“Artık yeni mobilya fuarlarına gittiğimizde hiçbir şey beğenemez hale geldik!”

Stok '60 '70 ile bir anlamda müşterilerinize, bir dönemin estetiğini mekanlarına katmak için kullanışlı bir yol göstermiş oluyorsunuz.

FB: Kesinlikle! Zaten müthiş parçalar ile karşılaşıyoruz. Öyle ki, artık yeni mobilya fuarlarına gittiğimizde hiçbir şey beğenemez hale geldik! (gülüyorlar) Burada öyle işçilikler görüyoruz ki, hayret içinde kalabiliyoruz. Nasıl yapılmış, kim uğraşmış ve o inceliğe getirmiş, şaşırıyoruz.



Eskicilerden edindiğiniz parçaların geçmişini araştırma fırsatı da buluyor musunuz? Yani "Kim tasarlamış ya da üretmiş?", "Kimler kullanmış?" gibi detayları öğrenmek, her mobilyanın arşivini de çıkarmak mümkün oluyor mu?

FB: Keşke olabilse; kim bilir ne hikayeler var arkalarında…

İK: Eski mobilyaların yer aldığı tasarım kitaplarına baktığımızda, bazı parçalara rastlayabiliyoruz. O zaman da tasarımın ya da tasarımcının hikayesini etiketleyebiliyoruz. Bazen üstlerinde bir damgası ya da yazısı oluyor ve biz de etiketimizde bundan söz ediyoruz. Ancak bunun dışında detaylı bir arşivleme yapma şansımız olmuyor.



Peki mobilyaların tadilatını birebir siz mi üstleniyorsunuz? Birlikte çalıştığınız ustalar var mı?

FB: Bir atölyemiz ve ustalarımız var. Orası da bir restorasyon atölyesi aslında; yani imalat yapmıyoruz. Bunların elden geçirilmesi, zımparalanması, cilalanması ya da cilasının sökülerek yeni boyasının yapılması işleri bu mekanda gerçekleştiriliyor. Boş kaldığımız anlarda da bizzat işe soyunuyoruz. Hatta ilk başlarda mağazamızın arka kısmı atölyemiz gibiydi. İçeri girdiğinizde bizi, üstümüzde önlükler ve elimizde fırçalar ile görebilirdiniz. Ancak son zamanlarda buna pek fırsat bulamıyoruz. Atölyeye de pek gidemiyoruz. Ama denedik, test ettik ve yapabiliyoruz. (gülüyor)

İK: Boyadığımız veya yeni cilasını yaptığımız çok malın satışını da yaptık. Zevkli tabi… Keşke tüm vaktimizi onlara ayırabilsek!



Bundan sonrası için mobilya restorasyonu anlamında yapmak istedikleriniz, hedefleriniz nelerdir?

FB: Artık yurtdışından da toplayıp getirmek istiyoruz. Şu anda yalnızca Ankara, İzmir ve İstanbul'a dağılıyoruz ve mobilyalarımızı buralardan topluyoruz. Birlikte çalıştığımız depolar var ve mesela bugün, Ankara'dan gelen ürünlerimiz oldu. Ama artık işin biraz daha kalbine inebilmeyi diliyoruz: Örneğin Bauhaus dönemine… Köln'de bu anlamda bir fuar var; acaba oraya mı gitsek diyoruz. Bir de projelerimizde –ki genellikle Beyoğlu civarında tadilat projeleri yapıyoruz- bu mobilyaları da kullanıyoruz. Yani fikirlerimizle birlikte mobilyalarımızı ve aksesuarlarımızı da işlerimize katıyoruz. Bunların da artabilmesi dileğimiz… Beyoğlu'nda her şey çok ilham verici!