Tuşpa NK - Nilüfer Kozikoğlu

Geçtiğimiz günlerde açıklanan ve The Architecture Foundation tarafından üçüncü ayağı İstanbul-Londra güzergahında gerçekleştirilecek olan değişim programında yer almak üzere seçilen üç ofisten biri Tuşpa NK. Nilüfer Kozikoğlu'nun mimarlık formasyonu ile yoğurduğu aile mümessillik şirketi, bugün dijital tasarım üzerinden mimarlık araştırmaları yapıyor. "Araştırma" kelimesi kimseyi şaşırtmasın; çünkü burası gerçekten de akademi kürsüsü ile mimarlık bürosunun kesişiminde konumlanmaya çalışıyor. Türk mimarlık mecrasından pek tanıdık gelmese de, dünya üzerinde bugün adını andığımız pek çok mimarlık pratiği ile de ortak bir süreç izliyor.

Tuşpa NK, bir yandan "Interscalar Systemic Operations" gibi atölyeler düzenliyor ve bu üretim-paylaşım ortamından elde ettiği verileri Sağlık Bakanlığı'nın yeni hastane projeleri için alternatif modeller haline getiriyor. Veya diğer yandan "Fibrous Structures" gibi uzun soluklu araştırma projelerinden hareketle yerleştirmeler gerçekleştiriyor. Hatta öyle ki, Nilüfer Kozikoğlu konuşmamızın bir noktasında arkamızdaki rafta duran küçük brüt beton nesneleri işaret ediyor ve anlatıyor: "Bazen bizi Perpa'daki depomuzda beton dökerken de bulabilirsiniz."

Sürekli olarak ihtiyaca, projenin kapsamına veya ilgililerine göre gevşeyen, yoğunlaşan, kalabalıklaşan ve ıssızlaşan bu pratik formasyon, mimarlık mesleğinin "uygulama" etabında karşımıza çıkabilecek yeni uğraşı olanaklarına da işaret ediyor. Çünkü Tuşpa NK'da gösterişli, kullanışlı veya iyi çözülmüş bir "son ürün inşası" değil, duyarlık ve performans odaklı bir süreç mühendisliği hedefleniyor. Endüstri mühendisliğinden, sistem tasarımından ve sürdürülebilirlikten bahsettiğimiz söyleşi boyunca da aklımızın bir köşesine hep şu gerçek takılıyor: Dijital tasarım, mimarlık mesleğinde –özellikle de ülkemizde çok geç fark edilen bir potansiyelle- halen keşfedilmeyi ve dönüştürülmeyi bekleyen yepyeni açılımlar sunuyor.

Tuşpa ve multi-disipliner üretimlerini, firmanın sahibi Nilüfer Kozikoğlu ve ofisin paylaşım ortamının uzun soluklu müdavimlerinden öğretim görevlisi Fulya Özsel Akipek ile birlikte konuştuk; uluslararası bir değişim programının Türkiye'den neden flaş bir ofisi değil de açık dimağlı Tuşpa'yı seçtiğini daha iyi kavradık.