Sultanahmet'te Kadimin Yeni ile Buluşması

Amber EROYAN / 06 Mart 2015
Müzecilik ve sergileme tasarımı konusunda başarılı işlere imza atan Tasarımhane, 2015'e sayılı gün kala, Hipodrom kalıntıları üzerinde yükselen Türk ve İslam Eserleri Müzesi (TİEM)'i çağdaş bir görünüme kavuşturdu.

13 medeniyet tek çatı altında...

İç Avlu çevresinde 3 cepheli olarak U şeklinde konumlanan üst kat, Türk ve İslam Eserleri Koleksiyonu'nu kronolojik olarak, 13 farklı medeniyet ve dönem başlığında gruplandırılarak tasarlanmış.

 


                       Artuklu Dönemi, Cizre Ulu Cami kapısı  ve tokmağı

 

 

Çok güçlü dönemsel özellikler taşıyan bir mekanda aynı zamanda çok değerli objelerden oluşan bir koleksiyonu sergileme hedefi doğrultusunda başlayan çalışmalar, tasarımı, gerek yapının gerekse eserlerin önüne geçmeyecek, aksine onları destekleyip daha görünür kılacak şekilde yorumlamayı gerekli kılmış.

 

Nötr ve koyu renk vitrin ve fonlar üzerinde kompozisyon, biçim, renk, doku, ses, ışık gibi temel tasarım prensipleri gözetilerek çözümlenen sergileme sistemleri müzenin kurumsal kimliğini de yeniden yaratan grafik öğeler ile desteklenmiş. Dönemler arasındaki farklılıklar bilgilendirme panolarındaki motifler aracılığı ile aktarılmış.

 

 

 

*
Hikaye kurgusunda öncelikli olarak "Evkaf-ı İslamiye'den, Türk ve İslam Eserlerine" başlığı altında 100 yıllık bir müzenin tarihçesinin izleyicilere anlaşılır ve etkileyici bir şekilde aktarılması göz önünde bulundurulmuş. 100 yıl önceki müzenin geçmişe ait anılarına ev sahipliği yapan bu bölümde izleyicileri müzenin ilk kurucu heyeti karşılıyor ve ziyaretçiyi siyah-beyaz fotograflarla, müzeye ait ilk ekipmanlar eşliğinde 100 yıl öncesine götürüyor.

 

 

 

 

*

İslam Arkeolojisi üst başlığı Rakka ve Samarra kazı buluntularının sergilendiği bölüm, arkeolojik kazı alanı ve şehrin surları gibi mimari referanslar, mekansal bir canlandırma çerçevesinde, izleyicilere Rakka'da horoz sesleri eşliğinde, gün doğumundan gün batımına bir zaman dilimini yansıtarak eserleri sergileme esasına dayanıyor.

 

 

 

 

*

 

Kur'an-ı Kerim'in ilk nüshalarının da muhafaza edildiği, İslam dünyası ve İslam kitap sanatının gelişimi açısından büyük bir hazine olan Şam Evrakları için müze teşhirinde ilk defa bu boyutta bir bölüm ayrılmıştır. Bu alan için hazırlanan vitrin formunda eserlerin geliş noktası olan Emeviye Camisi'nin avlusundaki altıgen formlu Hazine dairesinden esinlenilmiş.

 

 

 

*
Ana teması Peygamber sevgisinin sanata yansıması olarak belirlenen Kutsal Emanetler bölümünde, müze koleksiyonunda muhafaza edilen Hz. Muhammed'e ve Kabe'ye ait Mukaddes Emanetler'e de yer verilmiş. Bu mekanın tasarımında hayli loş bir atmosfer yaratılmış ve ziyaretçi üzerinde oluşturulmak istenen uhrevi yolculuk çok derinden gelen bir Salavat-ı Şerif sesi ve eserlere odaklanmış dramatik bir aydınlatma ile sağlanmış.

 

 


Mukaddes Emanetler, Sakal-ı Şerifler

 

 


Mukaddes Emanetler, Kabe Örtü ve kuşakları

 

*

Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemi sarayın iki büyük hacmi olan yazlık ve kışlık divanhane mekanlarında konumlandırılmış. Bu dönemden çok kıymetli parçalar barındıran halı koleksiyonu için mekana özel farklı bir halı sergi platformu tasarlanmış ve eğimli bir yüzeyde ayna kullanımı ile çözümlenen sergileme ile ziyaretçilerin desenler, renkler ve motifler dünyasında sürpriz perspektifler yakalaması amaçlanmıştır.

 


Osmanlı Dönemi, Divanhane

 

 


Erken Osmanlı, Beylikler Dönemi

 

 


Anadolu Selçuklu Dönemi

 


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :