Acaba Corbusier Bu İşe Ne Derdi?
E. Seda Kayım
/ 17 Haziran 2008
Piano'nun Mimari Hassasiyetleri
Şapelin tepe noktasını tanımladığı topoğrafyanın sık yeşil örtüsü içinde, toprağa gömülü olarak düşünülen 26 ‘hücre'den oluşan proje, rahibeler için 12 adet konaklama mekanı, bir yemekhane, misafirhane, vaaz ve tefekkür odaları ile ziyaretçiler için yeni bir kabul mekanı ve park alanını kapsıyor. Kabul mekanı ve otopark dışında tamamı eğimden yararlanılarak yer altına alınan hacimler, şeffaf cepheleri ile tepenin yamacına açılıyorlar. Bu cepheler, topoğrafyanın eğimine göre şekil alıyor, böylece zeminin kontürlerine karışıyorlar. Aynı zamanda zemini delen aydınlatma tüpleri sayesinde mekanlara daha fazla doğal ışık alınması sağlanıyor. Şapelin konumlandığı tepeden hiçbir surette görülmemesi amaçlanan yalnızca 120 metrekarelik bu küçük ‘hücre'ler için Piano – alışıldık biçimde - hafif hight-tech bir görüntü düşünmüş.
Projenin en can alıcı noktalarından olan yeni kabul mekanı, şu an kullanılanın yeniden inşaasını öneriyor. Şapelin yükselen ‘mantar' çatısını takip ederek yükselen yalın, tek düzlemli ve karşılıklı iki kırık çatıyla karakterize olan bu mekan, insanların arabalarını park ettikten sonra tepenin hemen yukarısında yer alan şapele bir bakış atabilecekleri şekilde konumlandırılmış. Bu yeni ortak mekanın çatı kaplama malzemesi de, katlanmış panellerin ormanın yüzeyinden yükseliyormuş etkisi yaratabilmesi için çinko alaşımlı yeşil bir malzeme olarak öneriliyor.
Ancak maalesef tüm bu hassas, incelikli yaklaşım ve dikkat, tüm tarafları ikna etmeye yetmiyor. Oeuvre Notre Dame du Haut Derneği'nin, Piano'nun yenileme projesini Kültür Bakanlığı'na sunması ve projenin kabul edilmesi ile patlak veren tartışma da bunu gösteriyor. Plana şiddetle karşı çıkan taraf ise, Fondation Le Corbusier.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın