Plaza Yaşamı: Bir Dayatma ve Kanıksama Durumu

mimarizm.com / Amber EROYAN / 09 Mayıs 2012

Göksu Ofis projesini anlatmadan önce ofis yapılarına ilişkin genel bir değerlendirmede bulunan Nevzat Sayın, "Geçmiş zamanların plazaları hanlardı. Hareket, devinim ordaydı. Böyle düşününce hiçbir şey değişmemiş gibi" dedi. İzmir, Konak'taki SSK çarşısı ve ofisleri, iklim koşulları gözetilerek yapılmış enteresan yapılar olarak niteleyen Sayın, İstanbul'da ise Hilton Oteli, İMÇ ve Odakule binalarının ilginç denemeler olduğunu söyledi. Bugün İstanbul'da Kanyon dışında yapılmış kayda değer hiçbir şey olmadığını vurgulayan Nevzat Sayın, "Yüksek yapı sevdası öyle bir noktaya geldi ki neredeyse her katta bir kişi yaşayacak" dedi. 

"Yapıları kim belirliyor? İşveren mi, mimar mı?" sorusuna, "en üstte kim duruyorsa o belirliyor" yanıtını veren Sayın, iyi işverenin iyi mimardan daha önemli olduğuna dikkat çekti. Genel tespitlerinin ardından Göksu Ofis projesi deneyimini aktaran Nevzat Sayın, "Gayrimenkul uzmanları plaza dışında başka seçeneğimiz yokmuş gibi davranıyor. İstanbul bu tuzağa düştü. Şimdi izmir de düşüyor. Garaip plazalar durumu tüm şehirlere yayılıyor." dedi.

Göksu Ofis'in kendi çevresinde bir 'yüzük taşı' olduğunu belirten Sayın, "geçmişten getirebileceğimiz izler bulabilir miyiz, o hisleri bugün de canlı tutabilir miyiz, bunun peşine düştük" diye ekledi. Yapı ölçülerini aynı şekilde kullandıklarını ama geleneği geleneksel bir şekilde izlemediklerini vurguladı.



  NSMH imzasını taşıyan Göksu Ofis projesinin vaziyet planı, önceki (sol alt) ve sonraki (sağ alt)  görünümü.

 
"Değerli olan; farklı zamanlardaki özneleri buluşturabilen 'çağdaş' yapılar"

Panelin son konuşmacısı, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülsüm Baydar ise, plazaları "çağdaşlık" kavramı üzerinden sorguladı. Giorgio Agamben'in çağdaşlık tanımından yola çıkan Baydar, "Çağdaş; bir yandan bugünkü ağın içinde olurken, bir yandan da güncel olanın üstünü örttüğü karanlık olanı gün yüzüne çıkarandır" dedi.

Çağdaşın hem orada olanı hem de olmayanı barındıran bir durum olduğunu yineleyen Baydar, Göksu Ofis'i de "şimdiki zamanda arkaik olanın izlerini görebilen ve farklı zamanlardaki özneleri buluşturabilen" bir proje olarak değerlendirdi. Göksu Ofis'e tekneyle gitme ritüeli ile plazanın kapısından içeri girme örneğini veren Gülsüm Baydar; "Bu tür yapılar, ne bugüne ne yarına sırt çevirdikleri için çok değerliler" dedi.

Plaza-fobi paneli soru-cevap seansı ile sona erdi.

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi (VÇMD) kapsamındaki panellerin bundan sonraki durakları Diyarbakır, Eskişehir ve Ankara olacak.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :