Tapa-Caña; Umrumda mı Dünya!
Filiz YAVUZ / 05 Ekim 2010
“İspanya, Türkiye’ye o kadar çok benziyor ki!” minvalinde çokça cümle kurulur. Ancak “Bizde meze ne ise, onlarda da tapa o” sözü adeta havada kalıyor.
Museo Del Jamon
Gran Via, Alcalá, Atocha, Puerta Del Sol başta olmak üzere Madrid'in tam on iki noktasında şubesi olan bu Madridli "tapas bar" ve "perakende jambon satış zinciri" 1978 yılında, iki kardeş tarafından kurulmuş. Adını Madrid'in ünlü resim müzesi "Museo Del Prado"dan alan mekanın, tapas bar kısmı diğerlerine göre biraz daha ucuz. Ancak burada da salon-bar ayrımı var.
Museo Del Jamon'da, içeceğinizin yanında genellikle ekmek dilimi üzerine jambon ya da chorizo olmak üzere sadece bir çeşit tapa veriliyor. Fakat aldığınız ikinci içki için ikinci bir tapa hazırlanıyor. Elbette parasını ödeyerek diğer tapaların da tadına bakmak mümkün.
Museo Del Jamon şubelerinin hemen hemen hepsinin duvarlarını yan yana asılmış jambonlar süslüyor. Duvarlarda fotoğraflara ya da tablolara rastlamak pek mümkün değil; fakat –müşterilerin kendilerini görmesi için mi yoksa mekanın içini seyredebilmeleri için mi bilinmez- duvarların büyük bir kısmı ayna ile kaplanmış. Museo Del Jamon şubeleri, diğer işlevleri gereği tipik birer tapas bar görünümünde değiller. Her şeyden önce mekanlar geniş ve aydınlık. Yere çöp atma adeti burada da geçerli, fakat artık "mekanın ne kadar tutulduğunu" göstermeye ihtiyaç olmadığından olsa gerek, buralarda yerdeki peçeteler görevliler tarafından sık sık süpürülüyor.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın