Tasarım dünyasında karşımıza çıkan ‘copy-paste’ iç mekan düzenlemelerine, fabrikasyon işlere duydukları tepkiyi dile getirmekten çekinmeyen muhalif bir tasarım ofisi var karşımızda… Kontra’nın tasarım felsefesini ve hikâyesini Cihangir’deki ofislerinde iç mimar Gülşah Cantaş’tan dinliyoruz.
2009 yılında kurulan iç mimarlık ofisi Kontra’nın tasarımı felsefesi; mükemmel uyum ve dengenin zıtların birbirini tamamlamasıyla yakalanabileceği anlayışına dayanıyor. İç mimarlık ofisinin mimari yaklaşımının temel amacı mekândaki dengeyi kurgulamak. Bunun için Kontra mimarları, birbirine zıt renkleri, dokuları; sıcak ve soğuk malzemeleri; eskiyle yeniyi bir arada kullanarak uyumlu bir dil yaratmaya çalışıyorlar. Son dönemde restoran ve kafe tasarımlarıyla öne çıkan ofisin kurucusu Gülşah Cantaş bir projeyi bütünsel olarak ele alıp tamamlamanın önemini vurguluyor. Ona göre, bir proje ancak kurumsal kimliğinden iç mekan düzenlemesine, logosundan apronlarına, tabaklarından mönüsüne kadar tam bir bütünlük taşıdığında ilgi çekici. Çünkü, ancak o bütünlük yakalandığında mükemmel bir uyum ve denge oluşuyor.
Bugün artık iç mimarlar yalnızca bir mekanı değil; mekandaki deneyimi de tasarlıyor. Bu nedenle de kullanıcıların içinde kendilerini özel hissedebilecekleri, marka ile iletişim kurarak motive olabilecekleri, sosyal hayatlarına ekleyebilecekleri yenilikçi deneyim mekanları tasarlamak büyük önem kazanıyor.
Kontra, deneyim mekanları yaratırken ‘5 duyu odaklı tasarım’ anlayışından yola çıkıyor. Bu yaklaşımda mekan sadece görsel olarak algılanan bir yapı olmaktan çıkarak görme, işitme, tatma, koklama, dokunma duyularımızı harekete geçiren dinamik ve pozitif bir unsura dönüşüyor.
Kontra’nın tasarım felsefesinin detaylarını ofisin kurucusu Gülşah Cantaş ve ekibinden dinliyoruz…
.jpg)