New York'ta gerçekleştirilen üçüncü Expo olan 1964 New York Dünya Sergisi, kısıtlı uluslararası katılımı, yerel üreticiler tarafından "domine edilmiş" olması ve elbette neden olduğu finansal kayıplar nedeniyle Expo'lar tarihinin en başarılı etkinliği sayılamaz.
Serginin, dönemin güncel mimarlık üretimleri dahilinde de çığır açtığı söylenemez. Ancak Expo, öncelikle, New York'un Queens bölgesinde konumlanan Flushing Meadows Corona Park'ın olduğu kadar kentin de nirengilerinden biri haline dönüşen Unisphere heykeli ile merceğimize takılıyor.
"Peace Through Understanding" (Anlayış Yoluyla Barış) temalı Dünya Sergisi'nin gerçekleştirildiği Flushing Meadows'un hikayesi de, çağdaş şehir planlama tarihine ilişkin dikkat çekici ipuçları barındırıyor.
Ünlü yazar Scott Fitzgerald'ın genel kültür nesnesine dönüşen eseri "The Great Gatsby"de "kül vadisi" olarak tanımlanan Flushing Meadows –ilgili dönemdeki adı ile "Corona Ash Dumps"- aslen şehrin çöp atık alanı olarak hizmet verirken, dönemin Park ve Bahçeler Müdürü, ya da New Yorkluların deyimi ile nam-ı diğer "Master Builder", Robert Moses tarafından yine New York'ta gerçekleştirilecek 1939 Dünya Sergisi için ıslah ediliyor. Jane Jacobs'ın Greenwich Village' ı koruma davasının "nemesis"i olarak da hatırlanabilecek Moses, kentin kömür ocaklarından çıkan küllerin, at gübresinin ve kentin tüm çöpünün döküldüğü bu 5 kilometrekarelik araziyi temizleterek bir Expo alanı yaratıyor.
Moses'in alana ilişkin tasavvuru parka dönüştürülmesi olsa da, 1939 Dünya Sergisi'nin ekonomik zararla sonuçlanması bu planı sekteye uğratıyor. Kentin kamusal alanlarına yönelik geliştirmelerin devlet tarafından fonlanmadığı ve yerel yönetimlerin bu gibi projeleri sponsorlar yardımı ile gerçekleştirmesi gereken Amerika Birleşik Devletleri'nde 1964 Expo'su, Moses tarafından "New York'un kalbinde" yer alan bu "büyük projesi" ni gerçekleştirmek için fırsat olarak görülüyor.
...devamı için ilerleyiniz. >>>>>