerin, "kentten uzaklaşarak fakat ulaşımsal anlamda kopmayarak bir tür çiftlik yaşantısı" sunmaları, üst gelir grubuna hitap eden, site içinde veya müstakil yerleşmeler olmaları, Ömerli'de bir tür "alt-kültür" aktivitesi olarak bir müzik festivalinin gerçekleştirilmesinin önemini ve farklılığını daha iyi kavramamızı sağlıyor. Çünkü kentselden uzak olan ‘yer', kent ile bir tür lüks ilişkisi içinde kavranırken, H2000 ile birlikte bu anlamlandırma transformasyona uğruyor ve belki yine doğrudan kapitale hizmet eden, fakat bu kez bunu çok farklı bir söyleme dayanarak yapan bir ilişki ile kavranmaya başlıyor.
Toplum ve kenti yoğunlukları, sıklıkları ve aralıkları sürekli değişen bir ilişkiler ağı olarak kavrıyorsak, bu ağı oluşturan noktaların veya daha üç boyutlu bir tanımla formasyonların her birinin, bir diğeriyle belki pamuk ipliği niteliğinde ve gevşek, kimi zaman ise sıkı ve çok katmanlı bağlantılar kurduğunu gözetmeliyiz. Ömerli, bu kavrayış bağlamında düşünüldüğünde, festivaller yoluyla kentsel formasyonların yakınlaşması, yoğunluklarının artmasından görece daha az verimli şekilde yararlanmış bir bölge. Fiziksel uzaklığın bir süre için sosyolojik anlamda kısaldığı, yani formasyonlar arası ilişkinin bir tür topolojik mekan olarak derişiminin arttığına tanık olduğumuz daha doğru bir örnek, Rock'n Coke Müzik Festivali olurdu.