TTŞ: Peki 5 duyu odaklı tasarım anlayışınızdan bahsedebilir miyiz biraz?
GC: Bir mekan içerisinde sadece görsel bir deneyim yaşanmıyor. Tasarımın tüm duyu organlarına hitap etmesi gerekiyor. Markaların başarılarıyla, beş duyuyu dengeli şekilde kullanmaları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu gösteren bir araştırmaya göre önce görme duyusunun ikinci olarak kokunun üçüncü olarak sesin dördüncü olarak tatmanın ve son olarak da dokunma duyusunun ‘duyusal markalaşma’ için önem taşıdığını biliyoruz. Beş duyu arasında insanın en güçlü duyusu görme. Müşterilerin ürün ve hizmetlerle ilişkisi de daha çok ve öncelikli olarak görsel iletişim ve estetik algılarla gerçekleşir.
Hafif tempolu müziklerin insanları rahatlattığı, bulundukları ortamda daha uzun süre kalmaya ve daha çok alışveriş yapmaya teşvik ettiğini de zaten biliyoruz. Bir ürünün gerçekliğini ise bize en çok dokunma duyumuz sağlıyor. Ürünle müşteri arasında bir yakınlık kurup müşterinin ürünü hissetmesini sağlıyoruz.
Gülşah Cantaş
Koku duyusunun gücü ise engellenememesinin ya da diğer duyular tarafından bastırılmasının çok zor olmasından kaynaklanıyor. Bu yüzden de güzel kokan mekanlarda daha çok vakit geçirmek istiyoruz.
Örneğin, Bocchi vitrifiye mağazasının tasarımında çıkış noktamız su öğesi ve suyun dalga hareketi oldu. Bu sadece görsel bir etkiyle sınırlı kalmadı. Müşterinin o mağazaya girdiği zaman melodik bir su sesi duyması güzel ferah hissettiren bir koku ile müşterilerin iyi hissedip daha fazla vakit geçirmelerini sağlamaya çalıştık.
Bocchi mağazası
Hayatın her alanında bunun çok etkili olduğunu görebiliyoruz. Örneğin, bir ofise giriyorsunuz ve fonda çok rahatlatıcı bir müzik var. İnsana doğal olarak iyi hissettiriyor. Bütün duyular birbirini beslediği zaman insanın mekan hakkındaki algısı çok daha pozitif oluyor.
TTŞ: Kısaca mekan sadece görsel olarak algılanan bir yapı olmaktan çıkıyor...
GC: Kesinlikle. Dokunsal da aynı zamanda. Örneğin bir gelinlik mağazası tasarımını ele alalım. Duvarlarda saten ya da ipek bazlı kaplamalar kullandığınız zaman müşterilerin gelinlikle ilgili duygularını harekete geçirip hayal kurdurarak sahip olma isteklerini arttırabiliriz.
TTŞ: Mekânsal etkiyi arttırmak için tüm duyulara hitap etmeye çalışıyorsunuz.
GC: Evet. Bu yenilikleri müşterilere sunabilmek ve takip etmek için çok fazla seyahat ediyorum. Neredeyse bütün büyük fuarları ziyaret ediyorum. Sürekli yeni yerler ve kültürler keşfetmeye çalışıyorum. Sene içinde farklı coğrafyalarda en az 5 yeni mekandan oluşan bir “görülmesi gerekenler listesi” oluşturuyorum kendim için. Çünkü keşfettiğin her yeni kültür sana yeni bir pencere açıyor gerçekten.
Ofisten bir detay
TTŞ: Trend araştırma analizi için iş birliği yaptığınız herhangi bir firma var mı?
GC: Çeşitli firmalarla çalışıyoruz. Deloitte ile çalıştık bir dönem. Açıkçası, projenin büyüklüğüne göre danışmanlık alıyoruz. Müşterileri bu tür firmalara yönlendiriyoruz.