Yazılan Scriptler, Türkçeye Çevrilen 3 Boyutlu Modelleme Programı Kitapları

07 Haziran 2012

Bugün hala bilgisayardaki yeni tasarım, çizim programlarıyla ilgili bilginizi tazeliyor musunuz?
GK: İster istemez, çünkü programlar sürekli güncelleniyor. Üst versiyonlar çıktığında bunlar bilgisayarlara yükleniyor. Tabi ilk başta biraz zorluk çekiyoruz. Bu durum Osman için geçerli değil çünkü o bu konuda benden daha yetenekli. Ben sadece kullanıcıyım, o ise aynı zamanda program yazıyor. Biz bir de işin o tarafına girdik; program yazarak AutoCAD'i özelleştirdik. AutoCAD'in kendi içinde bir programlama dili vardır, onu öğrenip, script yazıp, AutoCAD'in 10 adımda yaptığı işi bir adımda yaptırır hale getirdik. O yüzden Osman benden çok daha iyi bilir programı…

Başka programlar da öğrendiniz mi? Rhino, Maya, ArchiCAD gibi bir sürü program çıkmaya da devam ediyor.

GK: Osman zaten bazı programların kitapçıklarını Türkçe'ye çeviren kişi… Mesela Architron'u… Bir ara CATIA'ya merak sarmıştık fakat sonra AutoCAD'in çok hızlı ilerlediğini fark ettik. AutoCAD öğrenmek demek, birçok şeyi yapmak demek. Diğerlerini öğrenmeye gerek kalmadığını fark ettik, bu da bizim ilgimizi azalttı. Hakikaten öngörümüz doğru çıktı; AutoCAD neredeyse her şeyi yapar hale geldi. Şimdi Revit de çok daha ilerledi ama artık şunu hissediyorum; 42 yaşındayım ve gençler benden daha bilgili. Yaşlandıkça teknikten uzaklaşıyorsunuz. En azından benim için öyle... Osman hala hangi program var, nasıl kullanılıyoru takip ediyor. Zaten ofisin bütün sistemlerini kuran ve denetleyen de o.

Yeni gelenler, alttan yetişen çocuklar bunları okulda öğrenerek geliyorlar, içine doğmuş oluyorlar. Onlar için artık rapidoyla çizmek diye bir kavram yok ve bilgisayarda gerçekten başarılılar. Çok fazla şeyi benden çok daha etkin bir şekilde yapıyorlar. Osman geçenlerde SketchUp'ı gösterdi, "UFO görmüş masum köylü" gibi oldum (gülüyor). İnanılmaz kesit alıyor.

Bir de şöyle bir durum var; bir programı çok ileri seviyede kullanmanız çok fazla işinize yaramıyor. Birlikte çalıştığınız insanların da bu programı kullanması lazım…



OE:
Türkiye'deki bir inşaat firması, İngiliz HOK mimarlık ofisi ile Almaata'da bir okul projesi yapıyordu. Biz de bunun uygulama projesini hazırladık. Onlar projeyi Revit'te çalışmışlar. O zaman bu program Türkiye'de yeni satılmaya başlanmıştı. İster istemez işin içine dahil olduk. Revit aldık, öğrenmeye başladık.

GK: Bir şey soruyoruz, adamlar bize 2 saat sonra bir perspektif e-mailliyorlar. Programı henüz tanımadığımız için, "Bunu nasıl her noktadan yapıyorlar, bütün sistemi mi modellediler?" diyorduk. Revit Türkiye'de satılmaya başladıktan sonra anladık ki bunu programla yapıyorlar. Bir de mesela biz Revit'le çalışsak bile, diğer bürolar bu programı kullanmadığı ya da bir üst versiyonuyla çalışmadığı zaman, arada birtakım uyumsuzluklar oluyor. Gerçi artık bunları gideren ara ‘saving' opsiyonları var. Dört sene önce İngiltere'dekiler Revit kullanıyordu, Türkiye'de kimse adını duymamıştı. Bu fark da şimdi git gide kapanıyor. Hani eskiden Amerika'da bir film vizyona girer, buraya üç sene sonra gelirdi ama şimdi bir ay sonra geliyor. Aynı şekilde programlar da orada satışa sunulmaya başladıktan çok kısa bir süre sonra buraya geliyor. Tabi büroların maddi yönden güçlenmesi bu programların birbiri ardına alınmasını hızlandırıyor. Artık bütün büyük bürolar yeni programları günü gününe takip ediyor. Bir de piyasada adı sanı bilinen ofisler arasında neredeyse lisanssız kullanıcı kalmadı gibi. Eskiden lisanslı program kullanan parmakla gösterilirdi. Bürolar güçlendikçe, lisanslı kullanıcı oldukları için, gelişmelerden de an be an haberdar oluyorlar.

Bir bilinçlenme süreci yaşanıyor…

GK: Evet, biz de bu konuda dünyanın hızına ayak uydurduk sonunda.


Her Şey İTÜ’nün Bilgisayar Kulübü’nde Başladı
Projeler, Krizler, Muhasebe ve Hedefler
Türkiyeli Olarak Yurtdışında Mimarlık Yapmak
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :