Boğaçhan Dündaralp ve Hakan Tüzün Şengün Calling’20’nin Konuğu Oldu

mimarizm.com / 27 Mayıs 2020
Mimarizm ve Anylab işbirliği ile yayına başlayan Calling’20'nin yedinci bölümüne “Bir Stüdyo Deneyiminin Poetikası” başlığı altında Mimar Boğaçhan Dündaralp ve Mimar Hakan Tüzün Şengün konuk oldu.

Kolektif çalışma önceleyerek bilgi üretimi ve paylaşımına dair yeni yollar aradığımız bu süreçte başta Türkiye ve İngiltere olmak üzere farklı coğrafyalardan tasarımcıların ve mimarların dünyaya, doğaya, yaşama bakış açıları ve üretim yapma biçimleri üzerinden bir etkileşim ortamı yaratmayı hedefleyen Calling’20 söyleşilerine devam ediyor.

Anylab kurucusu Mimar Nurgül Yardım moderatörlüğünde 14 Mayıs günü, ddrlp mimarlık kurucusu Mimar Boğaçhan Dündaralp ve PARCH kurucusu Mimar Hakan Tüzün Şengün, yürütücüsü oldukları stüdyonun üretimlerine ve bugünkü deneyimleri üzerinden çıkarımlarına, topluluk yaratmak konusundaki tecrübelerine ve evden çalışmakta olduğumuz bugünlerde kişisel üretimlerine dair görüşlerini aktardılar. “Bir Stüdyo Deneyiminin Poetikası” başlıklı söyleşiden kısa notlar:

(…..)

Bu dönemde nasılsınız? İki aydan fazla bir süre oldu evlerdeyiz farkındalığınızın arttığı ya da bu dönemde kayıt altına aldığınız şeyler oldu mu?

Boğaçhan Dündaralp: Benim hayatımda yeni bir ritim ve zaman kavramı oluştu. İki çocuklu ev hayatının içinde yeni bir düzen kurduk. Ben bu zamana arınmada diyorum biraz. Zamanın yeniden tanımlanmış olmasının, hem mekansal olarak toplantılara ayırdığımız zaman hem de insanın kendine ve hayatına bakacak aralık yakalaması gibi farklı versiyonları var. Tüketim alışkanlıklarımız değişti, hepimizin ekonomik kaygıları, endişeleri oluştu, iş yapma biçimlerimiz değişti. Bütün bunların hepsinde doğal bir seleksiyon bir arınma var. Yeni bir ritim, yeni bir zaman ve arınma olarak bu üç kavram benim hayatıma yer etmiş durumda.

Hızlı bir tempoda yakaladım kendimi, kapanmanın ilk başladığı dönemde. Her şeye ulaşabiliyorduk; kitaplar, sergiler, podcastler… Gündelik hayatımızda sanki bunlardan mahrummuşuz ve yapamıyormuşçasına her şeyi yapmakla ilgili bir çaba içimde olduğumun aralığında buldum kendimi. Bu noktada en iyi aralık benim için durmak oldu.

Hakan Tüzün Şengün: Bende de biraz kapanmayla ilgili konsantrasyon artışı oldu bu dönemde. İstanbul hayatının gündelik ilişkileri çok karmaşık, orada büyük kayıplarda söz konusu olabiliyor. Boğaçhan Kuzguncuk üzerinde daha lokal alanda kalabiliyor, bense okula gitmek gelmek, diğer işleri yapmak onlardan sıyrılınca başka bir kapanma ve konsantrasyon alanı ortaya çıktı. Belli açıdan bana çok iyi geldi diyebilirim.

Covid Daily adında bir seri çizim yapmaya başladım ama çok ciddi değil tabi. Günün getirdikleri üzerinden, günlük gibi oldu.

(…..)

AURA İstanbul’un 2019 Güz Dönemi Sertifika Programı, Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu yürütücüleri olan Boğaçhan Dündaralp ve Hakan Tüzün Şengün; AURA’nın mimarlık okullarında yakalanamayan fırsatlara bakmak için bir imkan olduğunu belirterek, stüdyo sürecinin kendileri için enteresan bir deneyim olduğundan bahsettiler. Belli bir sonuç hedeflemeden deneysel bir süreç içinde çıkan ürün noktasında sonucun sergiye yansıdığını da gözlemlediklerini belirttiler.

Söyleşinin tamamını izlemek için tıklayın. Tüm Calling’20 söyleşilerine www.youtube.com/mimarizm adresinden ulaşabilirsiniz.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :