Sadece ABD'nin büyüyen global etkisine değil, geleceğe dair de fütüristik bir iyimserliğin hakim olduğu Seattle Expo'nun gelecek okuması, teknolojik ilerlemeye odaklanırken ırk ve cinsiyetler arası ayrımcılığa ilişkin ortaya koyduğu pitoresk nedeniyle ise eleştirilere neden oluyor. Hızlı, refah ve otomatize bir dünya tahayyülü içinde, örneğin, kadınların halen domestik rolleri içinde temsil edilmesi, hatta domestik elektronik cihazların varlığında ev kadınlığı görevinin idealize edilmesi problemleştiriliyor.
© Knute Berger
Seattle Dünya Sergisi kapsamında görücüye çıkması önerilen bazı projeler ise, çağa ilişkin sözü geçen naif fütüristik tahayyülü örneklendiriyor: Space Needle'ın tepesinden otomobil atmak, bir deveyi strüktürün yürüyen merdivenlerinden yukarı çıkarmak, fuarın açılış günü için uzaya astronot göndermek.
1964 New York Dünya Sergisi'nde ivmesini sürdüren ve "insanın bilimsel ve teknolojik ilerleme ile doğayı ve evreni yönetmesi" tasavvuruna dayalı bu yaklaşımın yerini, 1974'te Washington'da gerçekleştirilen fuar ile "çevrecilik" teması alıyor.
© Knute Berger
New York'taki eşine farkla Uluslararası Sergiler Komisyonu'nun onayı ile gerçekleştirilen Seattle Dünya Sergisi, Seattle peyzajına da yeni ve kalıcı eklentiler getiriyor. Kente ilişkin en meşhur imge olan Seattle Space Needle, fuar vesilesiyle inşa ediliyor. İleriki yıllarda World Trade Center'ı tasarlayacak olan Minoru Yamasaki, sonrasında Pasifik Bilim Merkezi olarak işlevlendirilen ABD Bilim Pavyonu'nu tasarlıyor.
ABD Bilim Pavyonu, Minoru Yamasaki, © University of Washington Libraries
Expo'nun konumlandığı panayır alanı ise Frank Gehry imzasını taşıyan Experience Music Project'in de aralarında bulunduğu bir dizi ek ile yenileniyor ve "Seattle Center" adıyla kentin yeni kamusal-rekreasyonel merkezine dönüştürülüyor. 1962 Seattle Expo'nun en büyük eğlenceliklerinden biri olan "uçan" tek raylı tren ise, Gehry'nin yapısının içinden geçiyor.
Monorail, © Raimund Koch