Müzecilik ve sergileme tasarımı konusunda başarılı işlere imza atan Tasarımhane, 2015'e sayılı gün kala, Hipodrom kalıntıları üzerinde yükselen Türk ve İslam Eserleri Müzesi (TİEM)'i çağdaş bir görünüme kavuşturdu.
Geçici Sergi Salonu
Meydandan giriş kotunda ziyaretçileri geniş bir hol karşılıyor. Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin bu kotunda yaklaşık 400 m2'lik bir geçici sergi salonu, 200 m2'lik bir alanı kapsayan ve tarihi Bizans hipodromu kalıntıları içerisinde biçimlenen 25 kişi kapasiteli mültivizyon alanı ile müze mağazası yer alıyor.
Bilet satış, danışma, emanet ve güvenlik fonksiyonlarını içinde barındıran, 10 metre uzunluktaki mermer banko, ziyaretçilerin düzen içinde girişe yönlenmelerini sağlamak amacıyla, tarihi formu gölgelemeyecek şekilde tasarlanmış.
Banko arkasında uzanan yatay pano, müzenin kimliğine ve koleksiyonuna dair ipuçlarını yansıtırken, yine aynı alanda koleksiyonlar hakkındaki ön bilgiler, ziyaretçilere sade bir kompozisyon oluşturularak, ekranlar vasıtasıyla aktarılıyor.
Bizans Hipodromu ve Mültivizyon Alanı
Restorasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkartılan ve müze teşhirine dahil edilen hipodrom kalıntıları, bulunduğu mekan kotunda ziyeretçiler ile buluşurken, tavanda yapılan cam döşeme ile bahçe kotundan da izlenmesi sağlanmış.
Müze koleksiyonuna girmeden önce ziyaretçilere bulundukları yapının merak uyandıran hikayesi ve mimari özellikleri "İbrahim Paşa Sarayı" bölümünde ağırlıklı olarak minyatürler üzerinden ve çok katmanlı bir grafik hiyerarşisiyle anlatılıyor.
İç avlu ve seyir terası
Sarayın mimarisinde önemli bir yeri olan geniş ve ihtişamlı merdivenler ile ziyaretçisini bahçe kotuna ulaştıran yapının bu kotunda hayranlık uyandıran bir Sultanahmet manzarasına hakim iç avlu ve seyir terası konumlanıyor. Bahçe kotundan ayrıca önümüzdeki aylarda hizmete girecek olan Etnografya Seksiyonu ile müze kafeteryasına ulaşılabiliyor. Yine bu kot üzerinde planlanan, depolama salonları ve konservasyon atölyeleri, modern fonksiyonel tasarımlar ve teknolojik donanımlar ile desteklenerek eser koruma odaklı bir anlayışla yenileniyor. Bahçe içerisinde kalan son ahşap yapı ise müze idari binası olarak kullanılıyor.
Sonraki sayfada: 13 medeniyet tek çatı altında