VEN Mimarlık

Aslıhan A. Erkmen / 31 Ocak 2023
Senenin ilk Çat Kapı söyleşisini, 10 sene önce Ankara’da ziyaret ettiğimiz VEN Mimarlık Kurucusu Gül Güven ile gerçekleştirdik.

Çat Kapı röportajlarının 3 Ocak Salı günü gerçekleşen yayın konuğu VEN Mimarlık Kurucusu Y. Mimar Gül Güven oldu.

1991 yılında Gül Güven tarafından kurulan VEN Mimarlık, İstanbul ve Ankara ofisleri ile ulusal ve uluslararası birçok projeyle mimarlık hizmetlerini sürdürmektedir. Kurulduğu günden bugüne, ulusal ve uluslararası birçok ödül alan VEN, farklı ölçekte yapı ve yerleşkelerden, koruma, restorasyon ve iç mekan tasarımı projelerine kadar çeşitli alanları kapsamaktadır.

"Mimarlık bizim için hiç bitmeyen bir serüVENdir” diyen ofis 2007’den bu yana tasarımın tüm aşamalarında yapı bilgi modelleme (BIM) sistemini kullanarak, ulusal ve uluslararası projelerde danışmanlık rolü de üstlenmektedir.

Petra The Flooring Co. desteğiyle gerçekleşen söyleşinin kısa başlıklarını buradan okuyabilir, tamamını ise YouTube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

Aslıhan Abay Erkmen: Sizinle bundan 10 sene önce bir Çat Kapı söyleşisinde bir araya gelmiştik. Bu süreçte neler değişti, uzun uzun konuşacağız ama öncesinde aramıza yeni katılan takipçilerimiz için, bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 

Gül Güven: İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuyum. Daha sonra ODTÜ’de Restorasyon yüksek lisansımı yaptım ve tez aşaması sonunda küçük bir proje teklifiyle VEN Mimarlık’ı Ankara’da kurdum. Zaman içinde Çankaya Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde derslere katıldım. 2011 yılında İstanbul ofisini kurduk. O günden bu yana da mimarlık serüvenine devam ediyoruz. Her iki ofisimizde güzel çalışma ortamlarımız var; Ankara’da Dikmen Vadisi’nin içinde Teras Evler’de, İstanbul’da da Taksim Gezi Parkı karşısında tarihi Cumhuriyet Apatmanı’ndayız. 

“Mimarlık mesleğinin doğasında seyahat var"

AE: Ankara’da 30 yılı aşkın süredir başarılı bir şekilde devam eden bir ofisiniz var. Son söyleşimizde Ankara’dan sıkıldım demiştiniz, İstanbul ayağı henüz çok yeniydi. Bu ikili düzen nasıl gidiyor sizin için?  

GG: Aslında bu ikili düzen daha öncede de vardı. 2009-2011 arası bizim Libya’da da ofisimiz vardı. Orada kamuya ait 7 farklı projenin içinde yer aldık, aslında çok uluslu bir ekibin bir parçası olduk. 2010 yılında 26 hafta Libya’da kalmışım, yılın yarısını orada geçirmişim. Arap Baharı ile bir gün içinde kapandık ve Ankara’ya döndük. İstanbul ayağının hayata geçme sebebi bu plansız dönüş oldu diyebilirim. Ekibin de güçlü olması etkiliydi. İki farklı şehirde ofisin olması bir zenginlik, birbirlerine değer katıyorlar. Uyum içinde çalışıyoruz. Projeleri de ekiplerin yoğunluklarına göre programlıyoruz. Mimarlık mesleğinin doğasında seyahat var, seyahat seven bir meslek. Ben de Ankara - İstanbul arasında sürekli gidip geliyorum, bir dinamizm getiriyor. İstanbul, üniversitemin ve ailemin olduğu şehir. Ankara'sız bir hayat da düşünemiyorum.

Keypark, Ankara

AE: Başlarken de dediğim gibi son söyleşimizin üzerinden 10 sene geçmiş, zaman hızla akıyor... Bu zamana, küresel ekonomik krizler, pandemi ve bir dolu tartışma gündemi de sığdırdık. Sizin için nasıl geçti, bu süreçte neler değişti?

GG: Çağ değişiyor, 10 yılda değişen şeylerden biri de bu oldu. Önce fiziksel olarak yaptığımız söyleşiyi şu anda dijital olarak yayınlıyoruz. Biz VEN Mimarlık olarak geçtiğimiz 10 yılda proje üretmeye, çalışmalarımıza devam ettik. Bizim için değerli ödüller aldık. 2014 yılında Şikago’da Green Good Design ödülünü aldık, Platinum LEED sertifikalı kendi enerjisini neredeyse kendi üreten bir ofis yapısı ile. Daha sonra Londra’da European Property Awards’ta Keypark projemiz Best Europe seçildi ve dünya finalinde Avrupa’yı temsil etti. Hatırladığım, önem verdiğim ödüllerden biri de; 2015 yılında Kaş Evleri projesiyle Turgut Cansever Ulusal Mimarlık Ödülleri’dir. Ödüllü bir 10 yıl geçirdik.

Pandemi çok baskındı elbette bu sayılanların arasında. Bu süreçte, biz de yaklaşık 4 ay evlerden çalıştık. Hepimiz için çok farklı bir deneyim oldu. Biz uzun süredir Revit kullanıyoruz, BIM 360 ile bulut üzerinden, aynı dosyalarla evlerimizde birlikte çalışma imkanı yarattık. Bu bizim çok işimize yaradı ama bir yandan da evde olmak daha çok üretip, çalışmamıza sebep oldu. Birbirimizi çok iyi tanımanın, eski ekip olmanın faydasını çok gördük. Projelerde bir aksilik yaşamadık, hatta yeni işler de aldık pandemi sürecinde. Yazın ortasında dönüşümlü çalışmaya başladık. Sonra da her şey normale döndü. Bu süreçte ofise de çok ihtiyaç olmadığını gördüm ama herhalde biraz toplumsal baskıdan kaynaklı ofis işi. Bizim mesleğimiz ofisi çokta gerektiren bir meslek değil, pandemi bunu açıkça gösterdi.

Kaş Evleri, Antalya

AE: Anadolu’da da çok sayıda nitelikli proje gerçekleştiriliyor. Mimarlığın odağı nihayet genişliyor belki de, bu doğrultuda geçtiğimiz senelerde tamamlanan Samsun Kütüphanesi’nin proje sürecinden bahsedelim isteriz.

GG: Samsun’da yaptığımız kütüphane bizi son yıllarda heyecanlandıran ve en önem verdiğimiz proje olarak gündemde. Proje hizmetleri tamamlandı, inşaat aşaması sürüyor. Biz de zaman zaman şantiyesinde bulunuyoruz. Yeni nesil bir kütüphane, sesli mekanları da sessiz mekanları kadar çok olan bir yapı. Samsun’da kent merkezinde, birçok ulaşım aracıyla ve yaya olarak da gelebileceğiniz, özel bir noktada yer almakta. 28.000 metrekarelik bir kapalı alanı var. Yeni nesil kütüphaneleri biz üçüncü mekan olarak tanımlıyoruz; ev, ofis ve kütüphane. 7/24 yaşayan bir kütüphane burası, sabah girip akşama kadar birçok ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz, kültürel aktivitelerin olduğu, kafe/restoranın yer aldığı, zaman zaman sportif aktivitelere de yer verilen bir yapı.

Yerleşim/Ulaşım

Parselimizin koşulları biraz zorlayıcıydı, yapının arsası önünde bir karşılama alanı bırakmaya elvermeyen bir büyüklükteydi. Zemin katın üzerinde büyük bir podyum kat yaptık. Podyum kat yürüyen merdivenlerle ulaşılan, büyük bir sosyal alan. Samsun Büyükşehir Belediyesi, Kültür Bakanlığı desteği ile yapıyor. Binanın işletilirken kendi işletim maliyetini karşılaması da önemli. Biz de zemin katta büyük ticari alanlar yaptık, çocuk ve bebek kütüphanesi dışında ticarete ayırdık. Bu ticaretin geliri ile her daim binanın bakımının yapılması mümkün olacak, bina sürdürülebilir olacak bu sayede. Yeni nesil kütüphane ülkemizde sanırım bir ilk olacak, dünyada birçok örneği var. Bu örneklere bakınca bulundukları çevreyi de dönüştüren projeler olmuşlar. Buradaki ziyaretçi sayısının çokluğu, çevresine büyük bir ekonomik zenginlik getirmiş. Biz de bunu kendi yapımızda umuyoruz. Önümüzdeki yılın sonunda tamamlanması planlanıyor. 

Samsun Kütüphanesi

Gül Güven son olarak, güncel projelerinden bahsetti ve meslekte ilerlemek isteyenlere, öğrenci olan genç meslektaş adaylarına tavsiyelerini iletti. 


Künye
Ofis Adı:
VEN Mimarlık
Sahibi:
Gül Güven
Web:
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :