MesutT: Sanat Tarihi bölümü mezunu olduğunu öğrendik. Maket dünyasına girişin nasıl oldu?
AbdurrahmanS: Evet, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümü mezunuyum. Üniversiteye başladığım yıl Armi Maket ile tanıştım. İşe ihtiyacım vardı, bilirsiniz hep böyle başlar. İstanbul'da okumak biraz külfetli, bu da çalışmanızı gerektiriyor. Ne yapacağımı da bilmiyordum, çünkü kente yeni gelmişsiniz ve biraz da toysunuz. Gazetede iş ilanlarına bakıyordum ve bir ilan dikkatimi çekti. Maket konusunda eğitilmek üzere eleman aranıyordu ve bu ‘eğitilmek' kısmı beni heyecanlandırdı. Numarayı kaydettim, ama ancak üç dört gün geçtikten sonra arayabildim; çünkü o zaman bazı şeylere sosyal cesaretimiz de yoktu. Telefonda Salih Bey ile konuştuk, sonra burada bir görüşme yaptık. Okulda teknik resim dersi görüyorduk ve oldukça da başarılıydım. Bu, beni cesaretlendiren bir durum oldu. Yoksa bunu yapabilirim diyebileceğim bir altyapım yoktu. Başladık ve işte aradan 10 yıl gibi bir zaman geçti.
MesutT: Okul bitti?
AbdurrahmanS: Okul bitti, askerliğimi tamamladım, evlendim. Askerliğimi yaparken de işimden kopmadım. Çünkü İstanbul'daydım ve onlar için bir maket yaptım. Sadece acemi eğitiminin verildiği bir aylık sürede uzak kaldım.
FilizY: Ne güzel, iş almaya ve işi teslim etmeye gitmişsin....
AbdurrahmanS: Aynen öyle oldu (gülüşmeler)
MesutT: Sanat tarihine olan ilgi hala devam ediyor mu?
AbdurrahmanS: Tabi, şimdi yaptığımız aslında orada okuduğumuz, gördüğümüz pekçok yapıyı üç boyuta taşımak gibi bir şey.
MesutT: Maket işinin mesleğin haline geleceğini düşünmüş müydün?
AbdurrahmanS: Bu, biraz da ihtiyaçlarla şekillenen bir süreç. Ama şimdi bir eş ya da çocuk gibi hayatımızın bir parçası oldu. Bir hafta uzak kaldığım zaman işi özlüyorum. Bazı insanlarda tatil sonrası nasıl işe başlayacağım endişesi vardır, ama benim için öyle değil. Uykudayken bile maket yapmaya devam ediyorsunuz.
MesutT: En çok ne tür maketleri yapmaktan keyif alıyorsun?
AbdurrahmanS: Nitelikli, üzerine düşünmeyi gerektiren özgün yapıların maketlerini yapmak hoşuma gidiyor. Acaba yapabilecek miyim heyecanı güzel. Artık projeler de değişiyor, kompleks yapılarla karşılaşıyorsunuz. Mesela onlar çok heyecanlandırıyor beni.
ArifÜ: Zaha Hadid'in Rusya'daki bir projesinin maketini yaptık. Zaha Hadid, çok nitelikli bir mimar ve organik formları kullanıyor. Yine onun gibi birkaç proje var elimizde. Onları yapması gerçekten çok zor. İşi bize vermeden epey bir dolaştılar ve sonuçta bize geldiler. Gerçekten, öyle bir projeyi maket olarak kurgulamak çok zor.
MesutT: İş, bir süre sonra alışkanlığa dönüşüyor mu?
AbdurrahmanS: Her işte olduğu gibi. Ama her projede farklı çözümler bulabilmek gibi bir avantajımız var. Sürekli yeni şeyler öğrenebiliyorsunuz.
MesutT: sokağa çıktığın zaman baktığın herşeyi maket olarak görmek gibi bir şey yaşıyor musun?
AbdurrahmanS: Genelde objelere bakarken, bu nasıl bir maket olurdu diye düşünüyorum. Öyle çok saplantılı bir durum yok, ama bazı binalara baktığımda bunun maketi de ne kadar çirkin olur diye düşünmeden de edemiyorum.